• izmir mavişehir'de önünde su kanalı bulunan villa tipi evler
  • bin sene sonra, başlığın başıma kalması riskini bertaraf amaçlı bir edit ile, "venedik denen dünya güzeli tekinsiz şehirdeki evlerdir bittabi" diye bir tanım da girmiş olalım. vee devam edelim: zamanin ve suyun agir agir kemirdigi, olmeye yuz tutmus veya coktan olmus ve curumekte olan, cogu terk edilmis, son derece tekinsiz gorunuslu, huzunlu, bazen son derece ihtisamli, bazen ufak ve kendi halinda, ama her halukarda buyuleyici yapilardir venedik'in evleri. cogunun giris katlari yariya kadar hatta daha fazla suya batmistir ve kullanilmaz durumdadir. yine cogunun bir tarafi sokaga, bir tarafi kanala acilir, icinde hala insan bulunan evlerin kanal tarafinda genellikle ufak bir tekne bulunur. onemli bir kismi dogu mimarisiyle gotik mimariyi birlestiren ve sadece venedik'e has olan bir tur gotik usluptadir. tavanlari cogunlukla ahsap citalarla desteklenmistir, daha buyuk ve gorkemli olanlarinin tavan ve/veya duvarlari fresklerle susludur, ya da brokar, ipek vs kumaslarla kaplidir.bunlardan birinde yasamak, insanin kapisina tekneyle yanasip, ayaklari islanarak girebilecegi bir evi olmasi nasil bir histir insan merak eder. ama belki bundan da fazla, rutubet, olum ve tekinsizlik kokan bir evde, sehirde yasamanin nasil bir his oldugu merak edilir.
  • karşıyaka'da, bostanli'nin göbeğinde emlak bankasi tarafindan yaratılmış sunî "yeryüzü cenneti". 80'li yilların sonunda palazlanan zenginlerin steril ve kara kalabaliklardan uzak site hayati sevdasinin tabii uzantisi olarak ortaya çikmisti bu evler. istanbul'daki kemer country, zekeriyaköy gibi yapilarin minimal ve kötü kopyasi.
    içimde suni bir kanalin dolastigi bu site bitisik nizam ya da sirt sirta vermis villa bloklarindan olusmaktadir. daha mavisehir neyin yokken kurulan ve atakent diye tabir edilen dandik apartmanlarin yamacinda yer alirlar. bu atakent evleri için ayri bir parantez gerekir. yukaridan asagiya dogru genisleyen mimarisiyle loft pantolonlarinin paçasi gibidir yandan bakinca.

    venedik evleri, ilkokul ve ortaokul yillarimizda resmen mahalle turizmi yaptigimiz bir yerdi. 9-10 kisi bisikletlere atlayip nergiz'den demirköprü'den, dedebasi'ndan bisikletlerle buraya gider evlere bakardik. bir tür zenginlige bakarak da olsa ortak olma tribi iste. mütemadiyen bu evlere bakip hayal kurdugumuzu hatirliyorum. amerikan filmleri gibi evler. çesitli spekülasyonlar da cabasi:
    "abi sezen aksu'nun evi varmis burda; bakkaldan çikarken görmüsler. ibrahim tatlises'in de evi varmış komsularmis hatta" gibi laflar iste. sonra ayni laflar kelimesi kelimesine girne caddesi'nin kösesindeki lüks mavi apartman için de kullanildi. demek hala mahalle gençlerinin spekülasyon dagarcigi 30 kelime. neyse biz bu venedik evleri'ne dönelim.
    bu evler emlak bankasi'nin isiydi iste. içeride hayat belki de normal-siradan-klasik ama bizim aklimiza hep bir farklilik düsüyordu buraya dair. küçük yaslarda ve sivasi dökülen evlerde oturan çocuklar buralari ilk gördüklerinde nasil oldu da küçük çapta bir servet düsmani olmadilar ben de bunu merak etmeyim. bu da sosyologlarimiza ev ödevi olsun.
  • palazzi di venezia olarak anilan meskenlerdir. venedik'te ev olmaz, palazzo olur.
  • damdan dama evden eve kurulan halatlar ve renga renk havlu ve iccamasir sergileri arasinda camdan bakan yasli kizlarin oturdugu tarih ötesi döküntüler
hesabın var mı? giriş yap