151 entry daha
  • anlaşılan o ki mahkeme duruşmada kısa kararını açıklamış.

    ancak yine de ceza mahkemelerinde istinaf kanun yoluna başvuru süresi tefhimle başlar, bu yüzden uygulamada “süre tutum dilekçesi” adı altında hak kaybına uğramamak için gerekçesiz istinaf dilekçesi verilir. savcının yaptığı da iddia makamı olarak budur. imamoğlu'nun avukatı da aynı mahiyette bir dilekçeyi mahkemeye verecek. süreci uzatmak için, mantıklı olan, sürenin son gününden bir gün öncesinde dilekçeyi sunmak olacaktır. son gün de dilekçenin dosyaya girip girmediğinin sağlaması yapılır.

    bu arada bu dosyayla ilgili şu küçük bilgiyi de verelim:

    istinaf mahkemesi = bölge adliye mahkemesi

    temyiz mahkemesi = yargıtay

    *

    gelelim olaylara.

    bu davada siyasi bir satranç dönüyor. tam olarak ne olduğunu ben de bilmiyorum ama ihtimalleri yazacağım.

    her şeyden önce imamoğlu'na karşı yargıdan bir hamle yapacakları, gassal olayıyla beraber ortaya çıkmıştı. mevcut davanın da kökleri birkaç sene öncesine kadar gidiyor.

    bu kapsamda akp içerisindeki bir klik, bu yargılamada imamoğlu'na siyasi yasak çıkması için kolları sıvadı ve bu planı yürürlüğe soktu.

    dün attığım tivitte de alıntıladığım gibi, mahkemenin önceki hakimi siyasi yasak vermeyeceği yönündeki görüşünü belirtmiş fakat sonrasında adliyenin yönetici hakimlerinden birinin hükümet ile görüşmesi sonrası yerine başka hakim getirilmişti ve imamoğlu hakkında ancak bu şekilde bir mahkumiyet ve siyasetten yasaklılık kararı verilebilmişti. (hakimlerin atamasını yapan kurum olan hsk'nın başında adalet bakanı var)

    şimdi, savcının akp ile bağlantısı olduğu biliniyor. bu kapsamda dünkü tepki ve saraçhane rüzgarı sonrası imamoğlu'nu ekarte etmeye çalışan bu klik, ihtimallerden birine göre tam tersine imamoğlu'nu kahramanlaştırdığı yönünde akp içinden eleştiri aldı. bu sebeple, chp cenahı istinafa gitmeyip kararı kesinleştirmesin ve olaylar büyümesin diye de savcı süre tutum dilekçesini hemen vererek dosyanın kesinleşmesini engellemiş oldu. böylece kararın infaz edilmesine blokaj geldi. (bkz: infaz kanunu)

    bu doğrultuda istinaf mahkemesi üzerinden kararın kaldırılıp imamoğlu'nun beraatine karar verilebilir ve bu kahramanlık hikayesi sona erdirilmek istenebilir. imamoğlu da ibb başkanlığına böylece devam eder.

    bir diğer senaryoya göre, savcı tavandan bir ceza isteyebilir. çünkü savcı süre tutum dilekçesinde “usul ve yasaya aykırı” diyor, ki bu şablon bir terimdir. fakat aynı savcı, son celsedeki mütalaasında mahkumiyet isteyen de savcıydı; dolayısıyla istinaftan beraat istemesi düşük ihtimal. bu kapsamda cezanın tavandan verilmesi senaryosunda ve bunun tam seçim öncesinde kesinleştirilmesi durumunda imamoğlu cezaevine gir çık yaptırılabilir ve bu da tam olarak seçim dönemine denk getirilebilir. (bkz: selahattin demirtaş)

    savcının yıllık izin muhabbetini de bir üçüncü ihtimal olarak şöyle yorumlayabiliriz: mahkeme kararın gerekçesini yazıp taraflara tebliğ edecek. savcının izni mizni onu ilgilendirmez. savcı izne çıkarsa başsavcılık başka bir savcı görevlendirir nitekim. dolayısıyla burada da akp ile bağlantılı savcının izne gönderilip, yerine dosyaya bakacak nöbetçi savcının beraat talebiyle dosyayı istinafa göndermesi mümkün olur. bu da akp'nin geri adımı olarak yorumlanabilir.

    *

    imamoğlu kanadı açısından da artık imamoğlu maalesef aday olmamalıdır. çünkü seçime 2-3 ay kala imamoğlu aday olursa, jet hızıyla mahkumiyet ve yasak kararı kesinleştirilip imamoğlu siyaseten yasaklı hale getirilebilir ve muhalefetin tüm oyunu bozulur. bu risk şu an var.

    mevcut senaryoda gönüllerin cumhurbaşkanı artık imamoğlu'dur fakat, siyaseten yasaklı olma ihtimali olmayan bir kişinin aday olması gerekir ki kampanya sekteye uğramasın. bu da mansur yavaş, kılıçdaroğlu veya rıza türmen ya da başka bir isim üzerinden ancak gerçekleşebilir.

    bir de anayasa gereğince seçim bir anda baskın seçime dönüşebilir. cumhurbaşkanı üçüncü kez seçilebilmek istiyorsa ve ysk denetiminden sorunsuz sıyrılmak istiyorsa, bir şekilde erken seçim olmalı. buna da altılı masanın hazırlıklı olması gerekir. ancak erken seçim olmasa bile, üçüncü kez aday olmayı akp ysk'ya “anayasal sistemin başkanlık sistemine evrilerek yeni bir anayasal sürecin içerisinde olunduğu” gerekçesiyle bir şekilde onaylattıracaktır.

    tüm bu sürecin kaybedeni ise bana göre kılıçdaroğlu olmuştur. böyle bir davada almanya'da olmak, o esnada akşener'in imamoğlu'na saraçhane'de sahip çıkması, garip garip açıklamaları, kötü retoriği falan derken dua etsin saraçhane'de yuhalanmadı. kılıçdaroğlu şahsen iyidir, dürüsttür, tontondur fakat başarılı bir siyasetçi maalesef değildir, karizmatik lider vasfını taşımamaktadır, bir noktadan sonra kendi jübilesini değil seçmeninin çıkarlarını ön plana almalıdır.

    her an her şey olabilir. her türlü senaryoyu düşünmek ve hepsine göre strateji kurmak gerekir.

    zamanla hikaye netleşir, biz de buralardan elbette yazarız.

    (bkz: together we stand, divided we fall)

    *

    (bkz: imamoğlu'na ceza verilip siyasi yasak getirilmesi/@dragonlady)

    (bkz: ekrem imamoğlu/@dragonlady)

    (bkz: yargının siyasallaşması/@dragonlady)

    (bkz: türk tipi başkanlık sistemi/@dragonlady)
7 entry daha
hesabın var mı? giriş yap