kateşizm

• hristiyanlıkta dini törenlerde kullanılan ritüellerin ve uygulamaların, duaların ve ilahilerin komünyona hazırlanan adaya retorik olarak öğretilmesi işi.
• hristiyanlıkta gençleri bilgilendirmek,kiliseye yeni üyeler kazandırmak ve hristiyanlık eğitimi gören vaftiz adaylarını vaftize hazırlamak amacıyla sorular ve yanıtlar biçiminde düzenlenmiş inanç ve ibadet kılavuzu.hristiyan gruplarının çoğunun kendi kateşizmleri vardır ama 19. yüzyılda abdde pazar okulu anlayışının yaygınlık kazanması bir eğitim aracı olarak kateşizm kullanımını azaltmıştır..
• (bkz: amentu)
• x-files da duyduğum şey..
• öteki yazımı katekizm. hocanın söylediğini/öğrettiğini yüksek sesle yinelemek, heca etmek demeye gelen yunanca katheksis/ kathexis^* (ing. cathexis) sözcüğünden geldiğini nişanyan söylüyor. bilinen anlamı dışında ruhbilimin sindirme, içe alım taraflarıyla ilgilidir.
• hıristiyan inanç kuralları betiği. sorularla öğretme (hizaya getirme), özellikle çocuklara belletici (ezberci) inançsal eğitim vermeye çalışan öğreti yöntemidir.
  
  sorulan soru cümlesi içerisinde arzu edilen (müstakbel) cevap da yer almakta, sorguya (eğitilmeye) muhatap masum şahsiyetin, alternatif fikirler ileri sürmesine fırsat bırakmamak amaçlanmaktadır. bu sayede, olası sıra dışı düşünceler, düzen karşıtı sapık fikirlerin oluşmasına engel olunur.
  dikkat çekici husus ilmihalin soru-cevap formatında olmasında değil; bir araya getirilen söz öbeklerinin cevabı net biçimde içinde barındıran soru cümlesinden oluştuğudur.
  
  isevi öğretinin temeli incil’den, (birbirinden farklı dört versiyonu olduğu halde) insanlar üzerinde en çok etki yaratacağı düşünülen kateşist ayetler seçilerek, hıristiyan din adamlarınca yıllarca yüzyıllarca kullanılmış ve işe yaramıştır.
  
  “baba beni kendine ayırıp dünyaya gönderdi. öyleyse ‹tanrının oğluyum› dediğim için bana nasıl ‹küfür ediyorsun› dersiniz?” (yuhanna 10:36)
  
  islami sürümde de örnekleri mevcuttur. seçilmiş ayetler ilmihal kitaplarında yerlerini alır:
  “allah'a karşı yalan uyduran yahut kendisine hak gelmişken onu yalan sayandan daha zalimi kimdir? cehennemde kâfirlere yer mi yok?” (ankebut 68)
  ***
  asıl ilginç olansa bu tarz eğitim metodunun önce anglo-sakson daha sonra anglo amerikan sistemlerince de benimsenmesi, yüzlerce yıl kullanılması ve halen kullanılmaya devam edilmesidir.
  ilahiyatla ilgisi olmayan, modern eğitimde epistemoloji teorisini benimsediğini iddia eden sistemler dahi öğretilerini uygularken, hedef öğrenciyi içinden çıkamayacağı bir fikir hapsine sokar:
  “yeni günün ilk ışıklarının yeryüzünde önce kamçatka yarımadasına düşmesi, bu bölgenin dünyanın en doğusunda yer almasından mı kaynaklanıyor?"
  veya
  “amerikan yerlilerinin avrupalı istilacılara yenilme nedenleri, onların metal alet ve silah kullanımlarındaki yetersizlikleri sonucu mudur?” gibi…
  
  dikkat edilirse her iki soru cümlesi de cevabı kendiliğinden içinde barındırmakta, yetiştirilecek olan mühendis, bilim insanı, tarihçi, politikacı vesaire şahısların hafızalarında kalıpsallaşmış düşünceler yaratmaya çalışarak, sistemden radikal sapmalar çıkmasına müsaade edilmemekte, düzenin (inanışın) yürümesi sağlanmaktadır.
  
  florida'da alelade bir lisede dünya tarihi konulu dersin gidişatını düşleyin şimdi:
  “anadolu yarımadasının doğusunda yaşayan ermenilerin katledilmesi, günümüz türkiye cumhuriyeti’nin kuruluş sürecinin hızlanmasını mı etkilemiştir” diye bir soru cümlesi ifade edildiğinde, cümle içerisine ustaca yerleş(tiril)miş hangi vurgu öğrencinin aklında kalır?
  modern dünyada hala devam etmektedir kateşizm.
• soru karşısında cevap verilerek belli bir konu hakkında öğrenimi sağlanan öğretim tarzı.daha çok ezoterik ve dini kurum ve kuruluşlarda kullanılır.soruyu soranda cevap verende işin özünde konunun veya verilmek istenen mesajın hakimidir , verilmek istenen mesaj direk verilmez bunun yerine metafor antalım biçimine başvurulur.
• hristiyan ilmihali.
• bu kitabın 223. sayfası der ki: misyonerlik, karşılıklı saygıya dayalı dinler arası diyalog öngörür.bu ne için gerekiyor? misyonerlik yapılabilmesi için karşılıklı diyalog olacak diyor. 1996 da tam metin olarak yayınlanan bu kitap papa'ya ve tüm ruhban sınıfına gelecek yıllarda hristiyanlığı islam coğrafyasında nasıl yayginlastirirz için bir rehber olmuştur