göz kapağı

• vücudumuzdaki en narin deri göz kapağı. ufak bir sivilce vardı. biraz oynadım. şu an sağ gözüm açılmıyor. tecrübe edildi. soran olursa fena dayak yedim, tayyip vurdu. ok? mutlu olsun piç.
• (bkz: palpebra)
• bazi durumlarda vucudun en agir yeri olabilme ozelligine sahip organdir. kalkip yuruyebilirsin, insanlarla konusmak icin agzini acabilirsin, o arada nefes almaya devam edebilirsin, vucut tum fonksiyonlarini yerine getirebilir, ancak gozkapaklarini acik tutmakta zorlanirsin. asagiya asagiya cekerler kendilerini. su an her biri en az 20 kilo cekiyor mesela. insanlarla konusurken gozlerimizi kapatmanin cool bisey oldugunu yaysak ve moda olsa, boylelikle onlar konusurken kestirebilsek? olmaz mi?
• çük derisi gibi bişi bu.
• sığınak
  küçükken ne zaman korksam, utansam ya da aşırı heycanlansam gözlerimi sımsıkı yumar, ruhsal olarak oradan uzaklasırdım. kimseyi gormediğim zaman onların da ciddi ciddi beni görmediğini sanırdım.
  
  değişen bir sey yok, hâlâ kendimi güvene aldığim sığınagımdır göz kapakları m
• göz yuvarlarının önünde bulunan ve birbirine yaklaşmak suretiyle gözü örten perde şeklinde organ. isviçreli bilim adamlarının yaptığı araştırmalara göre günde bilmem kaç bin yüz kez açıp kapatırmışız. genellikle bir kapak olduğu düşünülür ama üst ve alt olmak üzere iki gözde de iki tanedir. dış yüzü deri yüzü ise sümüksel zarlar kaplıdır. ilkokulda bazı psikopat arkadaşlarımız üst gözkapağını çevirerek bizi korkutabilmesi işte bu sebeptendir.