• bir tür gelecek planlamasında pembe panjurlu evden sonra gelen hayal edilen olması istenenlerden ki biri kız biri erkek olanı makbuldur.
  • teoman'ın bir albume koyabileceği en gereksiz şarkı.. cem karaca'ya benzetmek istediği sesi ve tarzıyla ne yapmaya çalışmış anlamadım. bu saatten sonra (hele ki bu adam şimdiye kadar umursamaz tavırlı görünüyorsa böyle düşünmemiz normaldir) sırf populizm için böyle bir tarz manasız geldi bana.
    gönül isterki 20 küsür sene önceki olayları ve yok yere ölen yada kendini öldürten insanları kahramanlaştırmayı bırakıp illa bazı şeyleri dramatize ediceksek gerçek birer kahraman olan bu ülkeyi teröristlere karşı savunurken hemen hergün şehit olan askerlerimiz için şarkılar söylenmesi daha gerçekçi ve daha takdir toplayıcı olur bence..

    kötüleme üzeri edit: adam bu şarkıyı yaptı diye haftalık dergisine bile konu oluyor.. acaba haksız mıyım yoksa teoman hayranlarımı çok? bence gitsin kim gibi şarkılar söylemeye devam etsin canımı yesin, o kadar..
  • daha evvelki şarkılarında küçük aşk oyunlarından, sabun köpüğü oynaşmalardan dem vuran hatta ve hatta hadisenin dibine vurup yaşam sıvısını oluk oluk akıtan; biraz pürüzlü teninde yaşam hücrelerini bulduran teoman'ın son albümünde yer alan güzelim şarkıdır. bana cem karaca'nın parka'sını anımsattı; en az onun kadar içli bir şarkı olmuş. biz o zamanları yaşamadık, sağdan da soldan da ölenlerin resimlerini gördük. o genç adamların,bıyığı yeni terlemiş körpelerin... yaşıtları büyüdü; kimi tarikata karıştı, kimi şirketlere genel müdür oldu, kimiyse şimdi ziraat bankası'ndan üç ayda bir emekli maaşını çekmekte... ama onlar hiç büyümedi ve resimlerde öylece -o körpe halleriyle- kalakaldılar. hem de koca bir ''hiç'' için; iyi niyetli ama faydasız fikirlerin haşin pratikleri uğruna. şarkının güzel bir tarafı ise olayı iki taraflı görmesi, düşmansız bir savaştaki ''iki çocuk''u anlatması, ezik solcu (evet maalesef kimi solcular böyle ve o terörü halen kutsamaktalar..) retoriğine saplanmaması, ''aynı gemideyiz!'' diye haykırması adeta... teoman nick cave özentisi oldukça, o'na öykündükçe (ki teoman'da gizlemiyor bunu,nicky baba'nın tırnağı olsa kardır) ve mentalitesini-şarkı teması repertuarını genişlettikçe gözümde büyüyor ve bu şarkı bu aralar her dinlediğimde beni -babası terör olayları yüzünden üniversitede okuyamamış beni- gözyaşlarına boğuyor...
    bir de ajans haberleri olan intro'daki seslerden biri cüneyt özdemir'e mi ait ne?
  • (bkz: iki yabancı)
  • cnnturk'te yayınlanan frekans programında -şafak ongan'ın kendisine nasıl olup da bu şarkısıyla siyasî duruşunu açıkça ortaya koyduğunu sormasına karşılık- teoman, her iki tarafın da üzücü kayıplar verdiğini ve hiçbir şeyin uğruna ölmeye değmeyeceğini söylemiş, bu bağlamda "bilâkis son derece apolitik bir şarkı yaptığımı düşünüyorum" demiştir*

    "ateşi harlı delikanlılar
    ne şehit ne kahramanlar
    düşmansız bir savaşta
    düştüler kalkmayacaklar"
  • teomanin bariz bir sekilde cem karaca tarzini (gerek sarki soyleme sekli, gerekse siyasi icerigi) taklit ettigi sarkisi.
  • her ne amacla, ya da amacsizlikla, yazilmis olursa olsun, sözleriyle, melodisi ile insani bagrindan vuran sarki.
  • teomanin yaptigi en anlamli ve güzel şarkı*.
  • teoman erdal eren'i nereden biliyormuş diye bi süre düşünmeme neden olan şarkı. parçanın politik olup olmadığını anlamak için sadece sözlerine odaklanmanın yanlış olduğunu düşünüyorum. zira, arada giren gitar solosundan bile arif olan anlar parçanın apolitik niteliğinin ağır bastığını.. arif olmak kafi, öyle arif erdem olmaya, ortasahadan yuvarlanmaya başlayıp, ceza sahası içine girince kendini yere bırakmak gibi insanüstü bir efor sarfetmeye de gerek yok. hadi bye.
hesabın var mı? giriş yap