*

  • atatürk ilkeleri ve inkılap tarihi dersi ile insan hakları dersine giren,"ben türkiyede tekim*, jeopolitik anlatıyorum" diye böbürlenen her sene temel olarak aynı soruyu soran(türkiye avrupa birliğine girsin mi) cevap olarak da hemen hemen her sene aynı şeyi bekleyen(girmesin avrupa birliğine falan.emperyalistler türkiyeyi işgal etti.önce onları kovalım sonra israili basamak olarak kullanıp biz dünyayı işgal edelim.zaten türkiye dünyanın en ortasında bizden iyi kim işgal edebilir şu dünyayı) uzunca bir süre dinci kanallara çıkıp dert anlatmaya çalışmış şu sıralarda da ulusal kanala çıkıp yukarıdakine benzer teorilerini anlatan zat
  • (bkz: ulusal sol)
  • türkiye'nin suriye,iran ve azerbaycanla birleşip yeni bir uluslararası blok oluşturmasını savunan,bu ülkelerin arasında kalan ermenistan'ın da bu bloğa katılıp,ermenistan'da yaşayan ermeniler'in lübnan'a tehcir edilebileceğini söyleyen ulusalcı şahıs.
    bir de bu adam profesör yahu...
  • “her dusunceye septik yaklasin, sorgulamadan kabullenmeyin” deyip, kendi dusuncesi sorgulaninca sinirlenen hoca. ayrica 1402 lik olup bununla gurur duyan ve fakat bir sempozyumda “vatan tehlikede, milli guvenlik kurulu nun yetkileri arttirilsin” buyurmus demokrat, darbe karsiti(!). (bkz: 1402 likler)
  • "ben bir kamu hukukçusu olarak konuşuyorum" diye söze başlayıp "türkiye cumhuriyeti devleti" diye devam ediyor. kamu hukukçularına cumhuriyet aynı zamanda devlet demektir öğretilmiyor olsa gerek, ya da anıl çeçen öğrenemeden mezun olmuş hukuk fakültesi'nden.

    (bkz: fransa cumhuriyeti devleti)
    (bkz: cin halk cumhuriyeti devleti)
    (bkz: büyük britanya ... birleşik krallığı devleti)
    (bkz: amerika birleşik devletleri devleti)
  • 1. sınıfta geçemediğim dersinden toplam 21 vize/final/bütünleme ile 7. sene sonunda genel kamu hukuku dersiyle birlikte geçtiğim yani toplamda 2 dersinden 24 sınavda geçtiğim hocadır...
    1. sınıflara verdiği ders 1-3 barajına dahil değildi...
  • ilginç bir hocaydı. derslerde bir kere bile güldüğüne ben rastlamadım. sürekli "arkadaşlar uyumayın." derdi. ben göz göre göre uyuyoruz lan adamın dersinde ayıp oluyor filan diye yerimde doğrulurken kendisi iç ve dış mihrakları kastedermiş, öyle dediler. dersi dinlenmiyordu. mikrofona sıfır konuşuyordu. öpüşüyor gibi. birinci sınıfta da* dördüncü sınıfta da* aynı şeyleri anlattı. zaten finallere ders notlarını okumak yerine kurtlar vadisi'ni izleyerek hazırlanıyorduk. "turkey the key" sevdiği bi kalıptı. sırf bunu yazarsanız 30 puan cepte. mesele, konuyu oraya getirebilmekte yeğen. bir de, ne sorarsa sorsun, biz emperyalizmi kötülerdik. hatta bi arkadaş deyişine göre sınav kağıdının arkasına o ara bi gaza gelip büyük harflerle "kahrolsun emperyalizm!" bile yazmıştı. babam televizyonda rastlarsa filan gel bak seninki çıktı diye çağırır beni. benimki kimmiş yav, johnny depp felan mı acaba derken anıl hoca'yı görünce zamanda kırılmalar yaşıyor tabii insan... en sevdiğim tarafı, biri bi soru sorduğunda kuşkulu gözlerle "seni buraya kim gönderdi?" demesiydi. ağlanacak halinize gülüyorsunuz deyip ara ara bize acıdığı da olurdu. öğütlerinin kıymetini bilemedik. her gün aynı gazeteyi okumayın derdi, arada bi değiştirin gazetenizi. tabii biz gençlik kafası her gün fanatik almayalım lan, biraz da fotomaç alalım hihoha diye dalgamızı geçerdik. affet bizi mahmut hoca.
  • yusuf halaçoğlu'nun önerisiyle meclis insan hakları komisyonuna gelerek görüşlerini paylaşmış kişidir. komisyona yaptığı en masum öneri, "güneydoğuda insan hakları hukukundan vazgeçip, savaş hukuku uygulayalım" olmuş. bu haber üzerine bir grup insan, "olur mu canım öyle şey, eğer orada savaş hukuku uygularsak, bir savaşın var olduğunu ve dolayısıyla savaşın taraflarını kabul etmiş oluruz" minvalinde açıklamalar yapmaktalar. yani savaş hukukunun bazı sonuçlarından çekinilmese, güneydoğuda insan haklarının askıya alınmasında bir problem yok.
    insan hakları askıya alınsa o bölgede huzur denen bir şey kalmaz, köyler yakılır, insanlar göçe zorlanır, hergün ortalama 50 kişi gözaltına alınır, el kadar çocuklar öldürülür, kaçakçılar f16'lardan bombalanır...
    ah benim talihsiz hocam, çok geç kaldın, askıya alacak insan hakkı yok ki memlekette. gerçi anıl çeçen, güneydoğu'daki askıya alma furyasına yetişemedi diye duracak değil ya, komisyondan sonra basına yaptığı açıklamada, "40-50 kişinin toplandığı gösterileri uydudan tespit etmek mümkün, verelim füzeyi bunların üstüne" tarzı bir açıklaması var.
    'siz şaka mısınız' demek geliyor içimden ama artık komik de değilsiniz.
    elde endaze, kafatası ölçen kişiler insan hakları komisyonunda; komplo teorilerinden vicdanı sulanmış, füzeyle gösterici patlatmayı planlayanlar insan hakları dersi veriyor vay ki vay...
  • görüşlerini paylaşmak üzere çağrıldığı insan hakları komisyonu bünyesindeki alt komisyonda esas olarak "insan hakları"nın güvenlik gerekçesi ile askıya alınmasını tavsiye etmiş akademisyendir.

    aslında kendisinin konuya ilişkin görüşleri yeni ve orjinal fikirler değildir. zira yıllar boyu ohallerle, genelgelerle, sömürge politikaları ile idare edilen bir coğrafyanın esaret cenderesinde kalabilmesi için anıl çeçen'in önerdiği türden tedbirler alınması elzem durmaktadır.

    kendisinin yanıldığı nokta bu tedbirlerin hali hazırda uygulanmadığı kuruntusudur. yanıldığı bir diğer ve daha önemli husus ise önerdiği sömürge politikalarının dahi nafile olduğu gerçeğidir.

    http://www.radikal.com.tr/…id=1075334&categoryid=77
  • 1998 de ankara hukuk 1.sınıftaki hocamdır.iki şeye fena takıktır.ab ve abd.her seferinde bu ikisinin yıkılacağını söylerdi sanırım yıllra sonra da olsa en azından birini tutturdu.
hesabın var mı? giriş yap