*

  • bir ki$inin ruhunun derinliklerine inmeyi ba$arabilen bir $arkının dinleyici tarafından çok sevilmesi durumunda gerçekle$en olay.
  • aşka tezat bünyelerde bile vuku bulan, doğa üstü durum. müziğe aşkla bağlanmaktır adeta şarkıya aşık olmak.
    sözlerine, notaların salınımına, sözlerdeki aşka aşık olmaktır. yorumcu varsa onun sesiyle bütünleşen duyguların tercüman oluşudur.
    düştür bu, hiç yaşamasanız dahi etkiler, müzik bir aşksa, şarkı da en yakan şeyidir işte, bir yaktı mı, eğer bir şarkı olsaydım dedirtir inceden inceye...
    (bkz: if you were a song)
  • asd. ben acacaktim ki acilmis. sahsen ben sununla evlenirim: kaçıncı yarın

    acayip hadise.
  • kulağa giren notalardan fazlasını hissetmektir. notaların içinizdeki boşluğu doldurduğunu hissetmektir.

    vardır böyle şarkılar. herkes için farklıdır. bazı şarkılar vardır ki şarkı diyerek basitleştirmek istemezsin. çünkü en çok keyif alınan anlar onu dinleyerek geçirdiğiniz saniyelerdir. bok gibi hissederken bile sizi mutlu edebilmeyi, rahatlatmayı, dertlerinizden uzaklaştırmayı başardıkları içindir.

    benim için radiohead'in paranoid android'iydi bu şarkı bir zamanlar. her bir notasını aklıma yazdığım, gitar sololarında beynimi uyuşturan bir şarkıydı. ilk aşk gibiydi benim için, günlerce günlerin içinde saatlerce dinlediğimi bilirim. ve thom yorke her 'that's it, sir' diye başlayıp god loves his children ile bitirdiğinde hissettiğim tarifi güç duygunun hep aynı olduğunu bilirim.

    yıllar geçti. başka bir şarkıya daha aşık oldum. ama o şarkıya mı aşık olduğumu, yoksa o şarkının anlattığı kadına mı aşık olduğumu; şarkıda kendimi mi bulduğumu, yoksa aradığım kişiyi mi bulduğumu hiç anlayamadım. hala da anlamış değilim. lady fantasy'ydi o. o lady fantasy ki saf bir duyguyla sevilen.

    ama bu şarkılar aşık olduklarınızdır, en sevdikleriniz değil. en sevdiğiniz şarkılar dost gibidir, bir hatırlatıcı gibi. neden sorusunun yanıtını bulduğunuz şarkılardır. i might be wrong gibi...
  • maalesef var böyle bir durum.

    ben mesela bu şarkı için aynı durumu yaşıyorum.

    "bu nasıl bir manyaklıktır?" diye insan kendine sormadan da edemiyor.

    (bkz: avalon)
  • (bkz: lost on you)
  • hayatım boyunca en çok şarkılara âşık olmuşumdur. duyar duymaz, damdan düşmüşçesine, vurulmuşçasına, uzaya fırlatılmışçasına... ilk dinleyişte aşk... üstelik karşılıksız da değil, bence onlar da beni seviyor. hiçbirini unutmadım. hiçbirini aldatmadım, yarı yolda bırakmadım. hep benimleler ve öyle olmaya devam edecekler.
  • o şarkıya hangi duyguları, hangi sesleri, hangi fotoğrafları, hangi insanı hapsettiğinize bağlı gerçekleşen bir durum.
  • summer wine

    kendine de aşık eder, sevdiğine olan aşkını da on yüz bin milyona katlar.
  • benim sıkça başıma gelendir. şarkıyı adeta kucaklamak, onunla birlikte uyumak isterim. entrysini girerken bile içimde garip bir heyecan olur. hele aşık olduğunuz o şarkıyı ilk keşfettiğiniz an; sanki sevdiceğinizle buluşacağınız o ilk günün telaşı gibi kalbinizi tatlı bir kıpırtıyla doldurur. işte o an anlarsınız ki müzik aslında sadece müzik değildir, o hayatı yaşanılır kılan muhteşem bir detaydır. kimileri için bir sevgili kadar özeldir.
hesabın var mı? giriş yap