• (bkz: kilise)
  • perikles doneminde, attika nufusu 280.000 kisi iken, prensipte 40.000 uyesi olan, ama normalde 2000 kisiyle toplanti yapan, onemli konular konusulacagi zamansa tas catlasa 6000 kisiyi bulan meclis. halk meclisine uye olmak icin hem anne hem de baba tarafindan "atinali" olmak gerekiyordu. babasi atinali olup da yabanci bir kadindan dogma kisiler "vatandas" sayilmiyordu. bu sartlari saglayan ve on sekiz yasini gecmis tum erkekler meclis uyesiydi. deli gibi kalabalik olduklari icin genellikle pnyx tepesinde toplanirlardi. bazen agorada, tiyatroda veya pire limaninda toplandiklari da olurdu. yilda kirk kusur kez toplanirlardi.
  • gürcü dilinde kilise demektir.
  • (bkz: eklesiastik)
  • (bkz: iglesia)
  • atina'da yönetimdeki 2 meclisten biriydi. halk meclisiydi kendisi. diğer bir meclis 500'ler meclisiydi. 500ler meclisi yürütmeyi yaparken, eglezya yasamayı yapardı. 20 yaşını doldurmuş tüm halkı kapsardı bu meclis. 35 yada 36 günde bir toplanıp iç ve dış politika konuşulurdu.
  • eski yunanda yasama organı.
  • “eski yunan siyasal yaşamının en önemli kurumu olan halk meclisi’ne (ekklesia) kent-devletinde yaşayan bütün özgür erkek yurttaşlar katıldığından çok büyük bir alana ihtiyaç vardı. bu nedenle bir kent-devletinde halk meclisi binası, yani ekklesiasterion nadiren bulunurdu. yurttaşlar (politai) daha ziyade agora ya da tiyatro gibi açık alanlarda toplanırlardı (ör. atina’da pnyks tepesi); ancak, anadolu’nun güneyinde, lykia bölgesinde yer alan trebenna’daki ekklesiasterion bir istisna teşkil eder ki bu yapı burada ele aldığımız dönemden çok daha ileri bir tarihe (m.s. 3. yüzyıla) aittir. teorik olarak ayda iki veya üç defa toplanan ekklesia'ya 18 (veya 20) yaşını doldurmuş ve bağlı oldukları de mos’a kayıtlı olan erkek yurttaşların tümü katılabiliyordu. ekklesia, yasama ve yargı gücünü elinde tutan bir siyasal organ olup iç ve dış politika meseleleri görüşülürdü; savaş ve barışa karar verme, kanun yapma, magistratların seçimi, yargılama ve sürgüne gönderme kararları ekklesia’nın yetki ve sorumlulunğundaydı. tartışılacak ve oylanacak meseleler ise önce bule’de (boule) görüşülürdü. m.ö. 5. yüzyılda prytaneis'in başkanı (epistates) aynı zamanda ekklesia’nın da başkanıydı. ekklesia toplandığında önce görevli memur gündemi okurdu ve katılanlar maddelerin tartışmaya açılıp açılmamasını oylardı. eğer tartışılması istenen bir konu varsa, görevli memur “kim konuşmak ister?”, diye sorardı. konuşmacılar kürsüye (bema) çıkar ve fikirlerini söylerdi. konuşmak isteyenler arasında sıradan yurttaşlar olabileceği gibi, bu işi profesyonelce yapanlar da (rhetores) vardı. eskiçag’da bizim bugün anladığımız anlamda partiler bulunmadığından, bazı etkin grupların sözcülüğünü de bu tür hatipler yapmaktaydı. konuşmadan sonra el kaldırma yöntemiyle oylama yapılırdı.teorik olarak tüm yurttaşlar ekklesia’ya katılabilir ve konuşabilirdi. fakat pratikte bu mümkün değildi; çünkü ekklesia’ya katılmak için yurttaşların işlerini bırakıp bütün zamanlarını orada harcamaları gerekiyordu; bu da zaman, iş gücü ve para kaybı demekti. üstelik, kent merkezine uzakta ikâmet edenler için bu gerçekten çok güç bir işti. bu nedenle, yurttaş nüfusunun ancak dörtte biri ekklesia’ya devam edebiliyordu.”
    (bkz: eski yunan ve roma tarihine giriş)
    (bkz: oğuz tekin)
  • özgür bir kadın dahi olsanız katılamayacağınız meclistir.

    (bkz: erkekler kulübü)
hesabın var mı? giriş yap