• ana fikrini özetlediği, en güzel repiği şu olan woody allen filmi:
    "her zaman bunu yapıyorsun, kararları burada -kafasını göstererek- veriyorsun, burada değil -kalbini göstererek-. burada(beyinde) alınan kararlar, burada(kalpte) alınanlar kadar güvenli değildir. çünkü bunlar gri hücreler, bu da kan. ve kan tüm vücudu dolaşır. bu nedenle ne olup bittiğinden haberdardır. gri hücreler ise sadece yatar ve düşünür."
  • şalteri madagascar ve constantinople arasında gidip gelen film..
  • yavaş yavaş, usulca derinleşen olay kurgusu, ince esprileriyle tipik bir woody allen zekası örneği. woody allen'ın kendi oynadığı, biraz da kendi karakterini rolüne yansıttığı komedilerinden biri.
    ayrıca 2. dünya savaşı başlamasına rağmen, henüz savaşta olmayan amerikalıların bunu "ekonomik kriz" olarak görmeleri, paris'e tatile gitmeye çalışmaları, küçük bıyıklı alman şansölyesinden hoşlanmamaları gibi ince ayarlar içermektedir.
  • wilbur de paris yorumuyla in a persian market eseri filmin müziklerindendir.
    özellikle şarkının başlangıcı tüm filmde döner..
    dinlemek isteyenleri buradan alalım..
  • --- spoiler ---
    woody allen filmde helen hunt'a şöyle demiştir; "bu arada dün gece çok güzeldin, profiline ışık vurduğunda ara ara mussolini'ye benzemen haricinde..."
    --- spoiler ---
  • --- spoiler ---

    +beni kapıya kadar geçirmene gerek yok. bizi birlikte sanabilirler!
    -at hırsızına mı benziyorum!?
    +ata benziyorsun!
    --- spoiler ---
  • woody allen'in sarisin kadin oyuncu takintisini bu kez helen hunt ile giderdigi 2001 yapimi filmi.

    http://www.imdb.com/title/tt0256524/

    woody allen'in kendi oynadigi filmlerindeki o ayri tadi almanin hazzi ile izleten, aki(l)ci senaryosu ile oldukca guzel bir woody allen filmi.

    ayrica
    (bkz: istanbul not constantinople)

    turkiyede gosterilmeme nedeni de bu olabilir *
  • gevezeligini sevebilecegim tek insan woody allen galiba :)
    gercek hayatinda da boyle mi merak ediyorum :)
    filmden bahsetmeye bile gerek yok yine zekice esprileriyle kurguladigi guzel bir wood allen filmi..
  • izlediğim son 100 film arasında neden çekildiğini sorguladığım yegâne film. ne ait olduğu janrı (polisiye? film-noir?) doğru düzgün işleyebilmiş ne de allen'ın o alışıldık witty diyaloglarından nasibini almış. bir yandan da, allen ne çekse bir şekilde beğenileceğinin kanıtı gibi.
  • "kalkan" kullanamayan ve ruhsuz davranmayı pek beceremeyen biri olarak, bunu nasıl açıklayacağımı bana gösteren film.

    aklımda kaldığı gibi yazıyorum:

    "kalbin verdiği kararlar, beynin verdiği kararlardan daha isabetlidir. çünkü kalpte kan vardır ve kan tüm vücudu dolaşır, neler olup bittiğini bilir. beyinde ise gri hücreler vardır, sadece yatar ve düşünür."

    ah woody allen, ne güzel bir insansın :)

    *
    edit: bir de, bu filmdeki öpüşme sahnesini masaüstüm yapıyorum şu an. daha "görseli", daha güzeli zor bulunur.
hesabın var mı? giriş yap