• bilgi sorma amaciyla kurulmus birimdir. konuya vakif olan elemanlar oralarda bulunur ki arayanin/musterinin istekleri, talepleri, meraklari cevapsiz kalmasin.
    otellerde girise yerlestirilen birimdir, oda numaranizi bildirirler, sabah uyandirirlar vs...
  • gel seninle danışalım sevdiğim
    danışan dağları aşar mı aşar (türküden)

    önceden mütalaa etmek (danışıklı dövüş)
  • (bkz: reception)
  • dalaşma noktası ve kişisi. bürokrasinin ilk direniş hattı.

    bu yüzden koymuşlar tezgâhı, asmışlar kocaman "danışma!" yı, dikmişler arkasına bir bilmeyen.

    (bir de danışma hattı diye bişi var, o benzer amaçlı ama farklı).
  • özellikle devlet dairelerine yolu düşen hemen her vatandaşın ömrünün belli dönemlerinde periyodik olarak karşılaşağı çelişik yamuk. danışma birimlerini işgal eden çoğu; maaşla değil de sanki rahmetli ninesine ya-sin okuma karşılığında çalışıyormuş havasını bünyelerinde ziyadesiyle barındıran görevliler yüzünden vatandaşın içindeki danışma isteği, yeni bilgiler edinme arzusu, merak sönüp gitmektedir. bir de diyorlar ki, halkımız okumuyor. danışmaya danışamayan halk okumaya çalışır mı?
  • ülkemizde bu sektörde çalışan baskın işçi topluluğu, dört ayaklı ve üzerinde danışma yazan cansızlardır. insan gücüne ihtiyaç duyulmayan nadir sektörlerdendir. bununla birlikte, kamusal alanlarımızda, itina ile her kapıya " danışma değildir " yazılır. çünkü bir şeyler danışmak için, masa ile muhatap olmalısındır, herkes kendi görevini yapacak tabi. boşuna mı koydular o masayı oraya ?!
  • görevlinin beklediği masaya dev puntolarla “danışma” yerine “danışın” yazmışlar ford bayide. hoşuma gitti. gerçekten de niye danışmasın ki abi, danışsın yani.*
  • imamın yaptığını yap, dediğini yapma (özellikle sıkışık veya danışma durumundaysan).

    (bkz: danışmak), danış, danışan
hesabın var mı? giriş yap