• bir şey demeyeyim diyorum ama işte ahmet hakan tam olarak budur dedirten bir yazı olmuş.gerek dili gerekse ''müdafaa'' şekliyle tam ahmet hakan'a yakışır bir yazı olmuş.

    geçen yazısı hakkında yine neyse boşver demeyi tercih etmiştim.ama bu sefer aleni bir saçmalığa dönüşmüş.suç ahmet hakan da değil zaten.en büyük suç bu adamı aydın ve mükemmel bir demokrat ilan edenlerde.

    özellikle ilk iki soru-cevap harika(!) olmuş.

    http://sosyal.hurriyet.com.tr/…i-mudafaasi_40024594
  • türk siyasetinde bir deniz baykal, devlet bahçeli neyse gazetecilikte de ahmet hakan odur. gerektiği anlarda görevini yaptığını gösterdi yine
  • --- spoiler ---

    başkanlık sistemi nefsi müdafaası

    soru: tayyip erdoğan’ın gözüne girmek için mi başkanlık sistemini savunuyorsun?

    cevap: böyle bir amacım olsaydı, başkanlık sistemini değil, mevcut durumu savunurdum. çünkü tayyip erdoğan açısından mevcut durum, dünyanın bütün sistemlerinden çok daha mükemmeldir.

    *

    soru: madem öyle... madem mevcut durum tayyip erdoğan için biçilmiş kaftan... o halde erdoğan neden “ille de başkanlık sistemi” diye tutturuyor?

    cevap: bir bilsem nedenini... ah bir bilsem... bilmiyorum kardeşim... ayrıca bilsem ne olacak? ben tayyip erdoğan ne diyorsa onun tam tersini söylemeye mecbur muyum? erdoğan neyi istiyorsa onun tersini mi isteyeceğiz? tayyip erdoğan, yarın öbür gün çıkıp “yanılmışım, kandırılmışım” diyerek parlamenter sistemi savunmaya kalkarsa... ne olacak?

    *

    soru: erdoğan, başkanlık sistemini getirerek bir “tek adam” iktidarını resmileştirmek istemiyor mu?

    cevap: istiyor olabilir. olabilir de buna ihtiyacı yok ki... kendisi şu anda zaten resmen ve fiili olarak tek adam... resmileştirecek de ne olacak?

    *

    soru: erdoğan’ın istediği başkanlık sistemi, kuvvetler ayrılığının olmadığı, hukukun üstünlüğünün tanınmadığı ve demokrasinin rafa kaldırıldığı bir sistem olmayacak mı? bundan kaygı duyulmamalı mı?

    cevap: türkiye’de bugün kuvvetler ayrılığı ilkesi işlese, hukukun üstünlüğü söz konusu olsa ve demokrasi çıtası en yüksekte olsa... tabii ki kaygı duyulmalı. fakat azizim, bugün türkiye’de bunların hiçbiri söz konusu değil ki... adını koyalım: türkiye’de bugün bir sistemsizlik krizi var. durum böyle olunca en kötü sistem bile bugünkü sistemsizlikten daha iyidir. ayrıca şöyle bir durum da var: diyelim ki erdoğan, “başkanlık sistemi” adı altında bir “tek adamlık sistemi” kurmak istiyor. iyi o zaman, sen de çık “demokratik başkanlık sistemi” diye bir seçenek ortaya koy. “senin getirdiğin başkanlık sistemi diktatörlüğü, benim getirdiğim başkanlık sistemi ise demokrasiyi hedefliyor” diye ortaya çık. “istemezük” dışında bir kelime söyle. erdoğan’ın kozunu elinden al.

    *

    soru: parlamenter sistem düzeltilse... kuvvetler ayrılığı, hukukun üstünlüğü ve demokrasi yeniden rayına oturtulsa... eski güzel günler yeniden gelse...

    cevap: insanlar el ele tutuşsa... hayat bayram olsa... ama olmuyor. işte görüyorsunuz: bugün devleti yönetenlerin hiç böyle bir niyetleri yok. en az beş sene böyle gidecek yani. gelecek seçimi de kazanırlarsa on sene böyle gidecek. hem eski günlerin “güzel” olduğunu da nereden çıkardınız. alın size tek bir örnek: sizin eski güzel günler dediğiniz günlerde ülkenin cumhurbaşkanı, eşini anap’ın istanbul il başkanı yaptırmıştı. yani bu işler eskiden de “güzel” değildi.

    *

    soru: ne yapmalıyız?

    cevap: “tayyip erdoğan istiyorsabiz istemiyoruz” dışında bir cümle kurmaya çalışmalıyız. bugünkü mevcut köhne statükonun sahibi olmadığımız halde sahibiymişiz gibi davranmaktan vazgeçmeliyiz. “önemli olan sistemin adı değil niteliği” demeliyiz. “demokrasi olacaksa, kuvvetler ayrılığı olacaksa, hukukun üstünlüğü olacaksa... biz varız” demeliyiz. kısacası “istemiyoruz” dışında bir şeyler söylemeyi becerebilmeliyiz. mesela “getir kardeşim abd’deki sistemi, biz razıyız” diye meydan okumalıyız. göreceksiniz, getiremeyecek. çünkü abd’deki sistemi getirdiği anda... bugünlerini mumla aramak zorunda kalacak.

    *

    soru: ama biz tayyip erdoğan neyi isterse onu istemeyiz.

    cevap: iyi o zaman... böyle devam... ben karışmayayım... aranıza girmeyeyim.

    *

    soru: senin bu yazdıkların hürriyet’in başkanlık sistemi ile ilgili dümen kırması anlamına mı geliyor?

    cevap: ben hürriyet’te etliye sütlüye karışmayan, temsil durumu söz konusu olmayan, kendi halinde gariban bir köşe yazarıyım. yazdıklarım sadece beni bağlar. ben bir görüş ortaya koyuyorum. hürriyet ise farklı görüşlerin bir arada bulunabildiği bir büyük platform... hürriyet, başkanlık sistemine şiddetle karşı çıkanların da, şiddetle destekleyenlerin de gazetesi...
    --- spoiler ---
  • bu kendi kendine soru sorup cevaplamak şeklinde ki köşe yazarlığını kim kıçından uydurduysa geri soksun yerine. biz de mal gibi okuyoruz " aaa ne güzel soru bakalım ne cevap verecek " ne verecek amk anca gaz. muhalife "adam haklı bak eleştiriyor" gazı, yandaş a da goy goy malzemesi.
  • eleştirilerinizin hepsinin farkındayım ve de haklısınız, ama ne yapalım ekmek parası/can korkusu demiş özetle.
  • özet geçmek gerekirse "ekmeğimizin peşindeyiz be abi" yazısıdır

    ayrıca daha seçim akşamı akp kısaltmasını kullanmayı bırakıp ak parti demeye başlamış kişinin şaşırtmayan yazısıdır,

    hürriyet/cnn turkteki gelirinden daha iyi bir gelir elde edeceğini bilse iktidarı destekleyen medyaya geçip her gün iktidar güzellemesi yapacağından şüphesi olan var mı?

    sorun ahmet hakan'da değil sorun bu tipleri bir şey sananlarda

    ayrıca başkanlık sistemine karşı çıkanlar kuvvetler ayrılığı demesin lütfen teoride başkanlık sistemi kuvvetler ayrılığının parlamenter sisteme göre daha keskin olduğu bir sistemdir daha bunu bilemeyecek seviyede bir adamın hürriyette köşe yazarı olması da ayrıca ilginç
  • kendisi belirtmiş ki bana birilerinin bir şey sunması lazım sistemle ilgili, değerli büyüklerim ne sunarsa onu tartışırım, halk ne der ben ne derim diye düşünemem, demiş kısaca. okumayın.
  • bir kismi cok sacma gelen yazi. diyor ki su anda zaten fiili bir baskanlik varmis zaten istedigini aliyormus birakin bari baskan olsun demeye getirmis olayi savunurken. bu tartismalar cok belli ki demokrasi istikrar icin degil sahis icin yapılıyor. akp iktidardan düşse yeni kanunlarla cb yetkileri sinirlanir fiili durum ortadan kalkar su anki sorun cozulur. bu sekilde sistem tartismak manasiz.
hesabın var mı? giriş yap