ne diyeceğini bilememek

• ahizeyi kaldırırsın (ya da mesaj atmak üzere bir butona basarsın, 'new mail' dedikten sonra adresi yazarsın vs)
  kime ulaşmak istediğin gayet bellidir ve fakat 'niye' ulaşmak istediğinin bir açıklaması yoktur. bir kelime, bir cümle bir 'x' duymak/okumak istersin (genel olarak 'response') sadece sebepsiz yere.
  o telefon elinde 10 dakika durur, o maile adres satırından başka bişey yazamazsın, dakikalarca bakarsın ekrana boş boş. müzik çalar arkada, birşey düşünüyor gibi hissedersin kendini ama aslında kafandan hiç bir şey geçmez, geçemez, bırak ne diyeceğini, ne düşüneceğini bilemezsin.
  
  o 'hiç bir şey düşünememe' durumu güzel olduğu kadar korkutucu ve sinir bozucudur. bir nevi 'koşmak isteyip koşamamak' durumudur, normal şartlar altında yaşamadığın bir hal olduğundan ilginçtir ve ilginç olduğu için güzeldir. fakat boşlukta bu kadar bol keseden yer kaplayabildiğini fark ettiğin zaman ürkersin kendinden. sonra 'eeeeh' dersin, telefonu yerine koyar, sağ üst köşedeki 'x' e basarsın. sigara yakarsın kahve alırsın vs. kaldığın yerden devam edersin hayatına.
• (bkz: telesekreter fobisi)
  (bkz: telesekretere konuşamayanlardanım)
• birini çok övdüğünüzde onun size vereceği muhtemel cevap. ör:
  -sen şöölesin süpersin manyaqsın vsvs.
  -wala hede bey ne diicemi bilemiyorum.
• yapılan bir öküzlükten dolayı kişinin ne söylese boş olacağını bilmesi.
  (bkz: kelimelerin kifayetsiz kalmasi)
• mulakatta, karsinizdaki insan "hangi gun dogdugunu yazmissin ama hangi saatte dogdugunu yazmamissin" derse icine duseceginiz durum. yine ayni mulakatta su tip bir konusma gecmistir:
  - konusmayi sever misin?
  - (gulerek) evet
  - peki 10 saat boyunca hic konusmadan calisman gerekse yapabilir misin?
  - ne diyecegini bilememek
  (bkz: aselsan)
• geronimo'nun bir sonraki tepkisi icin;
  (bkz: edecek kufur bulamamak)
• gunluk hayatta pek kullanılmayan,hep filmlerde,dizilerde (ozellikle romantik sahnelerinde)1inci tekil kiside cekilmis halini duydugumuz cumle.
  -clara, seni seviyorum, sensiz bir yasam düsünemiyorum
  -ne diyecegimi bilemiyorum alberto. ben..ben sana hic o gozle bakmamıstım. biz seninle kardes gibi buyuduk...` : cilve yaparken iyidi ama`
  (bkz: hadi canim hadi)
• telefonu yutmak ile sonuçlanan eylemdir. bir yandan çatlamaya başlayan sesinizi saklamaya çalışıp, bir yandan da "titremiyorum ben" imajı vermeye uğraşırsınız. içerik yoksunu söylenceler değil, duygu çağlayanı metinler dökmek istersiniz ortalığa. lakin ağzınızdan "naber?"dan başkası çıkmaz bir türlü.
  manavda tüm kasalardaki her çeşit meyvayı elleyip hiç birini almadan ayrılan insan gibi elleriniz bomboş kalıverir. diliniz sadece damağınızı ıslatabilmek için hareket etmektedir ağzınızda. gırtlağınız sadece yutkunup durur uzunca bir süre. kim bilir belki kendinize geldiğinizde "ne yaptım ulan ben?" diye soracaksınızdır, lakin üzerinizden silindir geçmişcesine yorgun, 30 yıldır aynı bankta oturarak beklediğiniz treni kaçırmışcasına üzgün bir şekilde boyun eğmek zorundasınızdır kadere ve yaşanmışlara.
  sıcaklığıyla kulaklarınızı kızartırken, etkileyiciliği ile kanınızı donduranın karşısında elinizle ayağınızdan oluşan bir gemici düğümüne iskendervari çözümler üretmek istemişsinizdir kim bilir o anda. lakin, hayat her zaman iskender'in kılıcı ile değil, yerine göre kelimelerle çözülen veya sonuç elde edilen bulmaca olduğundan, kayıp anlar hanenize birini daha yazarsınız.
  lakin; olsundur, varsın olsundur. o anda, o anı yaşamışlığın verdiği huzuru tatmanın sarhoşluğuyla köşenize çekilir, sigaranızı yakarak ufka dalar gidersiniz.
  tüm bunlar belki de sadece heyecandır, hezeyandır, varsanıdır. belki de hiç eliniz ayağınıza dolaşmamıştır. ah bir hatırlayabilseniz neler söylediğinizi. ah bir anımsayabilseniz. istemezsiniz kulaklarınızda yankılanan o sesin hiç silinmesini ya da kaybolmasını, ama bir saniyeliğine o ses yerine kendinizinkini bir anlık duyup neler yaptığınızı bir görebilseniz...
• (bkz: anlatılacak çok şey varken susmak)
• (bkz: ya ben lan neyse bisey demiyorum)