• gayet faydali, keyifli bir aliskanliktir. ancak dunyanin bircok yerinde gitgide azaldigina dair bulgular vardir. internette haberlerin bedavaya okunabilmesi, yeni bircok televizyon kanali, insanlarin daha az zamani olmasi, gazetelerin cogunun farkli bakis acilari sunmayip ayni sulandirilmis, "sahibinin sesi" tarzi soylemi icermesi bunun sebepleri olabilir.

    (bkz: kahvalti ederken gazete okumak)
    (bkz: tuvalette gazete okumak)
  • gitgide azalan bir alışkanlık**

    halbuki okumayı yeni öğrenmiş ve okumanın verdiği heyecan ile dünyayı algılamaya çalışan çocuklardı, önce manşetleri*, sonra başlıkları*, en sonunda da köşe yazılarını*

    haftaiçi işten dönen babanın koltuk altında gelirdi, mutfakta pişen pilav kokusunun eşliğinde göz gezdirilirdi. yemek arasından sonra detaylı bir tarama yapılıp, dikkat çeken konular birer kez daha okunur, yeni oluşturulan belleğe kaydedilirdi.

    haftasonu ekmek almaya gidlirken mutlaka iki ekmeği sarmalardı, ekmek kokusu ve matbaa kokusu birbirine karışır, yolda köşesi sıcak sıcak yenen ekmekle beraber gazetenin ön ve arka sayfaları okunmaya çalışılırdı.

    eve girildiğinde esas gazete mutlaka babaya ya da anneye verilir, ekler çocuklara kalırdı. anne/baba yavaş okuduğundan, esas gazetenin sayfa sayısının çok olması da etkendir ek 3-5 kez daha incelenir, hatta esas gazeteden parçalar çıkarılıp paylaşılırdı.

    haftasonu okunan gazetenin en makbul kısmı mutlaka üstüne, yağ, reçel, çay, kahve lekesi olan kısmıydı ve üzerinde en çok ekmek kırıntısı kalan kısım kuşlarla da paylaşılırdı içi ısıtan öğlen güneşinde.

    bayramlarda gazete çıkmazdı gazeteler ortak gazete çıkarıp dağıtırlardı, içi boş olsa da mutlaka bayram gazetesi nden de alınırdı. en güzel giysilerle en özenli hallerle okunurdu, eve gelecek misafirleri beklerken. sonra da ev yapımı baklavanın üzerini kaplardı mutfakta.

    küçükken gidilen anadolu kasabalarında gazetenin neden öğleden sonra geldiği de anlaşılmaz, her saat başı gazeteci mutlaka yoklanır ve gelen gazetelerin tasnif edilmesine yardım edilirdi. ilk gelen gazeteyi okumak zevki tabi ki saklı kalırdı.
  • gundem ve dolayli olarak kamuoyunun hangi ajandaya uyarlandigini tahmin etme oyunu.
  • tuvalette sergilenen bir sanattır.. şöyle ki;
    önce en rahatından klozete tünersiniz. gazeteyi alırsınız, buradaki en önemli nokta ilk sayfadan hemen sonra son sayfaya geçmektir. zira 2. sayfadaki magazin-dedikodu, 3. sayfadaki cinayet-intihar haberleri kimsenin içini açmaz. neyse dediğimiz gibi önce ilk sayfaya şöyle bir göz atarsınız başbakan ne yumurtlamış, kim ne hortumlamış, bush nereyi bombalamaya karar vermiş sonra dönersiniz en arkaya günün güzeline, bakarsınız, bakarsınız.. neyse sonra çevirirsiniz o sayfayı en son asparagaz transfer haberlerini, klasikleşmiş demeçleri okursunuz. sonra iddaa'ya bakarsınız, ufak bi altılı yaparsınız. çevirirsiniz sayfayı* bu gece güzel film var mıymış şöyle bir bakarsınız. sonra ekonomi bölümüne göz atarsınız. yine kim özelleştirilmiş, hisseler ne olmuş ne olacak*, dolar daha ne kadar düşücekmiş, b tipi mi almalıymışız, altına mı dalmalıymışız.. velhasıl en sonunda da orta sayfayı açıp gazetenin en baba yazarının yazısını okuyarak tuvaletten ayrılırsınız.
  • elde olmayan nedenlerden dolayı kaybedilmeye başlandığı fark edildiğinde insanı üzen alışkanlık.
    "internetten gazete okumak"la kesinlikle aynı olmayan eylem.
  • 2007 deki genelkurmay bildirisi ile başlayan sürecin bünyemde yaptığı kalıcı, ülserli değişikliktir. hem asla tam yakalayamadığım hem kaçamadığım bir alışkanlık oldu: uzakta olduğum zamanlar yetişen, kanıma çakıllar karıştıran ülke gürültüsü.
  • -ohaaha bu ne ya??
    -neymi$?
    -bursa'da evlere su getiren adam asansorde damacanayla masturbasyon yapiyomu$
    -hii amaaaan.. annem sakin asansore tanimadigin biriyle binme, damacanaya bunu yapan sana neler yapar! soyle merdivene yonelir gibi yap, o binsin ciksin, sonra donup binersin asansore.
    -ay su gasp edildigi soylenen alman adam da evli coluklu cocukluymus, hani su kadin nisanlisiydi?
    -yolda cuzdanini falan isteyen olursa hemen ver, hic tereddut etme, tlf falan, ver gitsin annem aman ha, hepsi gelir geri bak. ayy elin herifine de inanma oyle, bak nasi kandirmis kadini.
    -e tecavuzcu kuaformu$?
    -biz yokken kapiyi kim calarsa calsin acma kuzum, hepimizin anahtari var, bak apartmanda kimse yok, sen bagirsan duyan da olmaz.

    (gazete haberlerini ozetleyen evlat/kahvesi bogazinda kalan anne)
  • aylak adam'dan:

    "insanlarda anlamadığı bir şey de gazete okumalarıydı. neden her sabah içlerini karartmak gereğini duyarlardı acaba? futbol maçı hastalarınınkini anlıyordu.ya ötekiler? binlerce gazete satılıyor bu şehirde. örneğin şu yaşlı adam! yoksa fatih'te iki ev yandı başlığını görüp, iyi benim orda evim yok, diye düşünebilmek rahatlığı için mi okur? bir adam karısını öldürdü. iyi etmiş, kimbilir ne namuzsuzdu. çin'de isyan. beter olsunlar, kırsınlar birbirlerini. bize dokunmasınlar da! bu biz dediği daha çok ben değli miydi? ben, benim, bana, beni."
  • fantastik edebiyat tutkunu olmaktır. yapay gündem, yalan haberler, taraflı yazarlar, abartılan olaylar derken günlük hayatı fiction tadında yaşayan insanların sevdiğidir. okudukça içe fenalıklar getirmesi de en büyük yan etkisidir.
  • hata yapmak pahasına söyleyebilirim ki, toplum olarak ele alındığında boşa geçen zamandır.

    çoğu zaman sizi üzmekten daha öteye gitmez, siyasette fikir sahibi eder ama 4 senede bir ya şundadır ya bunda şeklinde oy verdiğimiz için faydası da olduğunu çok düşünmediğim aktivitedir. evet, seçim şansı size verildiğinde fikir sahibi olmak tabi ki önemlidir ama seçilebilecekler listesini siz hazırlayamıyorsanız ne kadar yarar seçen olmanız.

    sporda ise en büyük kaygısı adından söz ettirmek olan yorumcularla dolu gazeteleri okumak ne kazandırır size, hoş en doğruları okusanız bile ne kadar etki edebilirsiniz ki tuttuğunuz takıma.

    evet her alanda mikron fayda sağlar ama fırsat maliyetine baktığınızda saksınızdaki çiçeği sulamak, göz açıp kapayana kadar kocaman olmuş çocuğunuzla afilli bi sohbet, bozulmuş prizinizi tamir etmek daha dişe dokunur faydalar getirir size.

    ama kabul ediyorum ki hastalıktır, belki de bunların hepsinin ötesinde kaçıştır.
hesabın var mı? giriş yap