• yesilköyde oturup sineklere türlü işkence etmek isteyen kişilerin yapıp national geographic tadı alacakları aktivite.

    malzemeler
    -ağ ören türden örümcek
    -duvardan sinek toplamak için sabır.

    efendim sinek öldürülmeden nazikçe alınır ve ağa bırakılır.. kurtulmak isteyen sineğin yarattığı titreşimleri duyan örümcek sineği hemen ağa sarıp koza haline getirecektir. sonra yavaş yavaş beynini emecektir. (bkz: starship troopers)
  • çocukluktan gençliğe kendine iskence yapma teknikleri.
  • bu işi florya ve civarında yapsaydınız adı sineği örümcek ağına atmak olacaktı. anadolu yakasında yaşayanlar için alternatif suadiye'de yapılan örümcek ağını sineğe atmak şenlikleridir. tabi oralarda national geographic tadı alınmaz, olsa olasa bir bilim teknik bir sızıntı keyfi vardır.
  • şahsen beslenen ve özen gösterilen bir örümcek sahibinin yapması doğal hareket. dikkat edilmesi gereken tek şey önce böcek ilacıyla katledilmek istenen ancak zehirden yırtan bir sineğin, örümceğe kurban olarak verilecek diğer türdaşlarından özenle ayrı tutulup karantinaya alınma gerekliliğidir. aksi takdirde sevgili örümceğiniz adi bir haşerat gibi mefta oluyor*
  • çocukta beliren ilk deterministik etkilerden biridir,biraz tanrıcılık oyunu biraz da merakla beraber kendini gösterir,"mandalla yakalanıp aynı kadere teslim edline eşek arısının örümceği öldürdüğüne şahit olana kadar* "hehee gücüm var,ölüp ölmeyeceğine ben karar verebiliyorum" gibi bir düşünce vardır.bu yeni tecrübeyle çocuk sonraları daha dikkatli olacaktır..ilerleyen yaşlarda "ulaaan ekolojik dengeyi bozmuş muyumdur acaba küçükken" diye bir an düşündürtür insana,bu da yolda size omuz atan ilk öküzün,veya kenan evren'in,barbra streisand'ın oluşumunda benim de payım var mı acaba dedirtebilir insana.
  • örümcek besliyorsanız kedinin mama kabını doldurmaktan pek de farkı yoktur.
  • evde deterjan kabı gibi hiç sinek uğramayan bir yere ağ ören ve dolayısıyla da aç kalan örümceğe acıyıp yaptığım eylem. adını da muammer koymuştum. bir sene sonra fil gibi büyüdü hayvan. [ekmek elden su gölden olunca...]

    deterjan da heba oldu tabi. salak hayvan!..
  • bunu çocukken yapmayanların ileride "sorunsuz,herhangi bir dertten uzak,karı kız denizi içinde,her gün ayrı hatunla olan,profesyonel yardımı sadece american b sınıfı filmlerde 911 den hatırlayan" kilometrelerce öteden teşhis koyan hipokrat yeminli arkadaşlar üretebileceğine tanıklık etmemizi sağlayan davranış biçimi..biz bilemedik zamanında tabi..
    -abi derbederim be,mahvolmuş durumdayım,dibe vurdum.
    -çocukken o sineği örümcek ağına atmayacaktın..bunu yapmayacaktın.
  • bunu yapan elbette insan olur, mesela benim gibi. küçükken yaptığım ve çok zevk aldığım eylemdir. sonuçta yapılan doğaya zarar verici bir şey değildir, doğadaki besin akışını çok çok küçük ölçüde hızlandırmaktır. bu da sisteme elbette zarar vermez. ne de olsa bir sinek eninde sonunda örümcek ağına yakalanacaktır.

    evimize yakın bir bölgede kayalıklar vardı. orada iki kaya arasına örülmüş bir örümcek tam örümcek ağı denince akla gelenler türdendi: http://www.photohome.com/…ildlife/spider-web-1a.jpg

    örümcek ağının bir örümceği vardı ki, şu yaşımda bana geldiğini görsem ödüm götüme karışır, hele üzerimde görsem baygınlık geçiririm (e peki böyle, o zamanlar nasıl oluyordu ya yaklaşıyordun derseniz, cahil cesareti diyelim). hayatımda şu ana kadar –tv’de değil, gerçekte- gördüğüm en korkunç örümcekti. örümcek yukardan bakınca çemberimsi göründüğünden, çapı yaklaşık olarak 6 cm kadardı. siyah ve bol bacaklı bir örümcek. arkasında kocaman bir götü vardı. (zehir sanırım)

    biz bir sineğin örümcek ağına düştüğünde yaşadığı korkuyu yaşayamayız. bunu yaşamak için herhalde raylara bağlanıp, gelen treni beklememiz gerekir. ama bu da yetmeyecektir. tren alçaktır, raylar da titremez. oysa örümcek, yakalanmış sineğe oranla kocamandır ve ağı titretir. biz trenin bizde yaratacağı etkiyi kestirebiliriz. ama bir sinek, yaşıyorsa –ki attığımız yaşıyordur- örümcek ağına yakalanmanın, bunun ona ne yaşatacağının farkında değildir, bunları bilemez. sineğin yaşadığı korkuyu düşünmek bize haz verir. başkasının acısından mutlu oluruz.

    sineği yakalamak için boş kibrit kutusu bulunur. bir şekilde sinek yakalanır, kibrit kutusunun kapağı aralanır, sinek kutuya koyulur. sonra kutu örümcek ağına yaklaştırılır. kapak aralanır ve hızlı bir hamle ile sinek ağlara fırlatılır. sinek çırpınır. bunu gören devasa örümcek, köşesinden hızla dışarı çıkar. örümcek ağı bir sürü bacağın altında zangır zangır titremekte, bir ileri bir geri gitmektedir. örümcek kenardan merkeze doğru hızla ilerlemektedir. kendinizi sineğin yerine koyun. yapışmışsınız, yapıştığınız zemin hızla sallanıyor, ilerde sizden kat kat büyük, korkunç bir şey hızla geliyor. kim bilir belki ses de çıkarıyordur ve biz duyamıyoruzdur. ardından örümcek sineği bacakları arasına alır, bir şeyler yapar evirir çevirir ve bakarsınız ki, sinek beyaz bir maddeyle sarılmıştır. sanki kefenlenmiştir, orada öylece cansız yatmaktadır. örümcek yeniden köşesine çekilir ve yeni avını bekler… bu kimi zaman yolunu şaşırmış bir sinek olur, kimi zaman bilerek yollanmış sinek olur, karınca olur, çekirge olur.

    peki örümceğe ne olur?sineklere o kadar vahşeti yapan bu hayvanın sonu ne olacaktır?elbette fani dünya örümceğe de kalmaz.
    mahallede aklı birazcık kıt bir eleman vardı. örümcek ağına saldırdı. 50 cm kadar ip şeklinde sarkan ağı eline aldı koştu sokak boyu. örümcek ağından yukarı doğru tırmanıyordu, bu kez bir insana sokmak için. ama olmadı. eleman örümceği yere atıp ezdi. ölüsü tanınmayacak haldeydi. yoksa bu, yaptıklarının bedeli miydi?ama yine de o haliyle bile ürkütücüydü.
  • küçükken çok fazla yaptığım eylemdi. yaparken çok zevk alırdım, ama ben sinek pek yakalayamazdım o yüzden bulması en kolay böceği yani karıncayı atardım. şimdi diyorum, keşke karınca atmasaydım. şimdi olsa sinek atardım, şu anda gerçekten yapmak istiyorum. çünkü gerçekten zevkli bir olaydır. hele ki ağda örümcek varsa!
hesabın var mı? giriş yap