• 22 aralık 2023'te gösterime girecek olan andrew haigh filmi. önceden strangers olarak biliniyordu ancak filmin adı değiştirildi. andrew scott ve paul mescal başrollerde.

    filmden ilk kare: görsel

    filmden yeni görseller geldi. görsel, görsel, görsel, görsel, görsel, görsel

    imdb, fragman

    (bkz: eşcinsel temalı filmler/#124452664)
  • taichi yamada'nın 1987 çıkışlı aynı adlı romanından romanından esinlenerek hazırlanan; kadrosunda paul mescal, andrew scott, claire foy, jamie bell gibi zevkli isimleri barındıran, ilk trailerı yayınlananandrew haigh (weekend) projesi.

    --- spoiler ---

    one night in his near-empty tower block in contemporary london, screenwriter adam (andrew scott) has a chance encounter with his mysterious neighbor harry (paul mescal) that punctures the rhythm of his everyday life. as adam and harry get closer, adam is pulled back to his childhood home where it appears his long-dead parents (claire foy and jamie bell) are both living and look the same age as the day they died 30 years before.

    --- spoiler ---
  • all of us strangers, tesadüfen gizemli komşusu ile karşılaştıktan sonra hayatı değişen bir adamın hikayesini konu ediyor.

    vizyon tarihi: belirsiz
    tür: dram, romantik, fantastik
    yapım yılı: 2023
    süre: 105 dakika
    ülke: birleşik krallık, abd

    filmin konusu:

    “senarist olan adam'ın hayatı, bir gece tesadüfen komşusu harry ile karşılaşmasıyla bambaşka bir hal alır.

    ikisi arasındaki ilişki arttıkça adam, çocukluk evine geri çekilir ve burada uzun süre önce ölmüş olan ebeveynlerinin hayatta olduklarını ve otuz yıl önce öldükleri günkü yaşta göründüklerini keşfeder.”

    yönetmen: andrew haigh
    oyuncular: paul mescal, andrew scott, claire foy, carter john grout, jamie bell, ami tredrea, cameron ashplant, lincoln r. beckett, jack cronin, christian di sciullo, oliver franks, hussein kutsi, gsus lopez, jack pallister, guy robbins, darren ryames, zachary timmis, carolina van wyhe
    senaryo: andrew haigh, taichi yamada
    müzik: emilie levienaise-farrouch

    vizyon tarihi: belirsiz

    filmin fragmanını buradan izlemek mümkün.

    filmin 2. fragmanını buradan izlemek mümkün.
  • bu yılın en merakla beklediğim filmi. andrew scott ve paul mescal başrolde iki aşığı canlandıracak. fantastik ögeler ile dram ve romantizm ağırlıklı bir film gibi görünüyor.
    fragman

    filmekimi kapsamında gösterim tarihleri şu şekilde:

    atlas 1948 sineması - 15 ekim pazar saat 21:30
    kadıköy sineması - 17 ekim salı saat 21:30
    sinematek sinema evi - 20 ekim cuma saat 11:00
    cinewam city's 7 sineması - 21 ekim cumartesi saat 19:00

    genel satış biletleri 7 ekim cumartesi saat 10:30'da.
  • yalnız izlenmeli. çünkü filmin sonunda bıraktığı hisle insan başbaşa kalmalı diye düşünüyorum. intihara meğil varsa izlenmemeli. koca bir salon belli aralıklarında burun çektik. öyle dram dram olduğu için değil. bazı sahneleri bıçağı saplayıp çıkarır bazıları da içinde döndürür cinstendi. vaktim olmasını isterdim çünkü film çıktıktan sonra istiklal'de bir ileri bir geri filmi düşünerek dolanmayı hak ediyordu. homoseksüel karakterler üzerinden anlatılmış bir film olsa da bir heteroseksüel olarak cinsel yönelimimden bağımsız fena yerlerime dokundu, aynı süreçleri yaşayan kişiler biraz daha fazla etkilenebilir.
  • 21 ekim cumartesi citys için 1 adet biletini benimle paylaşırsanız sevinirim.
    parası neyse veririz ya
  • all of us strange yazımızla sizlerleyiz: hayatta hepimiz yalnızız

    --- spoiler ---

    yürek burkan samimi sahneler

    dokunaklı filmleriyle tanınan andrew haigh duygusal yoğunluğu yüksek işleriyle dikkat çekiyor. taichi yamada‘nın 1987 tarihli strangers romanından uyarlanan all of us strangers da seyircinin duygularıyla rahatça oynayabilen, son derece samimi ve yürek burkan sahnelere sahip bir film olarak karşımıza çıkıyor. yalnızlık ve aşka dair defalarca söylenmiş sözleri bu sefer tüm içtenliğiyle seyircisine aktarırken kelimelere sığmayan anları yakalamayı başarıyor.

    bu filmi yaparken haigh muhtemelen ölüme doğumdan daha yakın olduğunu düşündüğü, hayatı bir ilişki içinde yaşayacağımızın hiçbir garantisinin olmadığı ve ebeveynlerinizin tıpkı bizim gibi sıradan, savunmasız insanlar olduğunu fark ettiğimiz bir dönemde, orta yaşlara geldiği zamanlarda çekmesinin büyük anlamı olduğunu söyleyebiliriz. böylece yönetmen daha çok hissederek ve duyuları harekete geçirecek imgeler seçmekte zorluk yaşamamış olduğunu anlıyoruz.

    itiraf edemediğimiz gerçekler

    hayatımız boyunca ailemizi yol gösterici ve koruyucu olarak görmüşüzdür. ancak ailelerimiz kendi değer yargılarıyla büyütülmüş bireyler oldukları için bizlere genelde ne olmamız gerektiğini ya da filmde işlenen durumlar gibi durumlarda nasıl davranmamız gerektiğini söyleyememişlerdir. bu yüzden bazı kritik olayları kendimiz çözmek zorunda kalırız. kendi kendimizi yetiştirirken zorlukları aşmayı öğreniriz. ve bunları yaparken ailemizin, kendimizi ne kadar geliştirdiğimiz hakkında fikirleri pek yoktur. çünkü onların kurallarında yaşamak ya da yaşıyormuş gibi görünmeye çalışırız. belli bir yaştan sonra kimsenin fikirlerinin değişmediğini söylemek sanırım daha doğru olacaktır.

    all of us strangers işte bu varsayımlardan yola çıkarken, gay bir karakterin ailesiyle yüzleşmesini konu alarak aslında yetişkinliğimizde ailemize anlatamadıklarımızı anlatabilseydik ne olurdu noktasından hikayeyi bize sunuyor. muhafazakar toplumun kısır döngüye dönen ötekileştirici tutumunun ancak kaybedilen hayatın ve ailenin değerini anladıktan sonra mantıklı çıkarımlar sunabileceğini anlatmaya çalışıyor.

    yalnızlık ve aşka dair zihinsel nöbetler

    filmin tüm hikayesini andrew scott’ın canlandırdığı adam karakterinin bakış açısından izlerken aslında yaşanamayanları, dile getirilemeyenleri görüyoruz. adam’ın kendi hayatıyla yüzleşirken kendine ve ailesine dair kaçırdıklarını arayış sürecine odaklanıyoruz. all of us strangers‘ın bu bağlamda son derece nefessiz bırakan, kalp kıran ikonik sahneler barındırdığını söylemek mümkün. özellikle adam’ın, ailesine gay olduğunu söylediği ve ailenin bu konuyu makul olarak karşılaması, belli ki adam’ın gerçekleşmesini istediği bir olasılık olarak seyirciyle buluşuyor.

    öte yandan filmin bir de aşk üzerinden ilerleyen bir yalnızlaşma hikayesi var. paul mescal’ın canlandırdığı harry karakteri, aslında lgbt bireylerin hepsinin taşıdığı korkuları temsil eden önemli bir karakter olarak filmdeki yerini alıyor. hatta kuir kelimesiyle dalga geçerek; ”ben kendimi daha çok gay olarak konumlandırıyorum” diyor. çünkü insanların hassas dengelere temas eden yanlış anlaşılmaya müsait tabirleri ve bunu kuralmış gibi diğer insanların gözüne sokmaya çalışmaları, belli ki insanları yıpratan bir mevzu olarak dikkat çekilen noktalardan biri olarak gözüküyor.
    all of us strangers arakat mag filmekimi

    şefkatli ve melankolik

    filmin değindiği en önemli konulardan biri de şefkat teması. filmde adam’ın ailesine gay olduğunu açıklamasından sonra annesinin sevgilisinden “özel arkadaşı” gibi tabirlerle bahsetmesi muhtemelen gay erkekler için tanıdık bir sahne. ailenin oğullarına karşı onu dinleyen ve mantıklı bir şekilde iletişim kurmaya çalışan tavırları belki de ailesiyle iletişim kurmaya çalışan her eşcinsel bireyin olmasını istediği tablo olarak karşımıza çıkıyor. filmde bahsi geçen aile yapısının 80’lerin dar bakış açısıyla şekillenen toplumunun bir yansıması olduğu düşünüldüğünde aslında ana karakterin fantezilerinin içinde ilerlediğimizin yeterince altının çizildiğini anlıyoruz.

    duygular söz konusu olduğunda haigh‘in filmi çok kolay bir şekilde melodrama dönüşebilirmiş ancak bunun yerine yönetmen kendince filmin içinde kontrollü bir şekilde yön çizerek ortaya leziz bir melankolik dram çıkartmayı başarıyor. ihtimaller üzerinden kendince fantastik bir dünya kurarken yoğun duyguların esiri olmamızı sağlıyor. filmin finali tüm film boyunca kurulan tahmin edilebilir sona doğru yol alıyor. bu durum harika giden bir film için sorun çıkartabilir ancak all of us strangers gerek dönem müzikleri, gerekse düşünmemizi sağlayan hayat felsefesi bakış açısıyla, sessiz ve derinden gelen ihtişamıyla seyirciyi tavlamayı başarıyor.

    all of us strangers ölüme, hayata ve yapamadıklarımıza dair nefes kesici ve büyüleyici bir sinema deneyimi sunuyor. ne yaparsak yapalım, kaçılmaz sona doğru yaklaştıkça hayatın içinde yalnız kalacağız. çünkü hayatta hepimiz yalnızız diyor.
    --- spoiler ---
  • insanı hücrelerine bölen film.
    başrolde sherlock’un moriarty’si, fleabag’in seksi pederi andrew scott ve aftersun’ın melankolik genç babası paul mescal var.

    ebeveyni olan olmayan, onlarla iletişim kurabilen kuramayan, eşcinsel ya da heteroseksüel olan, yalnız bir hayat yaşayan yaşamayan herkesi götünden bıçaklamayı bir şekilde başarıyor.

    en son bu kadar tüm salonun böyle içine içine hıçkırdığı babam ve oğlum vardı mesela herkes aynı sadık’a kolların açılmaması konulu sahnede kopmuştu, burda o da yok dev bir piyano hangimizin tuşuna nerde basılır belli değil. sakin sakin sessiz üstelik. ben susuyorum yanımdaki inliyor, o sakinleşiyor öndeki iç çekiyor. “yıldız olmak ne abi yeaaa” diye bağırarak çıkan z kuşağı dışında hepimizi için için yaktı. öyle ki benim baya baya ateşim çıkmış. parçalarımıza ayrıldık, teşekkürler.
  • seyircinin ciğerini sökmek için tüm tuşlara basan film.
    meşazını aldım andrew gardaşım.
  • üstümden tren gibi, tır gibi geçti. öyle bir çarpıyor ki ne olduğunu anlamdan bir bakıyorsun gözünden yaşlar süzülüyor. üç kişi gittik filme ve üçümüz de biter bitmez aynı anda “gidip bir şeyler içmemiz lazım” dedik.
    benzer bir hikayeniz yoksa bile dokunur, ucundan kenarından bir şekilde bağ kurabildiğiniz bir hikaye ise meteor gibi çarpar.
    bir süre ara ara düşünüp bir iki damla gözyaşı akıtacak gibiyim.
hesabın var mı? giriş yap