• sultanbeyli ilçesini tanımayanlara, ilçenin ne kadar sportif olduğunu gösteren bir sayfa.

    alayı uyuşturucu bağımlısı ama kılık kıyafete baksan hepsi yaz spor okulu öğrencisi.
  • vaktizamanında diyarbakır'da çıkan olaylar esnasında bir spor mağazası yağmalanmış, bolca nike ve adidas ürünü götürülmüştü. sanırım bu ürünlerin nereye gittiğini artık öğrenmiş bulunuyoruz.
  • üzüntüden mideme sancılar girdi.
    nasıl kurtulacak bu çocuklar. son on yılın çocukları hep böyle. ruhları arabesk, üstlerinde başlarında hangi kıyafet olursa olsun, gözleri saçları ne renk olursa olsun, bakımlı ya da bakımsız farketmez, arabeske teslim oldu ülkenin çocukları.

    kurallar değişti, kanunlar değişti, değer yargıları değişti. bu çocuklar altı kaval üstü şişhane oldular. her istediğine her istediğini rahatça söyleyebilen, kırmaktan çekinmeyen, daha o yaşlarda, daha onlu yaşlarda çok büyük dertleri olduğunu söyleyen, kazık yediğini, darbe aldığını söyleyen çocuklar oldular. üzülüyorum. canım sıkılıyor. bir şey yapamıyorum. bunlar üniversite okuyorlar sonra. artık herkes üniversiteli malumunuz. memleketin her tarafı tabela üniversiteleriyle dolu. bu çocukların bu tavırları üniversite de sürüyor. ya bırak hoca geç bunları diyorlar, hoca ders anlatırken tahtaya birşeyler yazmak için sınıfa arkasını döndüğünde naylon torba patlatıyorlar, hoca birşey anlatırken aman da ne güzel amman da ne önemli diyorlar, sevmedikleri dersle ilgili olarak peki bundan banane diyorlar, mühendislik okuyan çocuklar neden fizik dersi aldıklarını anlamak istemiyor, her branşın hayati dersini alırken bile genel bir umursamazlık, peki bunun bana ne yararı olacak havası var.

    başları örtülü kızlar var, daha dindar olduğunu, biraz daha mutaassıp bir tarzı tercih edeceğini düşünüp ona göre davranırken sınıflarda sevişirken hademelere yakalanıyorlar, idareciler kızın iyiliği için (biraz da kızın başörtüsünden tırsarak) işlem yapmak istemiyorlar, ailesine bildirilir diye çekiniyorlar, kız umursamaz tavırlarla kim duyarsa duysun umrum olmaz diyor, ben sevişmeye karşı olduğumdan yazmıyorum bunları ama sevişmenin yeri sınıflar değil, her an her şey olabilir..

    devamsızlıktan kalınca tehditler küfürler havada uçuyor, orospu diyeni de duydum, anasını sktiiimin herifi diyeni de. mustafa isimli hocayı aramaya gelmişlerden bazılarının mıstııık mıstık mıstık mıstık gel oğlum diye koridorda gülüştüklerini de duydum ki bu çocuğun her zaman kareli bir ceket giydiğini görüyordum meğerse kendini uzun adama benzetip feyzbuk sayfalarında uzun adam iki tripleriyle dolaşıyormuş, benim yok feyzbukum ben görmedim..

    balık baştan kokuyor. ülkeyi yönetmekle mükellef olanlar herkese "atar" yapıp daha çok sevildikçe, bu zavallı çocuklar da atar yapmanın, kendilerince "asi" olmanın kendilerini çok daha iyi sonuçlara yürüteceğini sanıyorlar, ne kadar atar o kadar mutluluk, ne kadar psikopat görünmek o kadar yücelik, ne kadar tehdit o kadar büyüklük, ne kadar cehalet, o kadar prestij.. tanıdık geldi mi?

    korkudan yazamıyoruz, kendimin de dahil olduğu bir grup insanı "iyi insan" olarak tanımlamak için çok yetersizim farkındayım. kimse kendine mutlak iyiyim diyemez tabii de bu kadar da kötülük memleketi esir almasaydı iyiyidi.

    köpeğe tüfekle ateş etmişler okudum. görmedim bakmadım. gençler kedileri kesip biçiyor, ellerini falan kesiyorlarmış duydum kustum, ben yirmi kedi bakıyorum en az. dayanamıyorum. hepsi bu ayardaki çocuklar işte. ister metal dinlesin ister pop, ister rap ister se ne bok dinlerse dinlesin gençler böyle artık. yani mesela ne önem teşkil ediyor anlamakta zorlanıyorum.

    aristo'da gençlerden şikayet edermiş evet, belki 5000 senedir belki de daha fazladır gençlerin ne hale geldiğinden şikayet etmek modadır ya da moda denmez de işte yaygındır diyelim, ama bu hal de hal değil arkadaş. bir yerde bir durmak olması lazım.

    eskiden nadirdi şu "psikopat" görünümlüler. her ilde belli meskenleri olurdu adeta, ankara'da keçiören dolaylarında konuşlanmışlardı mesela. konya'da fuarda, dışına çıkmazlardı pek buraların. buralar harici tehlike yok gibiydi. şimdi her yerde bu tip hırpani görünümlü gençler var. nereli olduklarını aksanlarından anlayabiliyorum. amacım ırkçılık yapmak değil. ama anlaşılıyor. canım sıkılıyor. isyan etmenin yolu bu değil. oku, okula git, hakim ol, doktor ol, avukat ol, seni yendiğini sömürdüğünü iddia ettiğin düzenle bu yolla savaş, senden bir bok olmayacağını söyleyenleri haksız çıkar. ne bileyim.

    analarından babalarından korkmuyorlar. eskiden altımıza ederdik. öyle kolumuz falan jiletlenecek, gözümüzü oyarlardı, bu tarz bir sayfada arz-ı endam ettiğimi düşünemiyorum. ya babam ya annem yerlere çalarlardı beni.

    bilgiyle kültürle görgüyle havalı olunan dönemlerdi bizimkisi. çok da eski değil belki bir onbeş sene öncesine kadar öyleydi. kütürlü insanlar itibar görürdü. bir kız falan isteneceğinde öyle bir büyük bulundurulurdu evde, ricacı olunurdu bir kültürlü görgülü akrabadan, komşudan, büyükten. onurdu bilgi, güzellikti dil bilmek. şimdi herşey aşağılık. okuyanla monşerler diye dalga geçilen bir ülke artık burası. birisine birşey anlatmaya kalktığında birbirlerini dürtüp gülen insanlar var. bilgiyle alay ediliyor, siz hitabı kalkmış, yazı dli berbat, harf yerine kullanılan simgeler resmen insana okuma yazma bilmediğini düşündürüyor.

    top oynayacak yaştaki çocuk vurursunuz eyvallah da ölmezsem sıkıntı büyük diyor. herkes buna gülüyor. bir ben ağlamaklı oluyorum. deliyim herhalde diyorum.

    bu çocukların üniversite okuyacağını tahmin ediyorum çünkü. üstlerine ağ sarılmış altlarında mavi neonlar yanan doğan şahin gibi arabalarıyla kampüslerde boy gösterenler var. öğrenci olmasalar giremezler tahminimce. öğrenci olduklarını hissediyor ve üzülüyorum.

    verilen her bilgiyi reddedip her maddiyatı almak isteyen anneler babalar tarafından büyütüldüler. memedali beeey diye bağırıp en çok bağıranın boktan bir ketıl kazandığı sistemde yetiştirildiler, sırıtkan anneleri bir tv programından bir ketıl metıl bişey kazandıysa itibar kabul ettiler, evcek bunu onur kabul ettiler, bizim annelerimiz bize evde portakal yok deme, ne bileyim evde kiraz yok deme, verirlerse alma, biz yedik de derlerdi. kırk yılda bir misafirliğe biz de götürülmüşsek tabii. genelde götürülmezdik zaten, abi abla kardeşine bakardı evde de hadi bişey olmuştur bilmemnedir bir götürmüşlerse kedi gibi otururduk. konuş derlerdi o zaman konuşurduk. bazen bunu da sorguluyorum evet ama bugünkü hal de hal değil.

    ee ne olacak şimdi? marksizm, leninizm, komünizm, faşizm, feminizm, müzik, tarih, coğrafya, felsefe, sanat, notalar, tiyatro, festivaller, oyunlar, sıra beklemek, hak adalet ne demek, özgürlük nedir, hitaplar nasıl olmalıdır... hangisini anlatacağız şimdi bu çocuklara? zeytinyağı ile su karışır mı? biz anlatsak bu çocuklar neresinden başlayacak öğrenmeye? hangisini anlatacağız? bir alay şeyi öğrenmeli ki insan kendisini neden jiletlememesi gerektiğini anlasın. yaraları açıkta duran kızlar görüyorum. mikrop kapacak diye üzülen anne yok mu acaba evde? ben yaralı kedilere pansuman yapmaya uğraşıyorum, sokak kedilerine yani ev kedilerime de değil. bunların annelerinin gözünde bu gençlerin bir kedi kadar değeri yok mu?

    ceplerinde para olsa dert, olmasa dert çünkü bu çocuklar bir yerde kırılma yaşamışlar ve iyi işe kötüyü öğrenememişler. parayı da bilemiyorlar. üstlerinde pahalı pahalı eşofmanlar var evet, cep telefnları hep akıllı modeller görüyorum da yani ne bileyim bir de hayırlı bir işe harcansaydı o paralar.

    ne olacak şimdi? nasıl anlatacağız? kim anlatacak?
    bunlardan önce de türk kızı trip atar kürt kızı molotof atar diye bir sayfa görmüştüm yine sözlük aracılığıyla. olacak iş mi, denecek laf mı. ülkücülerin içlerindeki "beyaz çoraplılar"dan daha mı az antipatik şimdi bu kızlar ve bu lafları? kürt hareketinin de boku çıktı, bu tarz insanların destekçisi olduğu bir oluşum ne saygındır, ne de kültürlüdür benim gözümde. ben bu tarz bir destekçim olsa oturur anıra anıra ağlarım. gelsin de nerden gelirse gelsin değil işte mesele. bunlar olacak işler değil. kim ne amaca hizmet ediyor anlaşılamıyor ki. yani dindar sanıyorsun bakıyorsun çünkü başı sıkı sıkıya örtülü bir genç kız, kendi kendilerine terör bayramına dönüştürdükleri bahar bayramında (navruz) marksist leninist örgüt üyeleriyle el ele, bakıyorsun töre cinayetçileri var, senin canın zaten yanıyor bu töre cinayeti ve sikko namus anlayışı meselelerine, bunların bekçileri lgbt hakları, özgür cinsellik hakları savunuyor. sana ırkçı diyorlar, faşist diyorlar, vuruyor gerilallalar, düşüyor skorskyler diye halay çekiyorlar, elde molotof, elde esrar fotolar çektirip sosyal paylaşım sitelerine yüklüyorlar, teknoloji demek akıllı telefon, internet demek sadece feyzbuk.. kot pantolonlar var ama şalvarımsı.

    yani işte bu bir sentez. benim kırk yıllık kişisel tarihimde gördüğüm en boktan sentez. en sıçmık şey bu işte. eğer bu akımın bir bayrağı olacak olsaydı, şalvar ağlı kot pantolon olurdu. aklı feodalitede, fikri istanbul'da büyük şehirde, kendi bacısı bakire kalsın ama o elalemin bütün kızlarını iğfal etsin, yolda yürüyemez hale getirsin insanları, terörize etsin, herkes, yani normal sıradan insanlar bunlara yol versin mecburen korksun, bu da o korkuyu saygı sansın, tırstılar sansın.. anlamazlar ki örümcekten kaçar gibi bunlardan kaçıyor normal insanlar. aman bıçaklarlar, aman delerler, aman kezzap atarlar, aman kafa atarlar, aman kapkaç yaparlar..
    yazıklar olsun.

    "beni dövmekle canımı yakmakla övünürseniz, bir eşşek ya da attan farklı bir şeyle övünmüş olmazsınız, çünkü onlar da insandan güçlüdürler ve bir insanın canını fena halde yakabilirler" demiş epiktetos. bu gençler de artık insani olan şeylerle övünmüyorlar, kollarında jilet yaralarıyla kendilerini vahşi doğada rakibine galebe çalan bir çeşit yırtıcı gibi hissetmek istiyorlar sanırım.

    hepsine yazık. çok yazık. ama analarına ve babalarına yazıklar olsun. lanet olsun. üreme yeteneğiniz keşke elinizden alınsaydı. diyecek birşey bulamıyorum ve masum insanların, normal insanların yaşıt çocukları için üzülüyorum. çünkü sinirlenecek ve onlardan birini kolayca harcayacak gibiler. hem o molotof atmakla övünen tuhaf kürt kızları, hem de bu sayfadaki tuhaf çocuklar, hem de maltepe sponsorluğunda düzenlenen parti miydi neydi bir video vardı, o videodaki uzaylı gibi baş bağlamış ama alınları bir kez olsun secdeye değmemiş oynak kızlar. hepsi zararlı ve kolayca bir hayatı karartacak gibiler. ama elden gelen birşey yok. her ders bunlara dert anlatırken nodül çıkardık, sesimiz titredi ama bunlar haklarını çok yanlış anlamış. çünkü bunların anaları memedalii beeey diye bağıran dilencileştirilmiş kadınlardı.
    yeter be ya. sıkıldım ya bu pislik durumlardan. kaç git diyorlar.niye kaçayım canım? eve hırsız girdi diye evden kaçılır mı? ruhum bunalıyor, çözüm bulamıyorum. ama kaçan ben olmayacağım bu ülkeden.
  • askerdeki nöbetçi çavuşu bulduğum grup. adam hiç değişmemiş sadece iş başından adidasa terfi etmiş.
  • o kadar çok adidas gördüm ki bir an sultanbeyli'yi rusya'ya bağlı zannettim.
  • ben bu sayfadaki gibi tipleri her gördüğümde sürekli neden, neden amk, iyi de neden olum mal mısınız falan derken buluyorum kendimi.

    neden çömeliyorsunuz
    neden jiletliyorsunuz
    neden aynı saç modelini yapıyorsunuz
    neden sürekli fosforlu şeyler giyiyorsunuz
    neden kızlı erkekli tespih çekiyorsunuz
    neden alkol ve uyuşturucuyu övüyorsunuz
    neden sürekli birilerini dövmekten, öldürmekten bahsediyorsunuz

    ve en önemlisi neden insan olmaya çabalamıyorsunuz?

    cevap olarak farklı bir şey görmedikleri için bulundukları ortama uyum sağlıyorlar denmiş.

    iyi de kardeşim bu insanlar balta girmemiş ormanlarda veya mağarada falan mı yaşıyor amına koyım. nasıl başka bir şey görmemiş. her gün yanımdan böyle onlarca tip geçiyor. bir çok mekanda benzeri kişileri görüyorum. hiç olmadı televizyon gazete internet vs denen bazı mecralar var. nasıl başka bir şey görmemiş oluyorlar. bu tamamen tercih meselesidir. bir kişi hırsızlık yapıp kolay para kazanmayı da tercih edebilir çalışıp hakkıyla kazanmayı da.
    bunlarda da durum böyle. mal olmayı tercih ediyorlar.
  • askerlik yapmamis olanlara sesleniyorum; iste bu arkadaslar askerlik arkadasiniz.

    bol bol safak muahbbeti yapip "ya aslinda kardesim bak o olay soyledir...." diye anlatirsiniz.

    eheheh
hesabın var mı? giriş yap