• bursa'dan izmir yoluna girip bir kaç km sonra sola sapılıyor önce...kısa bir süre daha şehir ve beton yığınları arasında gittikten sonra, bursa'nın üzerine bir çizgi çekip asfaltı daha bozuk ama sağda solda saçma sapan beton yığınları olmayan yollara girin...çok değil bir 10 km sonra sizi sonbahar'a dair tüm renklerin karşıladığı bir yoldasınız...yapraklarda kırmızının, yeşilin, sarının (hayır efendim, renklerle bölücülük yapan doğanın kendisi ben değilim) dizili olduğu bir yol sizi götürür bu ilçeye...tek tük geçen arabalar var ama, bu size virajlara hızlı girme, sağa sola bakmaktan önüne bakmama hakkı vermez...hele yağmur veya kar varsa, çok çok dikkatli olunması gereken bir yol, uyarmadı demeyin...amatörce de olsa bir fotoğraf çekme merakı olanlar için keyifli bir yol, hele arabayı kullanan o değilse...

    neyse efendim, biraz daha direksiyon salladıktan sonra bir barajın üzerinden geçersiniz, bir iki tane ufak, salaş balıkçı lokantası (ah ramazan olmasa idi gidip bir rakı var mı diye soracaktım ama, kader) daha görüp, durmadan devam edebilirseniz kocaman bacası ile orhaneli termik santrali karşılar sizi...ufak bir çayın yanında, hala doğaya bir zarar verememiş (rus yapımı bir santral, yanılmıyorsam baca filtresi var) ama yine de göz zevkinizi bozuyor...

    işte bu yol, sizi orhaneli'ne götüren yol...ben şanslı idim, doğa kendini uykuya birakmadan önce yakaladım, bir de ilk yazda görmek lazım burayı...

    (bu arada gezi yazısı gibi oldu istemeden, idare ediverin gari)...
  • öyle bursa'da oturan biri için tek günlük gezi amacı ile gidilip piknik yapılabilicek bir yerdir ancak termik santrala kömür sağlayan madenlerden biri olan tki'nin bursa linyit işletmesine staja giden bir insan iseniz burada bulunmak size işkence gibi gelebilir zira tki'nin zaten içinde büfsi bile olmayan bir işletmesi ve stajyerler için yine içinde bir banyo bile olmayan bir bekar evi vardır e buradan da tek kaçış yeri olarak görebiliceğiniz orhaneli de ne yazık ki bir eğlence merkezi değildir, en güzel yeri tki'nin misafirhanesidir ki burada da bir tek oturulabilicek bir bahçe vardır ancak o da bir yere kadardır.
  • çileği ile ünlüdür. çilek mevsiminde fabrikalara çilek taşıyan kamyonlar geçtikleri yerlere kalıcı bir çilek kokusu bırakırlar.
  • hacivat karagöz neden öldürüldü filminin çekildiği bursa'nın şirin ilçesi. film için tamamen köpükten 6 dönüm arazi üzerine 14.yy bursa şehri kurulmuştur.
  • tarih içerisinde adrianos, atranos, beyce gibi isimlerle anılmıştır. beyce orhaneli'nin en çok kullanılan ismi olup yaşlıların nüfus kağıdında doğum yeri olarak halen yazar. orhaneli yakın zamana kadar bursanın en büyük yüzölçümüne sahip ilçesiydi. il topraklarının yarısına yakınını kaplıyordu. orhaneli'den ayrılan ilçeler: keles, harmancık ve büyükorhan olarak sıralanıyor.
  • kurtuluş günü izmir'le aynı güne denk gelmektedir.
  • bünyesinde bir adet beşiktaşlılar derneği bulunduran, memleketim olmasından utandığım bursa ilçesi..

    http://www.1903cemiyeti.com/?syf=18&hbr=213529
  • bu ilcede yasayan yerli halka bursa'da yasayanlar dağlı der uludag'a yakin bir yerleske olmasindan mutevellit. cilegi ve o cilekten yapilan receli hakikatten guzeldir.
  • bizans dönemindeki adı adranos'tur.
  • bursa ilinin dağ ilçesidir.şehir dışından gelip orhaneli'ye toplu taşıma araçlarıyla gitmek isteyenler bursa şehirlerarası otobüs terminali'nden 92 numaralı otobüse binerek 'eski batı garajı'na en yakın durakta inmelidir. mihraplı'yı acemler'e bağlayan yol üzerinde sol tarafta dağ ilçelerine giden araçların kalktığı küçük bir terminal bulunmaktadır. buradan orhaneli'ye sabah 7:30'dan akşam 19:30'a kadar minibüs ve sabah 08:00'dan akşam 21:00'a kadar otobüs bulabilirsiniz. yaz ve kış tarifeleri farklı olmak ile birlikte düzenli seyahat edecekler değişecek saatleri öğrenmelidir. şu anda tam bilet 8tl ve indirimli öğrenci bileti 7tl'dir. 1 saate yakın süren bir yolculuktan sonra orhaneli şehir merkezine varmış olursunuz. alternatif olarak bursa şehirlerarası otobüs terminali'nden 15:45'te simav'a giden otobüslere binip orhaneli'de inebilirsiniz.

    yolculuk sırasında medeniyetten giderek uzaklaşıp kendinizi doğanın kucağında bulabilirsiniz. ilk önce karşınıza çıkacak "doğancı barajı" eşsiz güzelliktedir. balık tutmak ve yüzmek yasaktır.zira burası bursa'nın içme suyu ihtiyacının önemli bir bölümünü karşılamaktadır. baraj setinde biriken çöpleri görüp "bunu mu içiyoruz?" diyebilirsiniz. çöplerin sebebi bursa merkezde ikamet edip haftasonları baraj manzarası eşliğinde piknik yapmak isteyenlerdir. dolayısıyla kendi içme sularının içine etmektedirler. neyse ki çöpler sıklıkla toplanmaktadır. virajlar ilk defa yolculuk yapacaklar için mide bulandırıcı gelebilir. "kapıkaya" denen bölge gezmek için gelenlere muhteşem bir manzara keyfi yaşatırken , düzenli seyahat edenler için kasvetlidir. erenler denen köye gelindiğinde yolu yarılamışsınız demektir. 15-20 dk. sonra sağ tarafta yoğun dumanlı bacalar bizi selamlar. kendileri bir zamanlar devletin olan ama şimdi özelleşen termik santralindir. buradan sonra yol uçurumlardan kurtulur. daha düz yollar sizi bekler. 15dk sonra orhaneli'ye varırsınız. girişte sağda yukarıda görünen mavi bina meslek lisesidir. üst geçitten sonra karşınıza çıkacak ilk kavşaktan sola dönerseniz orhaneli merkeze varırsınız. kavşakta soldaki karagöz heykeli orhaneli'nin simgesi durumundadır. söylenene göre karagöz orhaneli'de yaşamıştır.

    biraz orhaneli'den bahsedecek olursak 7800 nüfuslu küçük bir ilçedir. öğretmenler için zorunlu hizmet bölgesidir ki benim de burda bulunmamın sebebi tam olarak budur. orhaneli merkez öğretmenlere 14 hizmet puanı vermekte ve zorunlu hizmeti tamamlamak için 7 yıl burada kalmak gerekmektedir. amacınız zorunlu hizmet yapmaksa doğuda geçirilen 3-4 yıl yerine burası tercih edilebilir ama yaşamak için burasını seçtiyseniz bi durup düşünün derim. sosyal hayat burda yok denecek kadar az. düne kadar oturulacak bir kafesi bile yoktu. şu anda ise 2-3 kafe, bir çay bahçesi , bir ızgara salonu bulunuyor. ayrıca pideci ve lokanta bulmak da mümkün. hatta bir çiğköftecisi bile var. işletmeler yerli birkaç ailenin tekelinde.

    orhaneli halkı çok sıcakkanlı , hatta o kadar sıcakkanlı ki benim gibi gereksiz samimiyetten hoşlanmayanlardansanız yeter diyebilirsiniz. zira ailem bile benim bu kadar nereye gittiğimi, kimlerle görüştüğümü merak etmiyor. istiyorlar ki hep birbirinize gidin, gelin. benim gibi dedikodudan pek hoşlanmıyorsanız bahane üretme konusunda usta oluyorsunuz. siz işten yorgun bitap gelirken onlar salı günü saça maşa yapıp pazara sebze almaya gidiyor ya da ne bileyim siz işten eve biraz varıp pijama giymenin hesabını kurarken bi bakıyorsunuz 15 cm topukla güne gidiyorlar. bir de orhaneli'nin kelleri var ki aman dikkat! orhaneli'nin yerlisi kendine 'kel' diyor ve köylerden ya da civar ilçe ve illerden orhaneli'ye yerleşenlere yabancı gözüyle bakıyorlar. onların yanında orhaneli'yi kötülemeye falan kalkarsanız sizi doğduğunuza pişman edebilirler.

    orhaneli halkı kendine 'dağlı' diyor ve inanılmaz şekilde yaptığı her harekette bunun arkasına sığınıyor. erkekler genelde kahvede vakit öldürüyor ve bir bayanla konuşurken elini kolunu nereye koyacağını bilmiyor. ağızlarından küfür eksik olmuyor. aileler genelde parçalanmış, anne baba ayrı yaşıyor. köylerde aldatma olayları çok sık görünüyor. bu durum sizi ilk önce şaşırtabilir ama zaman geçtikçe kanıksıyorsunuz.

    meslek lisesinde öğrenci velilerini görmek pek mümkün değil. veliler çocuklara son model telefonlar alıyor ama iş eğitim ile ilgili bir masrafa geldi mi yaygara kopartıyorlar. para isteme canını ye. ayrıca öğretmen şikayet etmekte üstlerine yok. öğrencilere bir şey diyemiyorsun, bir bakıyorsun psikoloji bozulmuş. ama onlar istedikleri gibi konuşuyorlar, siz demesini bilmiyorlar, düzeltince de 'biz dağlıyız' diyorlar. öğrencilerin gelecek ile ilgili bir hayali yok.erkekler en kötü ihtimalle civardaki maden ocaklarında iş buluyor.

    orhanelili 10 numara arkadaşım da var. yalan yok. allah iyi insanlarla karşılaştırsın.

    orhaneli'de nereye gidilir, ne yenir, ne içilir, gezilecek-görülecek yerler konulu yazıyı başka güne bırakıyorum. isteyenlere özel yazabilirim.

    not: yazdıklarım tamamen kişisel gözlemlerimdir. bir yanlış olduysa affola...
hesabın var mı? giriş yap