10 entry daha
  • söyleyenine "bunu bir de roma imparatoru arkadios'a anlatsana delikanlı" denilesi söz.*

    "ankara güzeldir, istanbul çirkindir" falan diyecek değilim; ne haddime! lâkin; ankara kesinlikle bu kadar haksızlığa uğrayacak ve istanbul güzellemesine yem edilecek bir şehir de değildir, onu belirtmek isterim.

    başa dönersek; batı roma imparatorluğu'nun m.s. 5'inci asrın başındaki dişe dokunur yegâne karakteri olan magister militum flavius stilicho'nun kâtibi olarak tanınan tarihçi claudianus'a göre doğu roma imparatoru ve batı'nın imparatoru honorius'un kardeşi arkadios, ankara'yı o kadar çok severmiş ki genellikle yaz aylarının sonlarına doğru başkent konstantinopolis'ten* yola revan olup sonbaharın tamamı ve kışın bir bölümünü ankara'da geçirmeye bayılırmış. hatta ankara'ya vardığında şehre girerken de romalılar'ın meşhur triumphus olarak bilinen zafer alaylarını andıran bir görkem ve şatafat gösterisi eşliğinde sarayına geçiş yaparmış. claudianus'un "in eutropium" adlı eserinde bu konuya dair arkadios'u hicvettiği ve açıkçası, büyük iskender benzetmesi üzerinden genç imparatoru deyim yerindeyse kepaze ettiği meşhur bir şiiri de mevcuttur. bu şiirden arkadios'un ankara'ya girişlerine dair şu dizeler dikkatleri çekmektedir:

    "sanırsın persler'in diyârını zapt etmiş de
    indus nehri'nden su içmiş gibi..."

    yine claudianus'un kaleme aldıkları ışığında imparatorun m.s. 397, 398, 399, 403 ve 405 senelerinde sonbaharı ankara'da geçirdiği bilgisine sahip durumdayız.

    her neyse; içerisinde dost kitabevi'ni barındıran bir şehir nasıl kötü olabilir ki?
hesabın var mı? giriş yap