• latife ve fikriye : iki aşk arasında atatürk
    ismet bozdağın kitabı

    "sofra altüst olmuş, yemek herkesin burnundan gelecek. mustafa mecdi bey dayanamamış, bir kağıda: 'ya şimdi susarsın ya da "bos" kağıdını yazarım.' diye yazmış. makbule hanım'ın, kağıda okumasıyla susması bir olmuş. kalkmış, yemek yemeden yatağa çekilmiş.

    arada, bu patırtılar kopardı ama; fikriye hanım'lı çankaya, yine de iyiydi! bu ufak tefek patırtıları bir kenara koyarsak, savaş günlerinin bütün mahrumiyetlerine, tehlikelerine, heyecanlarına, fırtınalarına rağmen; çankaya, fikriye hanım'ın sayesinde hiç güneşsiz kalmadı!.. ama, türk ordularının izmir'e varmasıyla birlikte, fikriye hanım'lı çankaya ya kocaman bulutlar yığılmaya başlamış... önce kadınsı bir sezgiyle izmir'den kuşkulanmış; hele latife hanım'ın adı gazetelere geçince, fikriye hanım'lı çankaya, sofrasız aksamlar yaşamaya başlamış!..

    zaten fikriye; halkın, "ince hastalık" dediği ciğer tüberkülozu çekiyordu... bu olayların getirdiği keder ve endişe, hastalığı daha da kamçıladı... münih'te bir sanatoryuma tedavi için gönderildi...

    dönüşünü, çankaya ya kabul edilmeyişini, beni arayışını ve çankaya'dan dönerken, faytonda kalbine bir kurşun sıkışını anlatmaya dilim varmıyor..

    bugün düşünüyorum da, latife ortaya çıkmasaydı, acaba fikriye için mustafa kemal paşa ile evlenme ümidi var mıydı?.. hayır, böyle bir ihtimal yine de yoktu, sanırım... "
  • fikriye ataturk u sevmis ataturk latife yi*
  • fikriye mustafa kemali sevmiş latife atatürkü.
  • ataturk'un basyaveri salih bozok'un anılarından derlenmiş bir ismet bozdağ kitabı.

    kitabın içeriği, başlığından farklı olarak ataturk'un cumhuriyet yıllarında latife hanım ile olan ilişkisini, evlenmesini ve boşanma dönemlerini anlatıyor. kitabın başlığı reklam amaçlı çünkü ataturk'un iki aşk arasında kalma gibi bir durumu yok ancak hem latife hemde fikriye ataturk'u cok seviyorlar tabi bunlardan bir tanesi ataturk'un ismine ve omzunda taşıdığı apoletlere duyulan bir sevgi.

    uzak akrabası fikriye ataturk'e çok bağlı bir insan bu yüzden fransa dönüşü ataturk'un evlenmiş olmasına ve latifenin gıcık tavırlarına dayanamıyor ve kafasına dayadığı tabanca ile intihar ediyor. salih bozok'un anlattıklarına göre fikriye ataturk'u gercekten kalpten seven bir insan, ataturk'un fransa donusu fikriye hanıma maddi yardımda bulunmak istemesini kabul etmiyor.

    salih bozok izmirde yaşayan uşakizade latife'nin ataturk'u çok sevdigini anlatıyor tabi bu yazılanlar kitabın başında zamanla latife hanım'ın sevgisinin farklı olduğu anlaşılıyor. o dönemlerde resmi nikah olmadığı için ataturk ve latife aile arasında yapılan bir hoca nikahıyla izmirde evleniyorlar.

    başlangıcta güzel olan şeyler zamanla değişmeye başlar. latife hanım ankarada yasamaya başladıktan sonra
    çirkin kaprislerini ortaya çıkarıyor. ataturk'e, çalışma arkadaslarına saygısız davranıyor, kimseyi takmıyor, turlu isteklerde bulunuyor salih bozok'un bir cumlesine gore mecliste milletvekilliği dahi istiyor. bu tavırlar ile ataturk tam ikibucuk yıl dayanıyor. bir gun latifenin, köşkün balkonundan, kapıda askerler ile konusan ataturk'e "kemal.. buraya gel.. mahalle arkadaslarınla yarenlik bitti şimdi askerlerle mi içli dışlı oluyorsun koskoca adamsın !! "
    şeklinde bağırması bardağı taşıran hatta taşırmakla kalmayan sel haline getiren son damla oluyor.
    ataturk latife'den ayrılıyor.

    kitabın bir yerinde ataturk yakın arkadaslarına şöyle der "hayatımda yaptığım hatalardan biri de evlenmektir. işte görüyorsunuz... ordular yönettim, meclisler yönettim, savaşlar yaptım kazandım ama bir kadını yönetemiyorum"
  • yillar evel izledigim film tadinda bir ataturk belgeselinden beri latife yi sevmem anlamam. bu kitapla daha da yerine oturdu hislerim. salih bozok un bu evlilikte ne kadar buyuk bir payi oldugunu kitapta okuyup anladikca kendisine karsi da sevgi saygi hislerim biraz bozuk atmaya baslamadi degil.
    ana yuregi iste , zubeyde hanim latife yi gorur gormez bu evliligin olmayacagini belirtmis ama omru yetmemis ki kemaline soylesin. latife hanim kitapta mustafa kemal oasaya asik ama mustafa kemal in kendisine degil seklinde yansitilmis. aslinda burasi da biraz karisik bana gore , cunku mustafa kemal in pasa kisiligine asik olan bir kadin olsa , daha bir devlet adaminin esi rolunu ustlenir , esini olur olmaz yerlerde rezil etmez , cocukca kaprisler yapmazdi diye dusunuyorum. mustafa kemal in kendisine de asik olmus ve onu sadece kendisi icin istiyormus , havada ucan kustan kiskaniyormus gibi geldi bana.
    fakat ne kadar yanlis bir politikayla , o degerli evliligi nasil da kisacik bir zamanda yikabilmistir, bunu goruyoruz kitapta.
    kitabin ismine dginmek gerekirse, ticari bir yaklasim olmus , kendi hesabima , kitabin ismi bu olmasaydi sanirim satin almayacakti. ama icimizdeki televole ruhu galip geldi , kim kimle nerde ne yapmis sevdasiyla(utaniyorum evet) aldim sanirim bu kitabi. okudukca anladim ki aslinda bu bahsi gecen iki ask latife ve fikriye arasinda kalan ata degil olsa olsa latife ile gorevleri arasinda kalan ata ile ilgili olabilir. fikriye kitapta daha bir etkisiz eleman rolunde. kitabin ismi iki ask arasin da ataturk olup kalabilirmis , fikriye ve latife yi eklemeselermis olurmus, sonucta atanin iki aski anlatiliyor. evlilik yolunda ilerleyen latife iliskisi ve devlet yolunda ilerleyen bir kurtulus savasi.
    her ne anlatiliyor olursa olsun , alinip okunmasi gereken bir ani kitabi olmus. ilk agizdan anlatilan bu degerli hatiralar beni kah uzdu kah eglendirdi , her durumda da ata ya karsi olan saygim, taktirim birkac kat daha artti
  • latife hanımın topuk konçertoları arasında süregelen muhabbetlerin anlatıldığı kitap.
    şu çılgın türkler 'i okuduktan sonra elime aldım kitabi, bi hafif geldi, kitap gibi gelmedi. sanki gazetelerin pazar eki gibi. ama okuması zevkli, ulu önderimizin bile kadınlardan çektiğinin kanıtıdır.

    --- spoiler ---

    mustafa kemal :
    "hayatımda yaptığım hatalardan biri de evlenmektir. işte görüyorsunuz... ordular yönettim, meclisler yönettim, savaşlar yaptım, kazandım ama, bir kadını yönetemiyorum.
    okumuşda olsa, iyi aile kızı da olsa, sonunda kadın, kadındır!"

    --- spoiler ---
  • gerçekten okunması gereken bir kitap. bu kitabı okurken insanın içinden atatürk'e "kardeşim gel akşam iki tek atalım" demek geliyor insanın içinden. tabi latife'nin de saçını başını yolmak istiyorsunuz*. kadın işte her dönemde dert oluyor insana. ayrıca kitapta yer alan latife ve fikriye dışındaki anıları okurken insanın tüyleri diken diken oluyor gözleri doluyor.
  • fikriye hanım'ın nasıl öldüğü hala meçhul ama çok karışık bir aşk hikayesinin olduğu kesin.

    latife hanımla, mustafa kemal atatürk'ün ayrıma sebeplerinden biri de bu olduğu söylenir.
  • salih bozok, atatürk'ün yaveri, aynı zamanda hayranı. "önümdeki uçuruma atla dese hiç düşünmez atlardım" diyecek kadar.
    *
    atatürk'ün hayatına yakınen tanıklık ettiği için anıları önemli.
    *
    salih bozok'un anlattığı latife, ortamlarda patavatsızca konuşan, eşi mustafa kemal'i rencide eden, huysuz bir kadın.
    *
    fikriye ise uysal mizaçlı ama uzaktan akraba ve başka şeyler.
    *
    atatürk'ün evlenme sebebi toplumda kadına yönelik gelişmeleri düzenlerken kendi karısının buna örnek olması. bu açıdan latife hanım iyi bir örnek teşkil ediyor.
    *
    ancak salih bozok'un latife hanım'ı topuklarını yere vura vura gürültü çıkartarak alt kattaki atatürk ve arkadaşlarını rahatsız eden kadın olarak göstermesi biraz abartı olabillir mi?
hesabın var mı? giriş yap