• çanakkale kordonda, asıl adı emekli astsubaylar derneği olan ama halk arasında şakirin diye anılan, fiyatlarının çok çok uygun olmasından dolayı öğrencilerin, manzarasının boğaz olması nedeniyle de 7 den 70 e herkesin keyif mekanıdır.
  • kendisi halkla içiçe olan şakir'in, mekan ismini halkın koymasına izin verdiği yerdir.
  • şerefine kısa film de çekilmiş, izleyelim.
  • çanakkale'nin simgelerinden biri haline gelmiş, müthiş bir işletmeciye sahip * boğaz manzaralı çay bahçesi. bence istanbul'da bile bir benzeri yok. benim için karşılığı; gah golf'ün önündeki çimenlerde yayılıp, gah feribotla amaçsızca karşıya gidip geldikten sonra, sabahın ilk ışıklarını izlediğimiz; elimizdeki poğaça, açma ve simitlerle, çalışanlarından bile önce gidip masalarına kurulduğumuz ve de -o zamanlar- 50 kuruş olan çaylarımızla beraber kahvaltı yaptığımız yerdir.

    ha tabi ki, çanakkale'nin engin ve boş boğazının muhteşem dinginliğiyle kabak çekirdekleri çitlediğimiz mekan.

    özleniyor haliyle.
  • yıllar yılı süren donanma çay bahçesinin hakimiyetine 18 mart üniversitesinin açılmasıyla ortak olmuş çay bahçesi. ancak ben çocukluğumun yazlarının geçtiği donanma çay bahçesini tercih eder ve daha çok severim.
  • haftasonu çarşı iznine çıkan askerlerle dolan güzide mekan.
  • çanakkale' de kendine has bir tarzı olan mekan. kahve diyemezsin sadece erkekler gelip oyun oynamıyor, kızlı erkekli her grup okey, batak, tavla gibi oyunlar oynayabiliyor. cafe diyemezsin, okey, batak gibi oyunlar da oynanıyor. oyun oynamak zorunda da değilsin, boğaza karşı çay, kahve ya da bira içmek istersen de gelip oturabilirsin. böreğini, kır pideni alıp çayla beraber de yiyebilirsin. karma bir mekan diyebiliriz. üniversite öğrencilerinin de buluşma noktalarından biridir ayrıca.
  • üniversitede okurken en uğrak yerim, kaçış noktam, kafa dinleme yerimdi. sanıyorum benim gibi yüzlercesi vardı. öyle güzel bir yerdi. okey, batak, tavla, 3-5-8 veya king oynamaktan nevrimiz dönerdi, gecenin geç saatlerine kadar çaylar dolup dolup boşalır, takılıp dururduk. mesela boğazdan gemiler geçerken biranı yudumluyordun ve yine boğazdan gemiler geçerken demli bir çayla geminin ardına takılıp gidebiliyordun... mükemmel bir yerdi. şimdi epey uzak, hani bazı yerler vardır ne kadar uzak olursa olsun, üzerinden ne kadar zaman geçerse geçsin; orada, o yerde olmak istersin ya şakir'in yeri de öyle de bir yer. şimdi yine oraya giden, bunu okuyan, "yahu şu ekşi'ye bi bakiyim" filan diyip hakkında bir iki bişey okuyim diyen birileri varsa (olmaz olur mu) bir çay da benim yerime içsin.****
  • herseyin bir arada oldugu yer, soyle ki; sabah simidini al gel cayini soyle bogazin en dar yerindeki manzaranin keyfiyle kahvalti yap. ister okey oyna, ister kilitbahir'i bos gozlerle izle birani yudumlayarak. kahve desen degil, cafe desen degil, boyle arada bisey. fiyatlari da uygun tam ogrenci isi. sakir abinin de bizati servis yaptigi benim icin canakkale'nin sembollerinden olan yer
  • çanakkale kordonda meşhur bir cafe-kahvehane.

    oturdum az önce, yeterince kalabalık var, okey taşlarından mermer dizmece, zar seslerinden bir dübeş, gülen, somurtan yüzler. aslında azımsanmayacak derecede insan sesi var, ama sessizlik o sesleri yeterince bastırıyor.

    havada hafif bir soğuk olsa da, çocukluğuma geri döndürdü burası beni. vefat eden dayımla, leş gibi sigara içilen ortamda, sabah ezanları zamanı edilen muhabbetlerle şakir’in yeri.. o zamanlardan bu yana, ben 32 oldum, dayım vefat edeli 17 sene oluyor, hatta bugün yıldönümü vefatının. masa örtüleri, çay tabakları, birkaç yenileme, renovasyon dışında samimiyet aynı. manzarayı dinliyorum, uzaktaki ışıkların kime ait olduğunu düşünerek.
hesabın var mı? giriş yap