yemek müziği

• yemek esnasında çalabilecek, yiyeceklein mideye iniş temposunu zedelemeyecek kadar hafif; konuşmaları başka kulaklara taşımayacak kadar tempolu; bir yandan iştah açıcı bir yandan uyku getirmeyici ir müzik herhalde.
  bir kategorizasyon. bu sözün kullanıldığı camiada^* insanlar smoke on the water çalarken yemek yemezler pek; new york new york ise düşünülür.
  ideal yemek müzikleri popüler klasiklerden^* seçilir.
• otellerde, günün her saatinde, otelin her noktasında duyabileceğimiz müziktir. sürekli yemek yemek güdüsünü artırıcı olsun diye mi çalınmaktadır otel lobisinde yemek müziği ^** yoksa "sizi burada öyle boş boş oturun diye mi ağırlıyoruz kardeşim? hadi yemek yiyin, hadi!" mesajı mı verilmeye çalışılmaktadır, bilinmez.
• yemek muzigi demek klasik muzik demek degildir!
• her ne esnada dinlenirse dinlensin akla muhakkak bir ordövr tabağı getiren müziktir bu. o an rutubetten ıslak sandalyeleriyle deniz kenarında bir masa ve ordövr tabağı müzik boyunca aklını kemirir insanın, iştahını açar. klasikleşmiş, döneminin çok popüler şarkılarının enstrümental versyonlarıdır yemek müzikleri
• restaurantlarda özellikle hızlı çalarlar ki, müşteriler hızlı hızlı yeyip çok sipariş versin.
• hazmı kolaylaştırma dışında her hangi bir işlevi olmayan gereksiz müziktir. (bkz: caz)
• insanlarla sessiz ortamlarda yemek yerken varlığına şükrettiğim müzik.
  
  yemek yeme seslerine, salyayla çiğnenme seslerine, çatırtılara, kütürtülere, şapırtılara aşırı hassas oluşum sebebiyle, birileriyle yemek yerken ortamın sessiz olması yemek yememi hatta orada oturmamı önleyebilecek kadar etkileyici bir unsur. ailemle evde yemek yerken dahi televizyonun sesini yükseltmem gerekiyor.
  
  iyi akıl etmiş eden, amacı bu değildi belki de ama buna çok yarıyor.
  
  offf hele meyve yerken kütürtü, ölcem.
• (bkz: tafelmusik)
• çok önemlidir, çığırtkan müzik veya arabesk can sıkar
• özellikle jazz müzisyeni arkadaşlarımı kızdırmak için yaptıkları müziği tanımlamakta kullandığım tabir. kan beyinlerine sıçrıyor bana da eğlence çıkıyor =)