• son günlerde sözlükte çok popüler olan bir sözcük; edepin çoğulu
  • gunumuzde tell bismya olarak da bilinen, ayni zamanda "kayip sehir" olarak da anilan, m.o. 27. asir'da kurulmus olan sumer sehridir. yaklasik olarak nufusu, 13.000 olarak kabul edilmektedir.

    iturungal kanalinin yaklasik olarak 15 mil kuzeyinde bulunan, hatta sumerliler'in en kuzey yerlesim birimlerinden biri olarak kabul edilen adab, akkadian, amurri ve sumer halklarinin kaynasmasindan olusmaktadir. uruk, sumerliler'in en guneydeki ticaret sehri iken, adab ise bu gorevi en kuzeyde elinde tutmaktaydi.

    en onemli ticari gelir kaynagi, lagash'dan gelen deri mallari satmak, zabalam'dan gelen canak comlegi satmak, umma'dan gelen takilari satmak, bad tibira'dan gelen, bronz agirlikli olmak uzere birtakim metalleri satmak, larsa'dan gelen kumaslari satmak ve ur'dan gelen hurma meyvelerini satmaktan olusmaktaydi.

    ilk baslarda, nippur ziggurati gibi birtakim tapinaklara yiyecek ve icecek saglamak amaciyla kurulmus olan kucuk bir yerlesim birimiyken, daha sonralari kutsal topraklara dogru giden gocebe kavimlere ticari olanaklar sunar hale gelmistir.

    sehrin sembolu olan tanri, toprakana olarak da bilinen ninhursag idi. ancak sehrin kaderini, sumerliler'in inancina gore lisin tayin etmekteydi. lisin, ninhursag'in kizlarindan biriydi.
  • bir tesettür mayosu markasi. fosforlu renklerde de mevcuttur.
  • iett otobüslerinde afişleri sergilenen tesettür mayo markası. adabsız biri olarak kendime dönüp bakma ihtiyacını hissettirdi.

    (bkz: stockholm sendromu)
  • adab aynı zamanda klasik dönem islam devletlerinde ve osmanlı da siyasi kültürün de önemli bir parçasıdır. özellikle 17. yüzılda çok nitelikli bürokratlar yetişmesinin altında, katiplerin eğitiminin merkezinde olan adab geleneği yatar. bu adab eğitimi hem ansiklopedik eğitimi hem de siyasetin habitusuna dair incelikleri kapsamaktadır.
  • arapça "âdâb" kelimesi esasen "âdet, gelenek" anlamına gelir. erken dönem islamî metinlerde "erdem, iyi terbiye, kibarlık ve nezaket" anlamlarında kullanılır.

    âdâb, aslında bedevi ahlak ve âdetlerinin rafine edilmesi, işlenmesiyle ortaya çıkmıştır. bu yönüyle, arapların islam öncesi yönetici sınıfının geleneklerine işaret eder ve sekülerdir. âdâbın rafine edilmesi iki şeyin etkisiyle olmuştur:

    i. islâm,
    ii. islâm'ın ilk iki yüzyılında (7.-9. yüzyıllar) yabancı kültürlerle kurulan temas.

    entelektüel bağlamda âdâb; başta şiir olmak üzere hitabete, islam öncesi arap dünyasının geleneklerine ve bunlarla ilgili belagat, sarf ve nahiv, lügat ve aruz ilimlerine dayanan seküler kültürdür.

    abbasi hakimiyetinde 9. yüzyıldan itibaren, âdâbın kapsamı arap olmayan kavimlerin âdetlerini kapsayacak şekilde genişlemiştir. kadim iran efsaneleri ve anlatıları, islam öncesi iran'ın bilgelik literatürü (enderz), hint fablları ve antik yunan felsefesi 9. yüzyıldan itibaren âdâb kavramına dahil olmuştur.

    dar anlamıyla ise âdâb "edebiyat" demektir ki zaten edebiyat "edeb"den gelir. âdâb kelimesi de "edeb"den türemiştir.

    âdâbın islamî literatürde kazandığı diğer bir anlam ise "zariflerin ve kibarların" âdet ve gelenekleri yansıtan eserleri işaret eden bir edebi tür olmasıdır. tabii, zarif ve kibarlardan kasıt; vezir, kadı, hazinedar, nişancı vs. gibi üst düzey bürokratlardır. bu edebi türe genellikle "siyasetname" veya "mirror for princes" olarak anılabilecek eserler girer. ibnü'l-mukaffa'nın (ö. 759) "el-edebü's-sagîr", "el-edebü'l-kebîr", "risâletü's-sahâbe" gibi eserleri, ebû abdullah el-hatîb el-iskâfî'nin (ö. 1029) "lutfu't-tedbîr fî siyâseti'l-mülûk"u, balasagunlu yûsuf'un (ö. 1070) "kutadgu bilig"i, keykâvus b. iskender'in (ö. 1082'den sonra) "kâbûsnâme"si, gazzâlî'nin (ö. 1111) "nasîhatü'l-mülûk"u, gelibolulu âlî'nin (ö. 1600) "mevâidü'n-nefâis fî kavâidi'l-mecâlis"i örnektir.
  • cunda adasında çorbacı. ev yemekleri de yapıyor özellikle zeytinyağlıları müthiş güzel.
  • cunda adasında bulunan restoran. çorba ve zeytinyağlılar konusunda oldukça başarılılar.

    sakızlı badem çorbaları kesinlikle denenmeli. damla sakız, file badem, iran safranı ve ilikli kemik suyundan yapılıyormuş. buna ek olarak adab çorbası ise erişte ve tiftiklenmiş dana etinden yapılan bir diğer güzel çorba. zeytinyağlılar ayrı güzellikte, oldukça çeşitli. bendenizi kendilerine iki gün üst üste bağımlı yapmayı başardılar.
  • sözlük anlamı başlıkta verilen kelimedir.

    ben balıkesir, ayvalık, cunda'da yer alan restoranıyla ilgili bilgi vereceğim sadece.

    eylül 2022 itibariyle çorba tam 75, az 57 tl dir... ben çorbaya bu kadar para vermezdim, yine vermem. ama misafirlerimiz burayı isteyince kadere boyun eğdik, yapacak birşey yok.

    ana yemekler 100 den başlıyor, ortalama 150...

    peşin not: yemekler ve çorba gayet lezzetliydi, ama kesinlikle 75 tl etmez. hatta hiç bir çorba 75 etmez, kesin bilgi, yayalım.

    garsonlar çok kibar. hatta "bütün yemekler beraber gelsin mi? genelde müşterilerimiz fotoğraf çekip paylaşmak adına hepsini beraber istiyor" diyince gülesim geldi*

    buradan anlıyoruz ki mekanın hedef kitlesi, şirket arabasıyla haftasonu tatile çıkıp harcadığı parayı hesap etmeme yemini eden (ama diğer yandan kredi kartı ve muhtelif borçlardan sürekli yakınan) sosyal medya delikanlısı plaza çalışanlarıymış.

    yerel ekonominin lokomotifi bu gruba afiyet olsun diyor, işime bakıyorum.*
hesabın var mı? giriş yap