• (bkz: güdü)
  • kişinin denetiminde çıkan ve bir kere başladıktan sonra kendiliğinden ve önlenemezcesine süren bastırılması olanaksız ani eylem.itkiler , psikopat ya da paranoyak kişilerde , hipermanililerde , alkoliklerde ve eskiden kafa travması geçirmiş kişilerde daha sık görülür.
  • ing. motive, drive ve push gibi anlamları olan gaza getiren kuvvet. eskiler muharrik kuvvet de derlermiş, geçmiş zaman olur ki heyhat.
  • insani bir bilinç çabası gerektirmeden yaşama atılımına yönelten,onu kendiliğinden eyleme iten,devindiren güç.beslenme itkisi,üreme itkisi gibi..uygulama alanı genişletilerek tinsel güçler için de kullanılabilir.bilgi itkisi,özgürlük itkisi gibi...
  • (bkz: propulsion)
  • bir diğer anlamı pulsion olan bu kavramda freud 'da trieb terimi cinsellik kuramının merkezinde bulunur. öznenin hikayesine bağlı olması anlamında itki içgüdünün karşısında yer alır. eğer itki kelimesi itişi esinlendiği için çok mutlu değilse de -oysa ki "itki, itiş değildir" yine de dilbilim-öncesi hayvanlarla ortak sahip olacağımız ihtiyacı göstererek, freud'un ve lacan 'ın bu soru üzerinde ileri sürdüklerini tamamyla ortadan kaldıran içgüdü teriminden çok daha iyidir. "freudcu itkinin içgüdüyle hiçbir ilgisi yoktur"
  • dün, izleyici olarak katılma şansı bulduğum kadir has üniversitesi film & drama yüksek lisans programının ileri oyunculuk dersini veren değerli profesör çetin sarıkartalın yaptığı tanıma göre; fikir zihinde bir etki yaratır ve enerjiye dönüşür o enerji bir itkiye dönüşür itki ise bir eyleme yol açar. eylem derken bu illa birine vurmak yada bir hareket değil.örneğin birine bakarken diğer yanınızda bulunan kişiden kaçınarak ve gizleyerek bakıyor olmanız o yönde bir itki sonucudur.
  • herhangi bir güdü ya da davranımı belirleyen şey.
  • tepi olarak yazılan hâli öz türkçeciliğin artık mantık sınırını zorlayan bir zirvesidir. ulan zaten itki türkçe, güdü türkçe, bir de niye tepi demişsiniz ki?

    biz bu felsefe sosyoloji psikoloji literatürünü öz türkçecilere kaptırmakla büyük hata ettik. az bir şey daha yabancı dil öğrensem orijinal dili çeviriden daha iyi anlayacağım, öz türkçeciler çeviriyi giderek daha anlaşılmaz kılıyor.
  • "bugün bütün istekleri öncelenirken çocukların arzu duymalarını sağlamanın ne yararı var? tıka basa doyurulmuş, kusturasıya, bıktırasıya tatmin edilmiş bir durumda, ruhu bedene kavuşturan gerçek arzuyu bilmeden ancak itkiden itkiye koşabiliyorlar." helene l'heuillet - gecikmeye övgü

    "bununla birlikte sahip olunamayan* üzerindeki bu tasarruf belirli bir itki eğitimini, bir anlamda itki bataklığının kurutulmasını ve arzuya özgü bir boyuta erişimi gerektirir." helene l'heuillet - gecikmeye övgü

    "hazcı olmak yerine, "yalnızca bir hayatımız var" deyişi ölüm itkisinin bir ifadesi oluyor. bu deyiş "zamanı öldürmeye", hayatını art arda gelen bir itkisel doyumlar dizisine dönüştürmeye, onun yoğunluğunu "artırmaya", kısacası kendi yaşamını bir performans gibi görmeye davet ediyor." helene l'heuillet - gecikmeye övgü
hesabın var mı? giriş yap