1519 entry daha
  • celâl ve ikram sahibi olan allah'ın, hz. peygamber (s.a.v) aracılığıyla insanlara doğru yolu göstermek üzere gönderdiği son dindir. islam, getirdiği inanç ilkeleri, emirler ve yasaklarla tüm insanlar için hem bu dünyada hem de ahirette huzur, mutluluk, ilim, şan ve şeref kaynağıdır.

    fakat sadece bu kadar değildir.

    islam bu dünyada bir medeniyet kurmak ister. bu medeniyetin temelini, islam'ın koymuş olduğu hukuki, sosyal, ekonomik ve siyasi hükümler teşkil eder. yani islam, sadece namaz kılıp oruç tutmaktan ibaret bir din değil, toplumun ve devletin nasıl idare edileceğine dair hükümler ortaya koymuş bir dindir. bu hükümler islam'ın ilk günlerinde nasıl geçerliyse bugün de aynen geçerlidir, çünkü islam allah'tan gelen son dindir. kıyamete kadar başka hiçbir peygamber gelmeyecek ve yeni bir şeriat getirmeyecektir. dolayısıyla, "namaz kılın" emrinin islam'daki yeri neyse "hırsızın elini kesin" emrinin de yeri aynıdır. tek fark birinin sorumluluğunun bireylere, diğerinin kamuya, yani devlete yüklenmiş olmasıdır. dolayısıyla, nasıl ki bir insan namaz kılmayı veya oruç tutmayı küçümsediğinde yahut beğenmediğinde dinden çıkarsa, islam'ın hukuki, sosyal, ekonomik ve siyasi hükümlerini beğenmez veya insanların hükümlerini bunlardan üstün tutarsa aynı şekilde dinden çıkar.

    (bkz: şirk/@the dawn mist glowing)

    bu hakikat ne yazık ki halkın çoğunluğu tarafından bilinmez. kemalist rejim, cumhuriyetin ilk yıllarından beri eğitim sistemi ve diyanet işleri gibi kurumlar aracılığıyla, kendisi için bir "sorun" olmaktan çıkarmak amacıyla islam'ı budamaya kalkıştığı ve onu halka sadece bir takım ibadetlerden ve ahlak öğretilerinden ibaret bir inanç gibi göstermeye çalıştığı için, ortaya namaz kılan fakat aynı zamanda kemalist olan, oruç tutan ama islam'ın miras hukukunu, ceza hukukunu, sosyal düzenini vs. "çağdışı" olan görebilen, kısacası kendini müslüman olarak tanımlamakla birlikte kendisini dinden çıkaracak fikirlere sahip olup bu durumun farkında olmayan garip insanlar çıkmıştır. bugün müslümanların görevi, bu karışıklığı ortadan kaldırmak ve islam akidesini yeniden hakim kılmak adına, islam'ın aslında ne olduğunu topluma hiç durmadan anlatmaktır. böylece her şey en net şekliyle ortaya koyulduğunda, kimin neyi tercih ettiği belli olacak ve bu karışıklık son bulacaktır.

    bu noktada, bu kafa karışıklığını yaşayan insanlara şu soruyu sormak faydalı olabilir: "senin inandığın, her şeyi yaratan ve her şeye kudreti yeten allah nasıl bir allah ki, kanun koymasını kulları kadar iyi bilmiyor? yahut sen nasıl bir kulsun ki, sonsuz ilim sahibi olan allah'ın kanunlarına onun aciz kullarının hikmetsiz kanunları kadar değer vermiyorsun?"

    bir ayet-i kerime ile bitirelim:

    "... yoksa siz kitabın bir kısmına inanıp bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? içinizden bu şekilde davranan birinin dünya hayatındaki cezası ancak rezil rüsvâ olmaktır; kıyamet gününde ise onlar azabın en şiddetlisine itilirler. allah sizin yapmakta olduğunuzdan habersiz değildir." (bakara 85).

    (bkz: la ilahe illallah/@the dawn mist glowing)
    (bkz: islam medeniyeti/@the dawn mist glowing)
    (bkz: islam devleti/@the dawn mist glowing)
555 entry daha
hesabın var mı? giriş yap