ayhan geçgin

• metis yayınlarında çıkan kenarda adlı kitabın yazarı.
• kitabında istanbul'u merkezden oluşan fantastik bir mekan olarak tasvir eden istanbul kitaplarının tersine, her sabah kenarlarından, gecekondularından, (burada zeytinburnu taraflarından) gelen insanlarca beslenen bir şehir olarak anlatıp, buralardaki göç hikayelerini "on the wild side" dayısı üzerinden anlatan yazar.
• son adım'ı samsun'da ilkadım'da okumaya başlamıştın ama araya aylar girdi, meğer kitabı bitirebilmen için adamımız alisan'la aynı yaşa girmeyi beklemen gerekiyormuş. okuduğun en güzel siyasal-felsefi romanlardan biri. gençlik düşü'nde felsefilik, maddi dünyanın bağlamlarından ziyadesiyle sıyrılmışlık şeklinde vardı, onu da çok sevmiştin, akatlar'da bir evde yaz esintisiyle tekrar tekrar okumuştun ama son adım'da aynı felsefi/varoluşsal tartışma aynı zamanda çok somut, artık hakikatinden kaçılamayacak, hiçbir idealin ya da söylemin paranteze alamayacağı çıplak bir siyasetin içinden de dolayımlanıyor. romanda; son dönemin siyasal romanlarında yaygın olarak gördüğün kimlik siyasetine, artık bastırılamayan zulmün mazlumuyla kolaylıkla ve yüksek sesle özdeşleşerek edebi sermaye kazanma işine, mazlumları temsil etme sevdasına, kaba siyasal müsamere olarak edebiyata hiç bulaşmadan yaşamın felsefi hakikati ile siyasal hakikati -birbirine kurban edilmeden- kat ediliyor. sana göre roman, kolaycı bir içsel aydınlanmanın, feragatsiz bir maneviyatın ya da bunun ikizi hızlı karamsarlığın, çilekeş bir narsisizmin karşısına hiçliğin sınırına gitmeye cüret edenin yaşamsal/ölümcül perendesini; bir odaya, bir semte, bir kedere hapsedilmişin gerçek mahpusluğun içerisinde maruz kaldığı, künhüne vardığı özgürlük hakikatini, aşki kaderi; gövdenin sınırlarının ihlal edildiği anda gerçekleştirebildiği ihlalin ihlalini koyuyor. ne güzel.
  
  "insan bir kağıt parçasıymış gibi ezilemiyordu işte. ne başkası tarafından, ne de bütün yaşamı boyunca bunun için uğraşsa bile kendi tarafından - bu yapılamıyordu. insan bir hiç değildi, hiçten biraz daha fazla bir şeydi. biraz daha fazla, çok değil, belki biraz, ama ne büyüleyici bir fazla bu. ölümsüz bir parça mı? onda ölümsüz bir şeyler var.
  
  demek, diyorsun, tüm bunların olması gerekiyordu. tüm bunları, kabul etmek ne kadar güç olsa da burada olup bitenleri bile. asıl hücreyi anlamam için demek sonunda bu hücre gerekiyordu.
  
  boşlukta her şey silinip gidiyor. burada, diyorsun, zamanın sonundan geriye bakıyor, her şeyin yok olup gittiğini görüyorum. geriye hiçbir şey kalmayıncaya dek her şey yok olup gidiyor, dünyalar, evrenler... geriye hiçbir şey kalmayıncaya dek mi? ama her şey kalıyor, karanlıkta bir nabız gibi atan şey, bir titreşim, evrenin başlangıcı da olabilecek, tüm sonlarla tüm başları iç içe geçiren küçük, ölümsüz tohum, bir incir çekirdeği. bu incir çekirdeği aynı zamanda bizde, şimdiden içimizde, burada."
• http://biletsiz.com/…adim-govdenin-kokle-kavusmasi/
• kenarda, gençlik düşü, son adım gibi çok iyi romanların altına imza atmış bir yazar olmasının yanında bana ikinci tekil kişi anlatıcıyı sevdirmiş olması da cabası..
  seviyoruz kendisini..
• bir dersim hikayesi'nde yıkımın tarihi adlı öyküsü yer alan yazar.
• kitap çıkartıp akabinde gaste televizyon söyleşi fuar gezmeyen ilkeli yazar.. onun yerine kitapları konuşuyor ki en güzeli...
• son adım romanıyla birlikte zaman aşımına uğramayacağını kanıtlamış yazar.
• uzun yürüyüş isimli yeni kitabını 20 mart'ta çıkaracak olan yazar.
• vikipedi'de adına açtığım başlığın silinmiş olduğu yazar. silinme nedeni "kayda değer olmayan kişi"ymiş.