• 1999 yapimi francois ozon filmi. 1970'lerde almanya'da gecen filmde 50'sini gecmis bir adamin genc bir erkek cocukla (19) iliskiye girmesi ve akabinde olanlar anlatiliyor. filmin turkce adi "kizgin taslara dusen su damlalari"..
  • bir oda, dört insan, ortalamanın üstünde bir film. kahramanlarımızın, filmin bir yerinde ajda pekkan'ın sakın ha'sının orijinali tanze samba mit mir şarkısı eşliğinde yaptıkları dans görülmeye değer.
  • incelikle ayarlanmis klostrofobisini film biter bitmez balkona cikmami saglayacak kadar hissettigim, en ince yerlerinde duydugumuz francoise hardyden "traume" parcasinin, gercek ve ozgur aski istemenin iluzyonu ile ilgili sozleriyle, izleyecide kizgin taslara dusen su damlalari etkisi yaptigi film...
  • buram buram fassbinder kokan bir film.
  • senaryosunu fassbinder yazmistir. roller, kisiler birbirine karismis, usutuk bir komedi tarzindadir. muzikler, yogun kullanilan koyu yesil ve kirmizi renkler, hafif muzikal ve tiyatral havasi ve kostumleri ile 8 femmes filmini cagristirir.
  • dialog adaptasyonlarını ozon, kendi yapmıştır.
    franz ve léopold'ın ilişkisini en baştan en sona bir evin içine hapsederek aktarıyor. birbirinin yaratıkları olan insanların hikayesi...

    --- spoiler ---
    anna- mutlu değilsin
    franz- mutluluk nedir ki, bize yanlış öğretildi mutluluk...
    --- spoiler ---

    müzik, görüntü, senaryo, oyunculuk sinerjisi
  • ikinci perdede yeşil giymeye başlayan franz saçlarını da fönle düzleştirince konformizmin doruk noktasına ulaşır ve eve akşamları gelip "terlik giy diyorum sana, yemek yok mu" diye mızmızlanan léopold'u istese de bırakamaz çünkü ozon amca onları zaten dışarıdan aldığı ilk shot'ta iki pencere içine yani eve ve aynadan aldığı ilk shot'ta da yatak odasına yani cinsel karmaşaya hapsetmiştir. e işte bazen 50 yaşında bir adama aşık olmak turuncu saça yeşil kazak giymeyi, önlükle yemek pişirmeyi ve almanca şiirler yazmaya gerektirebilir, her şeyin kulağa bu kadar tiyatral gelmesinin sebebi ise tiyatronun kendisidir ve bu kara film çok trajik, çok iç burkucu ama diğer yandan da çok komiktir.
  • sizi bir eve hapseden, beklentilerinizi karşılamak konusunda hiçbir kaygısı olmayan, insanı yoran bir ozon filmi.

    --- spoiler ---
    filmin son sahnesi bütün film boyunca içinizde yaratılan her duyguyu dışa vurma konusunda inanılmaz başarılıdır, ki aslında nasıl da basit bir sahnedir.
    --- spoiler ---
  • francois ozon 'un ikili ilişkilerdeki iktidar oyunlarini açik ettiği, fassbinder 'i çağriştirir bir tarzda çektiği enfes film.
    (bkz: water drops on burning rocks)
  • banyoda oknan şiir ;
    ich weiß nicht was soll es bedeuten,
    daß ich so traurig bin;
    ein märchen aus alten zeiten,
    das kommt mir nicht aus dem sinn.
    die luft ist kühl und es dunkelt,
    und ruhig fließt der rhein;
    der gipfel des berges funkelt
    im abendsonnenschein.

    die schönste jungfrau sitzet
    dort oben wunderbar;
    ihr goldnes geschmeide blitzet,
    sie kämmt ihr goldenes haar.

    sie kämmt es mit goldenem kamme
    und singt ein lied dabei;
    das hat eine wundersame,
    gewaltige melodei.

    den schiffer im kleinen schiffe
    ergreift es mit wildem weh;
    er schaut nicht die felsenriffe,
    er schaut nur hinauf in die höh.

    ich glaube, die wellen verschlingen
    am ende schiffer und kahn;
    und das hat mit ihrem singen
    die lore-ley getan.

    traume, ardından bu şiir, izleyeni sarsar, hüzünlendirir, boğazını kurutur..bu kadar üzgün olmamın ne anlama gelmesi gerektiğini bilmiyorum dedirtir.
hesabın var mı? giriş yap