the soulforged

• raistlin'den sozettigini duyunca hemen uzerine cullandigim, vasat bir parca oldugunu gorup hayal kirikligina ugradigim $arki. (entrynin bundan sonrası 2003 baskısına ektir:) amma velakin dinledikçe ısındığım, sevdiğim şarkı.
• güzel şarkı fena değil. fakat sanılanın aksine raistlin hakkında yazılmış tek şarkı değil.
  
  bu karakter hakındaki en kral şarkı olma özelliğini lake of tears - raistlin and the rose' dan kapamayan blind guardian standartlarına göre vasat bir şarkı.
  
  diğer gruplarla kıyaslanırsa çok kral o ayrı!..
• basarili bir blind guardian parcasi.a night at the opera albumunden.hatta ist konserlerinde caldilar.cogunluk sarki sozlerini bilmedigi icin susmustu.(bkz: hey gidi gunler)
• türk blind guardian dinleyicisinin çok sevdiği bir parça.. bu kanıya blind konserine giderken otobüste yaptığım nabız yoklamasıyla vardım.. ayrıca konserden önce blind'ın kaldığı otele bir kağıda yazılarak bırakılan istekte bu şarkıdır..
• başlarda sevilmiyor da, sonradan dinledikçe hoşa gidiyor bu. e raistlin majere'de öyle değil mi zaten, başlarda gıcık oluyosun sonra belli bir saygı sevgi çerçevesi oluşuyor. o açıdan iyi şarkı yani, tam uymuş, bravo hansi, bravo andre. seni de unutmayalım marcus, aferin bravo. elinize yüreğinize sağlık...
• bir başka tapılası blind guardian şarkısı. punishment divine gibi bu da a night at the opera albümünden. benim içinse oldukça büyük bir öneme sahip olan, duygusal anlamda bağlarımın olduğu bir parça. gelmiş geçmiş en güzel şarkı diyemem ama benim için en önemli şarkı diyebilirim soulforged için. çocuğum gibi benimsediğim bir şarkı bir nevi. çirkin de olsa -ki bu şarkı kesinlikle müzikal anlamda kötü bir şarkı değil onu belirteyim- sevilir ya çocuk, öyle bişi.
  
  soulforged, bir arkadaşımın “abi blind guardian diye bir grup var, raistlin hakkında şarkı yapmış lan.” demesi sonucu dinlediğim ve blind guardian'la beni tanıştıran bir şarkı. tabi ergenliğin ortalarında, kendine bir rol modeli arayışında olan, kimsenin kendini anlamadığından yakınan, yeni yeni girdiği fantastik ortamlara “eheh abi süfermiş bu orta dünya, krynn falan, gerçek hayat ne kadar da boktan halbuki” gibisinden yaklaşımlara sahip biri için raistlin majere, çok kolay benimsenebilecek bir idol. işte hem şarkının konusu, hem de blind guardian’ı müzik dağarcığıma kazandıran bir şarkı olması sebebiyle bu şarkı hayatımda büyük bir önem arz etmekte.
  
  şarkı raist’in çocukluk döneminden başlayıp sınavı vermesine kadar olan hayatını anlatan ruhdöveni* kitabı baz alınarak yazılmış. şarkının isminden belli zaten bu. genel olarak şarkıda raist’in kararlığını görüyoruz. büyü ve gücü elde etmek adına sevgi, aşk, şehvet gibi insani duygulardan kendini arındırması, hayatın zevklerine olan daveti reddetmesi vurgulanmış hep. zaten crysania gibi birine hayır diyebilmek her babayiğidin harcı değil. caramon da bunu “sen insan değilsin.” diyerek belirtme ihtiyacı duymuştu sanırım.
  
  bu kararlılıktan başka, sınav esnasında fistandantilus’la olan münasebeti de “on through the heat i've felt the touch of evil i still feel the icy claw in me” dizeleriyle dile getirilmekte şarkıda. bu yorumumdan pek emin değilim ama, gençliğini almak için fistandantilus'un ellerini raist'in göğsüne koyması falan bu yönde bir yorum yapmayı olanaklı kılmakta.
  
  beni en çok etkileyen kısım ise kum saati gözlerinden bahsedilen kısım:
  
  “and through the hour glass
  everything's gray, everyone's pale
  no color nor beauty will enlighten my heart
  the seat of life's empty and cold
  cadavrous you all seem to me
  stillborn but you're still alive
  you're still alive”
  
  burayı dinleyip dinleyip düşünürdüm eskiden; çürümekte, solmakta olan yaşamdan başka bir şey görememenin nasıl bir şey olacağını. tamam çok karizmatik, çok güçlü, irade sahibi bir insan ama güzelliğin yerine güzelliğin yok olmakta olmasını görmek oldukça ağır bir yük. şerefsiz wayreth'liler.
  
  raistlin’in içinde hala bir iyilik kırıntısı olduğuna da kısaca değinip geçmiştir hansi, “and from the flames as chance would have it the soulforged will come into light” dizeleriyle. bu iyilik kırıntısı da zaten ikizlerin zamanı'nda karşımıza çıkıyor.
  
  şarkı hakkındaki genel düşüncemi yazmak gerekirse; hansi genç raist’in içinde kopan fırtınaları, acılarını, umutlarını gerek yazdığı sözlerle gerek vokaliyle olabilecek en iyi şekilde yansıtmış. daha iyisi olamazdı diyorum ve teşekkürlerimi sunuyorum.
• (bkz: ruhdöveni)
  (bkz: the soulforge)