• yazarken insan kendini balerina cif gibi hissediyo. tuş aralığı nispeten daha az, o yüzden aynı parnah diğer komşu tuşlara takılıyo başta ama biraz çabayla toparlamak mümkün. yumuşak tuşlar... uçarcasına...
  • bir samuray icin kilici ne demekse, bir programci icin de klavyesi odur. bir compaq klavye, baska bir klavyenin veremeyecegi birseyi verir, huzur.
  • compaq klavyeler agirdir. bunun bilincine , klavye onunde yerlesmeye calistiginiz ilk anda varirsiniz. "ben burda duruyorum, pek fazla oteye kaymam merak etme" diyen klavyeye ilk tu$ temasinda ayri carpilirsiniz. istediginiz bastirma hissi (gommm) ve akabinde elde ettiginiz tok bir (tog) sesi ile tusa basmak ayri bir anlamlidir. dogru klavyedir compaq klavye. nesiller boyu babadan ogula dededen toruna haladan dunure hediye edilir. budur klavye.
  • evladiyelik klavye olduğunu hayretle gördüm. f klavyesi olsaydı ne şahane olurdu diye düşünmemek elde değil. ne yazık ki bu kalitede f klavye piyasada yok. f klavyesever olduğumdan bir çekmecede muhafaza etmek ve bazen güzelliğini seyretmekle iktifa ediyorum.
  • ayrıca tuşlarının yüksekliği de diğer standart birçok klavyeden azdır.bu sayede klavye takır tukur ses yapmaz.
  • (bkz: q klavye)
  • 'ona ilk dokundugum anda anlamışdım. aradıgımı sonunda onda bulmuştum..' sozlerini sarfettiren, tartışmaya mahal vermeyen ideal klavye.
  • yumuşak tuşlu, sessiz, ergonomiyle ergonomi işte dedirten, hızla yazarken parmaklarınızın nasırlanmasına mahal vermeyen, takur tukur ses meraklarının bir süre yan gözle bakmasına maruz kalan ama sonrasında uyurken yastığın altına konacak cinsten birşey haline gelen alışkanlık çeşidi. bağımlılık yapıyo, ben bunu biliyorum.
hesabın var mı? giriş yap