*

  • hindistanın güneyinde bulunanmadras şehrinin yani adı.
  • (bkz: kollywood)
  • hindistan tamil nadu eyaletinin başkenti.
    10 milyon gibi bir nufus zannederim.
    zannederim çünkü resmi sayımlarda 6 milyon çıkmış,
    fakat kime sorsan o sayımlar resmi değil, gerçeği 10 milyon diyorlar.
    öyle olsun.

    liman kenti. bu yüzden sadece sanayileşmeye müsaitmiş ve
    sanayileşmişte,
    nokia, dell, motorola, samsung hyundai, ford, bmw, mitsubishi, tata gibi büyük firmalar imalatlarını buraya taşımışlar büyük ölçüde.

    bombay'dan bin kat daha düzgün insanlar ve daha iyi bir yerleşim var.
    hindistan tabi neticede. ne kadar olabilirse artık.

    tamilce gibi bir dil konuşuluyor genelde, ingilizce haliyle yaygın.
    hindu dinine mensuplar çoğunlukta, tamil diye bir dinleride var.
    müslüman halk %10 gibi bir oranda, %7 gibi bir de hristiyan oranı var.

    atp chennai open bu şehir için 2 gömlek büyük bir organizasyon ama, iyi birşey sonuçta.

    su ve elektrik kesintileri bol.
    tropik iklim hakim olduğundan muz ve ananas kadar ucuz birşey yok burada.
    bizim parayla 20 kuruşa iki kilo muz alabilirsiniz, yada 30 kuruşa
    koca bir ananas

    muson mevsimini ekim ve kasım ayları arasında yaşar.
    bu dönemlerde gidilecekse bol yedek don götürülmeliridir.
    ıslanıyor çok fena çünkü.
  • mevzu bahis şehirle ilgili internet'ten bulabildiğim dişe dokunur tek gezi yazisi ahanda burada, sıradaki baglanti tüm sevenler için gelsin, özellikle sevip de kavuşamayanlar için:

    http://gorkemturkay.blogspot.com/…soku-chennai.html
  • ne bombay kadar zengin ne de bombay kadar fakir olan şehir. bombay'ın kuzeyinde yer alan çöp evler (bkz: slumdog millionnaire) ya da güneyinde bulunan gökdelenler ve zenginlik burada yer almaz.
    insanlar genelde türkiye insanıyla kıyaslayınca çok fakirler, bu yüzden içlerinden geçerken doğal bir tegirginlik hissediyorsunuz: "hırsızlık yaparlar mı?", "sataşıp rahatsız ederler mi?". ama herhangi bir şey olmuyor. yolda sırayla dizimiş dilenciler, çok fazla kişinin ayağında ayakkabı yok vs. bulundukları durumu kabullenmişler: "ben de zengin olmalıyım, onun üstündeki ben de olsun gibi bir dertleri de yok" ; sadece biraz karınları doysun istiyorlar.
    genelde sevgili kavramı onlar için ayıp. biraz daha yurtdışına çıkmış insanlarla konuşunca amerika ve avrupa kültürünün etkisiyle bu durumun değiştiği söylense de şu an için aileler tarafından ayarlanmış evlilikler daha yaygın.
    şehrin hoşgörüsünden mi yoksa hoşgörüsü mü ondan kaynaklanıyor bilmiyorum ama şehrin içinden her çeşit dinden ize rastlıyorsunuz: isa, muhammed,buda,vişnu, şiri rama, şiri krishna, ganesh... herkesin inancına saygı var.
    trafik sanırım hindistan'ın her yerinde olduğu gibi burada da rezalet. surekli kornaya basarak trafikte haberlesiyorlar. adam saga donecekse sag sinyali vermek yerine camdan kolunu uzatarak sag donecegini belirtiyor.
    bunun disinda kaldirimlarda ne bok varsa kimse kaldirimdan yurumuyor yoldan yuruyorlar. yanlarindan da vizir vizir araba ve motosiklet geciyor.
    özet olarak, garip, kendine has bir şehir.
  • dünyanın nüfüs yoğunluğu bakımından en yoğun şehridir. kilometre kareye yaklaşık 27000 insan düşmektedir.

    kaynak
  • hindistanda en beğendiğim şehir.
    "delhi" bizim ankara gibi :)
    "bangalore" desen çok güzel ama bi denizi yok.
    "mumbai" çok merak ediyodum ama biraz overrated (!:) geldi.
    ama chennai - eski adıyla madras- uçsuz bucaksız okyanusuyla, sayısız büyüleyici tapınaklarıyla hakiki hindistanı yaşamama sebep oldu.
  • az önce tren istasyonunun hemen çıkışında kaldırımda uyuyan insanları görmüştük. şimdi de yolun kenarında üzerinde battaniyesi ile hemen dibinden geçen araba, otobüs ve insanların gürültüsünden kendini soyutlamaya çalışan bir adam görüyoruz.

    ya da şehrin işlek ve kalabalık bir caddesinin köşesinde çamaşırlarını yıkayan bir kadını.

    7 milyonluk ve gelişmiş olarak adledilen bir şehirde daha ne olabilir diye mü düşünüyorsunuz? kaldırıma büyük tuvaletlerini yapmakta olan çocuklar olabilir mesela. sokağın ortasında herkesin içinde tuvaletlerini yapanların çocuklarla sınırlı olduğunu düşünüyorsanız da bilin ki yanılıyorsunuz. ben yetişkinleri böyle bir eylem içerisinde fotoğraflamayı doğru bulmadığım için sadece bir kereye mahsus ve çocukların fotoğrafını çektim. sonrasında beni fotoğraflarını çekerken gördüklerinde ise bana el sallayıp gülümsediler. hatta bir tanesini el sallayayım derken kendi kakasının üzerine düştü. utanılacak, garipsenecek bir durum görmüyorlar bunda. hoş, bence de utanmalarını gerektiren bir durum yok ya aslında.
  • burada mayıs ayı ortalama 40 derece ile yılın en sıcak ayıdır.
hesabın var mı? giriş yap