• kartacalılar, tanrıları moloch'a öz çocuklarını yakarak kurban ederlerdi.
    fenikeliler, en sevdikleri çocuklarını tanrı baal'e kurban ederlerdi.

    ruslar, tanrıları perun'a ilk çocuklarını kurban ederlerdi.
    roma'da, tanrı satürn için çocuklar halkın önünde kurban edilirdi.

    new south wales'ta her kadının ilk çocuğu dinî törenle yenirdi.

    çocukların öldürülmesi birçok toplumda adetti.
    sakat çocuklar öldürülürdü.
    kız çocuklar öldürülürdü.
    arabistan'da kızlar kuma gömülürdü, eskimolar ise buzlu sulara atarlardı.
    eski ısparta'da doğan çocuklar yaşlılara götürülür, yaşatılıp yaşatılmayacağı sorulur, sakatlar öldürülürdü.
    roma'da filozoflar bile çocuklarını öldürürlerdi. (mesela plny ve seneca).
    seneca, çocukların evden kovulmalarını, sakat bırakılmalarını ve öldürülmelerini onaylıyordu.
    seneca, "ana babalar çocuklarını sokağa atmakla onlara iyilik yapıyorlar, bunun cumhuriyete zararı yok" diyordu.
    yunan ve roma hukuk sistemleri çocukların öldürülmelerini engellemez, bilakis izin verirdi.
    roma'da baba, çocuğunu istediği şekilde cezalandırabilir, satabilir, öldürebilirdi.
    sakatları ve kızları öldürmek, her çağda, her toplumda yaygındı.
    japonya'da çocuğun yaşatılıp yaşatılmayacağına ailesi karar verirdi.
    çin'de geçen yüzyıla kadar kızların öldürülmeleri olağandı.
    afrika'da çocuklar ormana bırakılır veya suya atılırdı.
    çocuklar; akımsız bırakılarak, boğazlanarak, taşa vurularak, doğa koşullarında korunmasız bırakılarak öldürülürlerdi.

    ortaçağ'da istenmeyen çocuklar derelere atılırlardı. her adımda çocuk ölüsüne rastlanırdı.
    bakımsız bırakmak en yaygın öldürme yöntemiydi. emzirmez, hastalandığında ilgilenmez, kucağından düşürürdü.
    ortaçağ'da ve sonraki yüzyıllarda çocuk katli yaygın biçimde sürdü.
    çocuklar ardıç suyu vs ile zehirlenir, aç bırakılıp öldürülürdü.
    londra gibi büyük şehirlerin caddelerinde sık sık çocuk ölülerine rastlanırdı.
    doğum anında boğazı kesilerek ve başına bir şeyle vurarak öldürmek suç değildi. bu yasa 1929'a kadar yürürlükteydi
    18. ve 19. yüzyıllarda yöntem değişti, bebekler kilise kapılarına bırakıldı.
    napolyon buna çözüm buldu.
    hastanelere döner dolap yapılmasını emretti.
    anneler çocuklarını bu dolaba koyacak, zili çalacak ve kimseye görünmeden ortadan kaybolabilecekkerdi.
    bu durum, bebeklerin terk edilmesini kolaylaştırdı. bırakılan yüzbinlerce çocuğun % 90'ı ilk yılında ölüyordu.
    anneler bebeklerini sandığa koyduklarında, ırmağa atmışçasına öldürdüklerini biliyorlardı.
    bu yaygın adete j. j. rousseau da uymuştu. 5 çocuğunu kimsesizler yurduna terk etti.
    1800'ler ingiltere'sinde anneler, düzenli olarak çocuklarını thimes nehrine atarak öldürürlerdi.
    onbinlercesinin böyle öldüğü tahmin ediliyor.
    cin içip sarhoş olan kadınlar, çocuklarının üzerinde tepinetek öldürürlerdi.
    veremden ölenlerin paçavralarını bebeklerine sarıp varillere bırakıp doğrudan ya da dolaylı ölüme terk ederlerdi.

    çocukların öldürülmelerine tıbda infanticide deniyor.

    yaşlıların öldürülmelerine ise geronticide deniyor.
    bazı toplumlarda yaşlıların, kendilerini öldürmeleri beklenirdi.
    yaşlıların, topluma yük olmamaları gerektiği bilinci vardı.
    avustralya'da yaşlı biri hastalandığında ölüymüş gibi davranarak ölümünü çabuklaştırırlardı.
    yaşlılar ölmek istediklerini açıkça söylerlerdi.
    yaşlılar, kimseye yararının kalmadığını, kendinden utandığını söyler ve diri diri toprağa gömülürlerdi.
    gömülmek istemeyen yaşlılar ayıplanırdı.
    yaşlılar, aile için yüz karasıydı.
    habelistan'da yaşlılar doğal yoldan ölmezlerdi. köyün rahibi çağırılır ve yaşlının boğazını keserek öldürürdü.
    brezilya'da kızılderili kabikeleri yaşlı ve sakatlarını öldürürlerdi.
    aileler, böylece yaşlılara dostluklarını göstermiş oluyorlardı.
    almanlar, keltler, hazar gölü yakınındaki massagetesler vs bu sevecenliği kanıtlamışlardır.
    son zamanlara kadar isveç kiliselerinde, yaşlıları yaşlılığın acılarından kurtarmak için aile topuzu denilen dikenli topuzlar bulunduruluyordu.
    batı'da kiliseler gelir elde etmek için yüzyıllarca genelev işletmişlerdi.
    çocuk öldürmedeki amaç, dığum kontrol yöntemlerinin bilinmemesi veya keyfi nedenlerle uygulanmaması.

    günümüzde bunlar kalmadı ama kürtaj var ve çocuk gelin, çocuk fahişe vs şeklinde cinsel obje olarak kullanılıyorlar. her yıl milyonlarca insan, uzakdoğu ülkelerine kız-erkek çocuk ayrımı yapmadan bu amaçla gidiyorlar.
    asya turizminde çocuk fuhuşuna son adlı kuruluşun 1994 yılındaki açıjlamasına göre asya'da bu amaçla kullanılam bir milyon çocuk var.
    ülkemizde sadece resmî kayıtlara geçmiş çocuk gelin vakası 181 000. (2016 itibariyle).
    afganistan'da baçe baza geleneği var. (erkek çocuk ve gençleri dansöz olarak ve fuhuş amaçlı kullanmak).

    fakir aileler, çocuklarını satıyorlar.

    tabular ve tuhaf adetler
    ayhan korkmaz
  • evlat öldürme, evlat katli.

    osmanlı imparatorluğu despot laz baba gibi küfrede küfrede öldü, yine de hala ululanarak. türkiye cumhuriyeti ise o despot babadan çocuk katlini, kronos gibi, çocuklarını sudan sebeplerle tırpanlamayı miras aldı. bu halk çocuk ruhlu, ve kolay kolay büyümüyor, bireyleşmiyor. ama belki de depremdi, hukuksuzluktu, demokratikleşen dünyada mutlakiyetti filan derken sertlikler ve zorlanmalarla büyüyor, babaya ve geleneksel aile sistemine karşın büyümekte. belki büyür.
hesabın var mı? giriş yap