öğün
-
mukayeseli ogunden hareketle bakarsak:
geleneksel leh gunlugunde bir ana ogun, uc ara ogun vardir.
-8 gibi kahvalti/sniadanie * (ama esasli bir kahvalti),
-12 gibi sandvicle geci$tirilen (ve ingilizcesinin "lunch" oldugu soylenen) ikinci kahvalti ya da ogle yemegi / 2 sniadanie * denen ara ogun ,
-15-16 gibi (ingilizcesinin "dinner" oldugu soylenen) ana ogun / obiad *,
-19 gibi (ingilizcesinin "supper" oldugu soylenen) kahvaltimsi ak$am ogunu / kolacja *.
elbette bolgede konu$lanmi$ cokuluslu $irketler ya da ya$am guclukleri gerek bu saatleri gerekse ogun iceriklerini her yerde oldugu uzere etkilemi$ ve etkilemektedir.
ayrica:
langenscheidt, pocket polish dictionary (polish-english/english-polish), by w. and tadeusz grzebieniowski, germany. -
basit, öğün değil gibi olanına, hızlıca hazırlananına kuru altı diri altı deriz. kuru fasulye öğününden altta/geride, kurualtı dirialtı çok basit veya geçiştirmelik, atıştırmalıktır.
intikam soğuk yenen bir yemektir, lakin öğünün sonunda vicdan muhallebisi var.
yemeğe kadın muamelesi yapıyorsun. hem sık sık acıkıyor, hem harcayıp, yiyip geçiyorsun*. üçse üç, beşse beş, kaç öğün gerekirse. belirli sayısının olmayışı bile anlamlı. düşünmeye değer.
"bir sandviçe öğün muamelesi yapmak, insanlaşmada bir aşama, turistlikte ise başlangıç." mehmet ibiş - bakışlar mayalar tarihöncesi
(bkz: intikam/@ibisile)
(bkz: yeygi), yeygilemek, dakı -
genelde yarım saat içerisinde tüketilen yiyecek-içeceklerin bütünüdür, tüketildiği vakte verilen isimdir. bir öğün örneği olarak; sarma-yoğurtlu makarna-omlet-köfte-muz-kahve.
not: midem bozulmadı. -
(bkz: öğün atlamak)
-
esasen atatürk’ün; “türk öğün, çalış, güven” dediği öğün aklını kullandır.
-
-
"ve onu aldattığım için, üç öğün ağlar. onu döverim. tekrar aldatırım. karım bir çocuk daha doğurur. "
attilâ ilhan, sokaktaki adam iş kültür 2012 basımı, s. 208
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap