• bunlardan vazgeçip: işte halep

    bunlara kavuşan: işte arşın

    idealizmi başka seviyeye taşımış örnek sporcu.
  • kararından acilen dönmesi gereken insandır yoksa yazık olacak bunlara
    http://nsa03.casimages.com/…/081211073617997571.jpg
  • 2018 tenis sezonunun gönülleri hoş etme, hasretleri bitirme, sevaplardan sevap kazanma geleneği sürüyor.

    sezonun başında caroline wozniacki'nin uzuuuuuun bir bekleyişten sonra ilk slamine kavuşmasına tanıklık ettik. caro'yu sevip sevmemekten, tenisinin hayranı olup olmamaktan bağımsız, bunca yıl, tüm eleştirilere rağmen vazgeçmeyip tenis oynaması, bunu da oyununu geliştirerek yapması, çalışkanlığı ve azmi nedeniyle artık bir slam'i hak ettiğini neredeyse hepimiz düşünüyorduk. wozniacki'nin 1 numara koltuğuna bir grand slam şampiyonu olarak dönüşü bu sezona dair da bir şeyler söylüyordu aslında. caro emeklerinin karşılığını aldıktan sonra, onun hikayesine dönmeye çok yakın bir başka isme döndü gözler: danimarkalının avustralya açık finalinde mağlup ettiği simona halep.

    halep caro karşısında 3. slam finalini de kaybetmişti ama rakibinin hikayesi nedeniyle ve henüz onun kadar beklemediği için nasılsa kazanır deyip heyecanla roland garros'yu beklemeye koyulduk.

    ve rg, bizlere, bu sezonun ikinci büyük kavuşmasını -çok şükür ki- yaşattı!

    simona halep, dördüncü denemesinde, yine çok zorlanarak ama bu kez, o zorluğu alt ederek 14 yaşından beri hayalini kurduğu kupayı kaldırdı. favori şehrinde, favori turnuvasında, 10 yıl önce genç kızlarda kupa kazandığı yerde ilk grand slam zaferini kazandı. sanırım dün, stephens'in ailesi, akrabaları, takımı ve arkadaşları dışında herkes simona'nın kazanmasını istiyordu! gönüller bir oldu, halep stephens'i harika bir maçın sonunda, tabii ki hiç de kolay olmayan ama halep'e yakışan bir şekilde üç sette geçti.

    neden halep'e yakışan bir biçimde dediğimi kaybettiği üç slam finalinin sonuçlarına bakarak anlatmaya çalışayım:

    fransa açık 2014: şarapova: 4-6 7-6 4-6
    fransa açık 2017: ostapenko: 6-4 4-6 3-6
    avustralya açık 2018: wozniacki 6-7 6-3 4-6

    üç finalde de üç set oynayan, böbrek, dalak, yürek, ne varsa korta koyan ama bir türlü sonunu getiremeyen halep, dün stephens karşısında da üç set oynadı. özellikle maçın ilk seti acı vericiydi zira ne yaparsa yapsın, sabah kahvaltıda kuerten ve nadal'ı yemiş de gelmiş gibi duran, her yerinden özgüven fışkıran stephens'e alt edemedi ve seti 6-3 kaybetti. hem kendimden hem de twitter'da yazanlardan biliyorum ki o sırada dünyanın sayısız evinde insanlar hop oturup hop kalktı, o sete halep'ten daha fazla üzüldü.

    simona 2. sete de ilk sette olduğu gibi servis kırdırarak başladı ve 2-0 geriye düştü. skor 6-3 2-0 olmuştu stephens lehine. daha önce böyle anlarda cam bir vazo gibi kırılan halep, oradan sonra arka arkaya 4 oyun alıp geri dönüş ateşini yaktı! harika puanlar alıp, oyunun direksiyonundan stephens'i itip maçı sürmeye başladı! 4-2'de bir sallandı ve skor 4-4'e geldi hemen lakin, maçı düşünmeyi bırakıp sadece oynamaya başlayınca arkasına bile bakmadı!!!

    önce fevkalade puanlarla stephens'in o dağ gibi duran özgüvenini yerle bir etti. ardından 2. seti aldı ve final setine götürdü maçı. 3. sette artık hakimiyet kayıtsız şartsız rumen tenisçinindi. bagel mi geliyor diyorduk ancak halep maç puanını almadan asla kazanır diyemeyen biri olarak ordan bile maçı verebileceğini düşünüyordum :) neyse, bu kez yanıldığım için çok mutluyum! halep maçı vermedi ve son seti 6-1 alarak, kariyerini en büyük onurla, grand slam şampiyonluğuyla taçlandırdı.

    o kadar uzun süredir beklemişti bu anı, kazandığında resmen dondu kaldı garibim. çok hoşlandığınız biriyle uzun süre çabaladıktan sonra buluştuğunuzda kitlenirsiniz ya, biraz öyle oldu ona da normal olarak. jetonu düştüğünde, koşarak takımının ve ailesinin yanına koştu. gözyaşları sel oldu; simona ağladı, biz ağladık vallahi. küçük ceylan filmi gibiydi her şey o noktadan sonra.

    bir hikayeyi daha mutlu sonla bitirdik dün. dünden sonra artık şunları duymayacağız ki bu nedenle bence bizler de kazandık:

    - halep bu kırılganlık, mental güçsüzlükle asla bir slam kazanamayacak
    - simona halep bir slam finali daha kaybetti
    - slamsiz nasıl 1 numara oluyor bu kadın
    - halep ne zaman bir slam kazanacak

    vallahi sırf bunları duymayacağımız için bile çok sevinçliyim. ama, bunlardan da öte, halep'in yıllardır çabaladığı, çok yaralandığı, çok emek verdiği halde bir türlü karşılığını alamadığı bu anın gerçekleşmesine, halep'in tatlılığı kadar çalışkan, azimli ve tenisi tutkuyla oynayan bir sporcu olması nedeniyle de sevindim. grand slam kupası hayırlı uğurlu olsun! açık ara turda o kupayı ve ünvanı en çok hak eden kişiydi. güle güle kullansın! adını silinmemek üzere tarihe yazdı artık! simona halep bir grand slam şampiyonu! roland garros 2018'in en özel hikayesi hiç kuşkusuz.

    felicitari simona!!!

    turnuvanın en iyi puanlarından biri

    maçın özeti

    stephens'in halep'e kupayı havaya kaldırması gerektiğini gösterdiği an

    ve büyük kavuşma!
  • kadın gibi kadın. yani salak kadın değil. bir işi yapmayı seviyor. onu daha iyi yapabilecek için kadınların %99'unun yapmayacağı bir şey yapıyor. aşığıyım. öyle meme filan açmakla olsaydı bu işler....
  • yıllardır ara verdiğim tenise geri dönmemi sağlayabilecek tenisçi. daha oyununu görmedim ama eminim mükemmel bir stili vardır.
  • 105 d cup ile tenis hayatının zorlu yollarında ilerlemeye çalışan genç hanımkızımız.
  • hep denedi, hep yenildi; gene denedi, gene yenildi; daha iyi yenildii ve sonunda kazandıı, tebrikler simona..
  • serena williams'a karşı performansından sonra otoritelere şunu söyletmiş tenisçi.

    (bkz: o neydi gız)
  • (bkz: yine mi tabak)
  • 2015'in dünya 1 numarası, belki o kadar gecikmez bile... roland garros'ta kıyısıdan döndü, ama wimbledon'da finalde kvitova'yı eleyip kupayı kaldıracak gibi. inşallah be kızım, çok seviyorum seni.
hesabın var mı? giriş yap