• makale döşemeyip içimde kalmaması için kısaca özetleyeceğim, siz lincinize devam edin.

    çaylaklık döneminin mantığı size ızdırap çektirmek değil ekşi sözlüğe zarar vermeyeceğinizin tespit edilmesi için oluşturulan bir bekleme odasıdır. bekleme süresinin uzun olması pişmeniz için yapılan bir şey değil, talep karşısında uzayan inceleme kuyruğudur.

    ssg de kanzuk da bu sürecin hızlandırılması veya kaldırılmasını istediklerini de defalarca belirtmiştir.

    haliyle ssg ve kanzuk şahsen tanıdıkları kişileri sözlüğe zarar vermeyeceklerini verselerde bizzat ilgilenerek bu zararı giderebileceklerini bildiklerinden ve bununla uğraşmaya razı olduklarından dolayı kendi tanıdıklarına çaylaklık dönemi olmadan hesap açabilirler.

    anlayacağınız ortada bir torpil morpil roket bomba falan yoktur.
  • olay torpilden daha ziyade tutum değil mi?
    bildiğim kadarıyla sol frame'de yer alan ünlülere de doğrudan hesap açılıyor. burada agaların kızdığı şey yazarın uçurulması ve (bkz: yolun açık olsun paşam) şeysisi
  • çaylaklık sürecinin yazarların sözlüğe zarar vermemelerini sağlamak olduğu düşüncesi çok sığ bir düşünce türüdür. bir yazarın çaylaklık döneminde uslu durması yazarlığa adım attığında sözlüğü sikmeyeceğinin (evet küfür var ve evet sikmeyeceğinin) garantisi veya bir göstergesi değildir. öyle bir durum olsaydı sözlükte trollük yapanlar olmazdı.

    çaylaklık bir tür psikolojik etki üretmekte ve insanlara ulaşılması zor bir yere girebilmek için beklenti vb vermektedir. siz bu süreci baltalarsanız insanlarla dalga geçmiş olursunuz. ayrıca bir çaylak yazar olduktan sonra sözlüğe şu son yaşananlar kadar zarar veremezdi herhalde. insanların iyi kötü bir şekilde adil olduklarını düşündükleri platformun aslında sandıkları kadar adil olmadığının göstergesi olmuştur.
  • sizin çaylaklık dönemine yüklediğiniz anlamlar kimseyi bağlamaz.

    bu zihniyet üniversiteleri meslek kursuna çeviren zihniyetle aynı. üniverite size diyor ki mesela makinelerin nasıl çalıştığını size 4 senede öğreteceğim ve 4 senenin sonunda da bu eğitimden geçtiğinizi belirten bir kağıt parçası vereceğim.

    sizin buna yüklediğiniz anlamın "makine mühendisi olacağım 8 bin lira maaşla ford'ta işe başlayacağım" olması üniversiteyi bağlamaz.

    aynı şekilde sözlüğe üye olurken 10 entry girdikten sonra sıranız gelince entry'lerinizin inceleneceği ve uygun görülürse hesabınızın onaylanacağı söyleniyor. hatta sıra numarası falan var, o sıra incelemeye girme sırası olduğu da yazıyor. bu sürece sizin ulvi anlamlar yüklemeniz ekşi sözlüğü bağlamaz.

    kendi kendinize gelin güvey oluyorsunuz sonra aklınızda uydurduğunuz şey realite ile karşılaşınca ağlıyorsunuz.
  • asıl mevzu torpille yazar olunması değildir bence. asıl mevzu, torpilli birini eleştirdiği için bir yazarın uçurulmasıdır.

    bir de arkadan laf sokmak falan çok görgüsüzce. ama kız da çok gençmiş, olur o yaşlarda böyle şeyler. koca koca adamlar gençlere uymasa daha doğru olurdu bence.
  • mesele tanıdığı yazar yapmak değil sen hala anlamadın mı? mesele onca emeğin, tarihe düşülen notların bir kaprise, tribe feda edilmesi.
  • hahaha, 20 yıldır değişmeyen kurallarmış :) biz eskilerin dediği gibi, hayallerde yaşıyor bazı ibneler. spesifik birinden bahsetmiyorum tabi, genel.

    akıllılar kalite bozulacak diye dert ediyormuş hahaha:) dördüncü nesilden beri aynı muhabbet ve ekşi ile ilgili değişmeyen tek şey bu zaten.

    alım kuralları yıllar içinde hep değişti, önce üyelik yoktu her isteyen yazıyordu, sonra üyelik kaydı başladı, ardından zaman zaman üyelik kaydı açıldı kapandı, sonra aynı şey çaylaklıkla yapıldı, sonra üyelik kaydı sürekli alınır oldu ve bu da devasa çaylaklık sıralarına sebep oldu. dahası, bir noktada fazladan hesap açma yasağı kaldırıldı.

    formatın değişmediğini iddia etmek gülünç olduğu için buna hiç değinmeyeceğim bile.

    yalnız bir de hiç bir şeyden haberi olmayan biri kendisini akıllılardan sayıp diğerlerini geri zekalı ilan etmiş ya, bu da değişmeyen bir şey .

    sözlüğün sahipleri sizin yaşınız kadar boykot gördü, bu boykot sonucunda olabilecek tek şey sizin gibi şuursuzların daha az yazı yazması olur. hadi bir ihtimal de ortalığı yatıştırmak için bir takım sözler vermek ama bir hafta içinde bunların unutulması olur.

    eba çöküyor diye ekşi üzerinden çoluk çocuğa ders vermeye başladık iyi mi?
  • benim anlamadigim su
    hani kanzuk bu kizi guya seviyor.
    ve sevdicegi icin teamulleri yikip, isi sahsilestirip aklinca sevdigi kiz icin boyle bir harekette bulunuyor.
    yahu seviyorum, evlenecegim diyen bir adam hele sosyal medyada bu kadar etkin iken sevdigi kiza bunu yaparmi.
    sevdigi kizin hakaretlere maruz kalmasina nasil sebep olur, dahasi devam eder. kiza bir laf soyletmeyeyim derken onbinlerce hakaret yemesine vesile olur.
    simdi bizim kezban sunu diyordur.
    kalbim, biz herseyi asariz benim icin neler yapiyorsun vs vs
    tam anlamiyla bir akil tutulmasi, bilemedin izan eksikligi
    not: kezban kelimesi ucurulan kisiye gider ayak soylenen paşam cumlesinin hakettigi kelimedir.
    yenge adayinin seviyesizligine bak
    cennet mahallesi parodisi gibi
    kanzuk, sana tavsiyem yol ver bu bacima.
    bu sana daha cok dert acar
  • sevgili ergenlerimiz mağdur edebiyatının kralını gösterdiler iki günde. linç kültürümüzün ne kadar yaygın olduğunu, sebebinin ne olduğunu bile tam olarak bilmeden hurra diye saldırmanın etkisini bir kez daha gördük şahit olduk.

    bu kafalar yüzünden muhalefet etmeyi bile bilmiyoruz. öğrenemeyeceğiz.

    sorgulamadan, gazlayarak devam..

    maça küfretmek için gidiyorum diyen insanlardan farkınız yok bir çoğunuzun. çoğunuz buraya ona buna laf sokup içinizi dökmek için giriyorsunuz.
  • benim bir sirketim olsa sevgilim de beni genel müdür yardımcısı yap dese red ederim. dese ki bir iş verir misin seve seve veririm. kimsenin umrunda da olmaz. bir sürü gereksiz yazar kişi yazar olmuşsa bu kızın yazar olması da beni etkilemez. küçük bir jesti abartmayın.
hesabın var mı? giriş yap