23 entry daha
  • evet besiktas'in kabugu kotu yonde degisiyor ve besiktas gercekten boyle degildi ama gozardi edilmemesi gereken baska bir konu da bu asirlik cinarin, bu turkiyenin en koklu kulubunun, besiktasimizin gereksiniminin sabit basari oldugudur. febe ve geselilerin konuyla ilgili timsah gozyaslari dokmesini camia olarak sallamiyoruz bile. serdar bilgili'nin bu karari yuce camiamiza hayirli olacaktir. lakin kendisi "basarisizlik halinde beni inonude asin" diyecek kadar kendine guvenmistir, ancak basarisizlik gelince bu sozlerinin arkasinda durmamistir. takimin can damarlari nihat kahveci, ilhan mansiz, pascal nouma yi uc bes kurus ugruna pazarlayan, medyaya diyet odeyen ve dolayisiyla sampiyonluklarimizi satan yine bu barlardan cikmayan baskandir. besiktas taraftari kendisini aldatilmis hissetmektedir. tepkilerin uslubu yanlis olsa da haklidir. ozellikle ikinci yari boyunca takim ustunde oynanan tipki gecen seneki gibi akilli stres oyunlarina seyirci kalmistir. kalkip ortada besiktas aleyhine bik bik bik konusan medya maymunlarina, mhk, pfdk ve federasyon kumpaslarina karsi masaya yumrugunu vurup "yeter ulan dagilin iblisler" tarzi reaksiyonu bir turlu gosterecek delikanlilikta olamamistir.

    besiktas icin hayirli olsun...
  • serdar bilgili'nin yaptigi/yapmadigi icraatlar bir yana yapilanin yanlisligi su goturmez bir gercek. hicbir kulubun taraftarinin kendi baskanina kufretmesi gibi bir seyi anlamiyorum. o baskan o anda kulubu temsil ediyor. onun nezdinde baskani oldugu kuruma kufrediyorsun. bu ne menem mantiktir cozemedim. istifa diye bagirilsa anlarim ama kufru anlayamam. istifa da etmemistir tam olarak. gorevi acilen devretmektedir su anki durum neticesinde. yapilabilecek en iyi davranistir. tekrar saygi duydum kendisine. ozhan canaydin'dan da bekliyorum en kisa zamanda kendi ruh ve sinir sagligim acisindan.
  • çoğu beşiktaşlının sevindiği, diğer takımları tutanların ise üzüldüğü olay.
  • takımların esas sahiplerinin başkanlar değil taraftarlar olduğunu ortaya çıkaran olaydır bu. bir başkan ne olursa olsun kendi taraftarıyla çelişmemeli, onları dışlamalıdır. bunun canlı örneğidir serdar bilgili.
  • medeniyet denen sey toplumlara dagıtılırken biz sanıyorum yine birilerine kufretmekle mesgul oldugumuz icin yoktuk orda.
    bir taraftar toplulugu takımının gidisatından memnun olmayabilir, takım olmayacak işler yapmıs taraftar da buna cok sinirlenmis olabilir, hatta aynı taraftar gecen sene takımlarını sampiyon yapmıs yonetimden artık memnun olmayabilir, istifa etmelerini yerine baska yonetimin gelmesini de istiyor olabilir bunlar cok normal. ama anormal olan bisey varsa o da bir insanın butun sulalesine dumduz gidip istifasını istemektir.
    bir mevkideki bir insanı istifaya cagırmanın turlu yolları vardır ama biz nedense toplumca bu yollardan en medeniyetsizini, en kolayını, en zeka yoksununu seciyoruz hep.
    buyrun devam edin; erkekliginizden, insanlıgınızdan utanmadan birilerinin kızına, karısına, annesine kufredin. sonra da savunun bunu olur mu?
  • bir beşiktaşlı olarak oldukça üzüldüğüm hadisedir. öyle veya böyle, adam bir şeyleri değiştirmeye çalışıyordu; yazık oldu..
  • değişik paragrafları akla getiren istifa olayıdır. sıralayalım
    -serdar bilgili'ye küfredenler, klübe sadece haftada bir bilet parası ve maçta 90 dakika bağırmaktan başka faydası olmayan insanlardır ki o bağırmaları da abarttığında klübe ceza gelir. küfrettiği adam ise klüp için her elini cebine attığında milyon dolarlar konuşmaktadır. zengin olmak, parayı saçabilmek demek değildir oysa.. serdar bilgili de bilirdi herhalde, beşiktaşla sadece hobi olarak ilgilenmeyi, maçlara gidip bağırıp çağırıp zevk alıp kendi keyfine bakmayı. eli taşın altına sokmaktır önemli olan, taşın altına elini sokanlara "elini çek" demek değil.

    - serdar bilgili pek mi masumdur? beşiktaş konusunda evet denilebilirse de spk'nın hakkında işlem yasağı getirmiş bir kişi oluşu da hep aklımıza gelmekte nedense.

    -bununla birlikte beşiktaş'a yeni bir heyecan vermiş olduğu, gordon milne zamanlarını yakalamaya çalıştığı da bir gerçektir. yeni yönetici profilini çizmiştir, eski usul kabadayı yöneticilerin devrinin kapandığı örneğini vermiştir.

    -devletin bir dönem sigara ile mücadele etmesi gibi küfürle mücadele etmesi de gerekir diye düşünüyor ayrıca insan. insanların koro halinde küfretmelerinden kimse rahatsız olmuyor mu ki. sigara karşıtı, trafik karşıtı reklamlar yapıldığı gibi küfür karşıtı reklamlar ve kampanyalar yapılamaz mı acaba..her yerimiz kirlendi, bari dilimizi temizlesek olmaz mıdır...na koyim...
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap