• çoğu sorunun kaynağı.
  • tam olamamaktır.
    ne kadar ihtiyaç duyarsan, o kadar yarımsındır, o kadar ararsın bütün olmayı.
    teker teker sıralarsın ihtiyaçlarını; sonra da hangilerine gerçekten ihtiyacım var diye kendine sorar, düşünürsün. eğer cevabın "hiçbirine" ise zaten tamamlanmışsın demektir. "hepsine" dersen, daha çok yolun olacaktır tamamlanmak için.

    ya onlar bağırsalar da duymamazlıktan geleceksin ihtiyaçları , ya da onlara bağımlı kalacaksın. seçim hep senin olur..
  • gereksinim duyduklarını kapatmak aracıdır.

    yaşam boyunca süregelen okullar, işler, ilişkiler, evlilikler, boşanmalar ...vb. bir sürü şeyin hem başlama hem bitiş noktaları olmuştur ihtiyaç duymak. aslında tam olarak ne istediğimizi bilmeyerek yola çıkıyoruz, küçüklükten itibaren ne istediğimiz önemsizleştiriyor, tabu denilerek arka planlara itiliyor. bunun sonucunda çok basit isteklerden sonra hayati isteklere sıra geliyor ama insan hayvanımız zamanında bazı basit şeyleri tam olarak istemediği için önemli konularda yanılgıya düşüyor, çevresinin etkisinde yanlışı seçiyor ve ihtiyaç duymak bu durumdan sonra daha fazla ortaya çıkıyor.

    evli bir kadını düşündüğümüz de başka erkekler ile cinsellik yaşama ihtiyacı (veya isteği) kendi içinde doyurulmayan bir kısımdan başlıyor. toplumun gereklerini yaptıktan sonra kendi ihtiyaçlarını sonlandırmak için farklı yollara sapıyor. burada ki suçlu kim diye düşünülecek olursa aile, toplum, öteki kadın veya erkek gibi kendimizi kandıracak sebepler ortaya çıkacaktır.

    sevgilisi olan bir adamı düşünelim. eski sevgili veya ilişkisi olduğu kişilerle konuşma, iletişimi sürdürme ihtiyacı neden doğar ki...çünkü yaşadığını hayatta onu tam olarak doyurmayan düşünceler olduğu ilk akla gelir. sadece arkadaş olarak kimse kalamaz. her zaman altta bir niyet vardır. bu niyetin geçerliliğe uygulanması zorunlu değildir, belki kişi için önemli olan geçmişte yaşadıklarını taze tutmasıdır. bu da kişinin kendi mezarını kendi kazmasına tekamül eder.

    tam olarak ne istediğini bilmeyen bireyler her zaman doymak bilmeyen bir ihtiyaç duyma duygusuna kapılacaklar, gün geçtikçe dozu yükseltecekler ta ki mezara girene kadar. bugun eski bir sevgili ile konuşmak ile de başlayabilir, karşındakine yalan söylerekte. temelleri atılan bina, kısa sürede inşa edilmeye başlayacaktır.
  • yaşam için zorunlu olanlar hariç her türlü ihtiyaç, duyanı eksiltir. bu demek değildir ki, ihtiyaç duyulmayan şeylere sahip olmak kişiyi arttırır. ihtiyaç duyulmayana sahip olmak, eksiltmenin ötesinde kişiyi böler. elini, kolunu, dilini, dimağını bağlar.

    ihtiyaç duymak, öğrenilmiş çaresizlik gibidir biraz da.

    bir dost sesini duymak ise, bu tek yönlü iletişimin hiçbir yerine sığamıyor.

    insana insandan başka ihtiyaç yok. gerisi teferruat durağında inmeye mahkûm, ötesi yok.
  • en çok, manevi gıda eksikliğinde nükseder.
  • yıllar önce birisi bana "seni çok seviyorum ama sana ihtiyaç duymuyorum" demişti. bunu söylerken bunu olumlu bir durum olarak gördüğünü de söylemişti çünkü ona göre ihtiyaç duymak birine muhtaç olmak veya sevgiyi doğuranın saf sevgi değil, ihtiyaç duymaktan ileri gelen bir netice olmasıydı. teoride dediği şeyi gayet iyi anlıyordum aslında ama içinde beni rahatsız eden bir şey vardı. hoşuma gitmemişti bir türlü. yıllar geçti o lafı duyduğum an hissettiklerim hiç değişmedi.

    tanım: son derece normal ve sağlıkl bir durum. bağımlı olmak ve bağlı olmak arasındaki fark gibi; bir şeye veya bir kimseye ihtiyaç duymak sağlıklıdır tabii bunu bir obsesyon haline getirmedikçe...
  • konuşmaya ne ihtiyaç duyarmışım* yaa? tiksindim kendimden.

    (bkz: gereksinim), gereksemek, muhtaç olmak
  • tam olarak şuan yalnız kalmamaya ihtiyacım var.

    çok zor bir gün geçirdim, bir sürü sıkıntı yaşadım. üzerine bir de yabancı uyruklu üç beş kişi ile tartışma/kavga içine girdim. bugünüm komple stres, gerilim, kaos içinde geçti ve hala daha gerginliğim/sinirim geçmiş değil.

    böyle durumlarda yalnız kalmak kendi kendine olayları düşünüp daha çok kurulup daha gazla gerilmeye neden oluyor ve en yalnız kalmamam gereken zamanda yalnızım en zoru da bu.
  • (bkz: saf sevgiye)
hesabın var mı? giriş yap