• 80 lerin fonda melodik metal/rock parçalarıyla özdeşleştirilebilinecek, duygu-coşku patlaması triplerinden birtanesi... karate filmlerinde filan, özellikle devam filmlerinde (bkz: kan sporu 4)(bkz: karate kid 3), esas oğlanımız dövüşmeyi çoktan geride bırakmış olmasına rağmen, ya karşı tarafın onun ünvanını ele geçirmek için olan ısrarı, ve bunun için geliştirdikleri şantajları, ya da bunun gibi yalandan boktan nedenler yüzünden ringlere geri döner. şimdi, karşı tarafın ne kadar ayı, bizimkinin ne kadar formsuz olduğundan, kahramanımızın bir süre dayak yeyip nasıl sonra hebele vuruşuyla izleyenleri hayrete düşürüp ünvanını koruduğundan "efsane yeniden" dedirttiğinden bahsetmek gereksiz. asıl düşünmek gereken şey, bu "fondaki gaz ve içli gitarla şekillenmiş" duygu patlamalarının normal hayatta nasıl yansımaları olduğudur.

    80 sonu 90 başı ortaya atılan bu akım, özellikle 90 lardan sonra çok fazla karşılık bulmuştur. beatles eski kayıtlardan albüm çıkarmış, europe best of toparlamış, ne bileyim, michael jordan baskete dönmüş, maradona aşı yaşlı bir domuz yavrusuna benzeyen haliyle yeniden boca juniorsta futbol oynamıştır. ülkemizde de 3 hürel "efsane yeniden" albümleriyle bu ekole örnek olarak gösterilebilir.
    peki, bunca örneğin ortak noktaları nedir?
    hepsinin ortak noktaları, dönüşten önce aynı 80 lerin melodik rock parçalarını dinlemeleri, ve dönüşleriyle birlikte aynı şekilde, tabiri caizse, batıra batıra sıçmalarıdır. evet, efsaneler yeniden olmazlar, olsalar olsalar çizilmiş kestane olurlar...
  • 1996 yılında piyasaya sürülen 3 hürel albümü. sırasıyla şu parçaları barındırır.

    1. gitme gel
    2. gece
    3. ne olurdu sanki
    4. sana değmez
    5. bir sevmek bin defa ölmek demekmiş
    6. ona buna inanma
    7. yorgunum
    8. dolaş da gel
    9. sen sen sen
hesabın var mı? giriş yap