• türkiye'nin önde gelen felsefecilerindendir. hegel'den çevirileri vardır.
  • felsefe profesörüdür.ayrıca iyi bir fenomenlog'tur.(bkz: fenomenoloji) türkiye'de hegel'i en iyi bilen ve yorumlayan ," hegel ve diyalektik kurami" adli dersiyle felsefe bölümünde* çiğir açan tek insan. istanbul üniversitesi felsefe bölümü öğretim üyesiyken boğaziçi üniversitesi felsefe bölümüne transfer olmuştur.
    kabalci yayinlarindan çikmiş felsefenin abc'si adli felsefe kitabi, iş bankasi yayinlari'ndan çikmiş isis'in ölümü adli romani ve bir de kabalci yayinlari'ndan çikmiş tercüme ettiği tarihte akil adli bir hegel çevirisi bulunmaktadir.

    birlikte yapmış olduğumuz fenomenoloji konusunda ki ingilizce çevirilerimiz sırasında beni sokmadığı konferans,katmadığı seminer kalmamıştır.öğrencisiyle hem çok ilgili hem teşvik edici hem de vericidir. öğrencisi olmakla kendimi şansli buluyorum.

    kendisi aslinda istanbul üniversitesi siyasal bilgiler fakültesi mezunudur.
  • gençtik, vara yoğa gülerdik, istanbul üniversitesi felsefe bölümü öğrencileriydik. uzun kaşları vardı önay hocanın, gülerdik, hep balıkçı yaka kazak giyer, gözlüklerinin üzerinden bakarak anlatırdı dersini gülerdik. hatta erotik bir hikaye kitabını ele geçirmiştik (hoş, erotik sayılır mıydı hatırlamıyorum ama o dönem için bize erotik gelmişti) gülerdik. engin bir deryaydı biz bilemedik.

    hegel'i ondan öğrendik. diyalektik denince tomurcuk-çiçek ilişkisini beynimize kazıdık.

    tinin görüngübilimi ile kan kustuk gerçi ama ona da güldük, çok güzel günler geçirdik.

    çünkü gençtik, vara yoğa gülerdik*.
  • türkiye'de hegel ile gerçekten ilgilenmiş nadir insanlardan birisidir ama düşüncelerinde daha çok heidegger etkileri görülür. hegelci erekbilimsel bir yaklaşım yerine, heidegger odaklı varlık ile yeniden bir buluşma üzerinde durur. ama bu buluşma bir araya, mesafeye dayanır.

    hakikat ile gerçekliğin özdeşliğe gitmediği ama sürekli birbirlerini etkiledikleri bir paralellikte belirir bu ara. hiçbir yere ulaşmak istemez, sürekli sormayı, varlık ile nefes almayı gündeme getirir. hakikat böylece hep gözlenen ama belirli bir mesafeden gözlenen varlığın olayı olur.

    önay sözer'in ayrıca derrida'dan nancy ve agamben'e kadar geniş bir felsefi çevresi vardı-r.
  • yazın yaşamına ikinci 'a dergisi' ile atılan önay sözer'in yayımlanan roman-anlatı kitapları öteki(1981, yazko roman ödülü), 'çıplak gülüş' (1986) ve 'isis'in düğümü' (2004) adını taşıyor. sözer'in ayrıca 'kadın ve benzeri/bir kadın ütopisi' (1993) adlı deneme kitabı ve dergilerde, edebiyat, sanat üzerine yazıları vardır.
    önay sözer'in, geçmişte kaldığı sanılan bir dramının sonradan ama ilk kezmiş gibi yaşanmasına neden olan tuhaf olaylar silsilesini anlattığı son romanının adı: sonradan yaşamak.
  • husserl arşivinde çalışmış türkiye'nin sanırım ikinci felsefecisidir. yanılmıyosam ilki nermi uygur'du. çok ilginç bi adam. rahmetli ricoeur'ün falan kankasıymış, fransa'da beraber fenomenoloji okumaları yaparlarmış. hayattayken bi sömürme imkanımız olsa çok güzel olacak. askerlik bi bitsin de bakıcaz.
  • (bkz: piri reis'in kayip adasi) adli romaninda kendimden pek cok parca buldugum yazar kisisi. uzerinde calistigim romanimla ufak da olsa kesisen yanlarini gorunce epey sasirdim ama sonra her insanin hayati bir sekilde benzesiyor demek diye dusunmeden de edemedim.
    herkesin okuyabilecegi turden bir yazar degil kendisi. kaliteli, icerigi saglam bir seyler okumak isteyenlere tavsiye edebilirim ancak. bir de anlayana kitaptan bir kesit;
    "devran dönecek,devir devrilecek, dönen bir daha dönecek"
  • anlayan tarih kitabının yazarı, türkiye'nin yüz akı felsefe hocası.
  • dinlemekten, şevk ve ilham
    tanımaktan mutluluk
    çok geç tanımaktan üzüntü duyduğum, memleketin önemli değerlerindendir kendisi.
  • kendisinin günlüğünden fragmanlar okurken yakın hissettiğim çok kıymetli biri. özellikle ilişkiler ve insanın kendisiyle olan tartışması üzerine günlüğünde kaleme aldığı paragraflar etkileyici.

    önay sözer'in 1966 yılı yazmış olduğu günlüğünden bir kaç sayfa
hesabın var mı? giriş yap