• bir ihmalin enkazi.

    yok hayir, bu tanim cok hafif oldu; bastan aliyorum:

    orospu cocuklarinin, sorumsuz ibnelerin en son marifeti.

    bir seylerin duzelmeye baslamasi icin daha kac kisinin olmesi gerekli ulan?
    durduk yere coker mi bir bina? gecen sefer "deprem" dediniz, fay hattindan dem vurdunuz. bu sefer ne diyeceksiniz? "ruzgar cok siddetliydi" mi? tiksindim be, cidden tiksindim. eger bu binayi yapan serefsiz insansa insan falan degilim ben.
  • durduk yere hiçbir yapı çökmeyeceğinden bu yapı da büyük olasılıkla durabilite sorunu, statik sisteminde hata ya da uygulama hatası vardır. hepsi birarada da olabilir tabi. basında kolonların daha önce güçlendirildiği bahsedilmekte, eğer bina enkazına dikkatli bakılırsa görülecektir ki çökme kolonlarda olmuş. binalar hesaplanırken çökse bile çökmenin kirişlerden olması öngörülerek dizayn yapılır ki insanlar enkazdan çıkabilsinler. piyasada güçlendirme yapıyorum diye dolaşan bir sürü aklıevvele inanmamak lazım ve hatta güçlendirmeye de pek güvenmemek lazım derim ben.
    tabi şimdi söylenenler, suçlamalar, olursa eğer tutuklamalar ölenleri geri getirecek mi? getirmeyecek. yakınlarına başsağlığı dilemekten başka bişey de gelmez elimizden.
  • artık çok klasik bir hale gelmiş olan "deprem öldürmez bina öldürür" lafının ne kadar doğru olduğunu çok acı bir şekilde doğrulayan olay.
  • resmi bir müteahhiti olmadığı öne sürülen, daha sonra nasıl olduysa müteahhitinin ali vedat kaya olduğu söylenmiş bina. gayrıciddi bina inşasının son örneği, bir türkiye gerçeği.
  • bilardoda vuruş yapmaya engel olan kolonların kesildiği bir ülkede o kadar da fazla şaşırılmaması gereken bir olay.
  • binada yıkılmadan önce oluşan çatlaklar olduğu söyleniyor.
    bunun sebebi var.

    betonarme binalar çekme kırılması olacak şekilde dizayn edilir.
    yani binanın stabilitesinde bir sorun olursa, bina birden bire, gevrek kırılma olarak tabir edilen şekilde, çökmez. önceden çatlaklar meydana gelir ve bu çatlaklar gittikçe artar. böylece insanlar binada bir sorun olduğunu anlar ve binayı boşaltmak için onlara süre kazandırılmış olur. bu çatlakların sebebide önce betonun içindeki donatıların akmaya başlamasıdır. beton ezilerek kırılmadan ve bina yıkılmadan önce bu akma süresince çatlaklar oluşur ve insanlara kaçmak için bir miktar zaman kazandırılır.

    bu çatlaklar görüldüğü halde, kimsenin aklına binanın çökeceğinin, boşaltılması gerektiğinin gelmemiş olması çok acı. bu insanlar kurtarılabilirdi.

    iki hafta sonra medyanın, toplumun, siyasetin gündemi değişecek ve bu katliamda hayatını kaybedenlerin, sakat kalanların yada yaralananların dışında bu olayı kimse hatırlamayacak. sorumlular hakettiği cezaları almayacak, türkiye'de hiçbirşey değişmeyecek, gelecek katliama kadar kimse bu işin üstüne eğilmeyecek.

    avrupa birliği yasaları, imf'nin istediği yasalar teker teker çıkacak, ardından "bu işi halkımızın yaşam kalitesini yükseltmek için yapıyoruz, onlar istemesede bu yasalar çıkacaktı zaten" nutukları atılacak.

    belediye çalışanları her yapılan inşaattan rant elde etmeye devam edecek, yerel seçimlerden önce çıkılan kaçak katlara, dökülen kalitesiz betonlara göz yumulacak. kalitesiz yapı stoğuna onbinlerce yenisi eklenirken şu günlerde, yetkili kimse kılını kıpırdatmayacak, herkes parasını alıp, kendi oylarının sayısını arttırıp bu katliama ortak olacak ve yeni bir olaydan sonra çıkıp çok üzgünüz, gerekli tedbirleri alacağız diyecek.

    allah kahretsin.
  • enkazını görmek için kafamı degil, hafifce gözümü kaydırmamla bile görüş alanıma giren ve güvenlik seridinden bile yakin oldugum ex bina...
  • çökmek suretiyle bizleri derin acılara taşımakla kalmayıp hırsızlık ile mevcut kanunlarımızın garip karşılaşmasını bize gösterecek bina..
    mevcut kanuna göre (dün ntv'de anlatıldığına göre) bu tür olaylarda sorumlulara 8 ila 10 yıl arasında bir ceza verilebiliyormuş. fakat bununla kalmıyor, bu ceza , mevcut kanundaki "sorumluluğun paylaşımı ilkesi" gereği (ne demekse) bu ceza mahkemenin belirlediği sorumlular arasında paylaştırılıyor. diyelim ki 8 yıl cezaya hükmedildi ve 8 tane suçlu bulundu. her kişiye birer yıl ceza veriliyor. bununla bitiyor mu? hayır. ceza infaz yasasında da bu bir yılın yarısı gidiyor. kalan kısmı da paraya çevrilebiliyor bu noktadan sonra..geçmiş olsun.
    yeni ceza yasası tasarısında bu beleş kaldırılıyormuş..fakat bilinir ki kanun geriye işlemez. dolayısıyla şu an yürürlükte olan yukarıdaki uygulamaya göre hüküm giyecekler zümrüt apartmanı faciası sorumluları. yani adamlar "biz masumuz valla" diye savunma yapmaya bile gerek duymayacaklar belki de..ntv'deki hukuk profesörünün yalancısıyım ben de.
    bu ülkede bir inşaatın nasıl yapıldığı artık herkes tarafından biliniyor.oturduğunuz binanın sağlam olup olmadığının tek güveni, müteahhitin vicdanına kalmıştır. şehrin göbeğinde olması, yeni olması, belediye evraklarının hepsinin tamam olması birşey ifade etmez. parti ayrımı gözetmeksizin her belediyede bu işlerin dönüş şekli aşağı yukarı aynıdır. netekim zümrüt sitesi'nin de evraklarında herşey normal, bütün imzalar tamammış..acaba o imzaları atanlar "ellerim kırılsaydı" demişler midir şimdi, bilinmez tabi.
    not: faciadan bir veya iki gece önce konya ile ilgili bir rüya görmüş ve "cık cık cık, benim konya ile ne işim olur ki" diye düşünmüştüm..dün görüştüğüm bir arkadaşım da aynı gecelerde konya ile ilgili bir rüya gördüğünü anlattı...abdal'a malum mu oluyor gerçekten nedir
  • 27 yaralı dısında, ölen tum insanların kumdan boguldugu site...
hesabın var mı? giriş yap