13029 entry daha
  • ailemin yaşadığı ama asla bir daha yaşamak istemediğim ülke. aileden kasıt, anne ve babam.
  • verimsizliğin, beceriksizliğin, işbilmezliğin, yolsuzluğun hesabının çatır çatır sorulduğu, sorulabildiği süpergüç.

    bu ülkedeki işleyişin şeffaflığı gerçekten hayret verici bir şey. iyi ya da kötü her şey kameraların önünde gerçekleşiyor. aklınıza gelecek her konuda sürekli sayfa sayfa istatistik yayınlanıyor. bu kadar şeffaflıkla yetinmezsiniz (bkz: foia) başvurusu yapıyorsunuz ve istediğiniz ne bilgi varsa ulaşıyorsunuz.
  • ordusunun nereye harcandığı belli olmayan iki trilyon dolardan fazla kayıp paranın hesabını altı yıl üst üste veremediği aşırı şeffaf ülke. her yıl müttefik ülkelere ateşlenen yüz milyarlarca dolardansa hiç bahsetmeyelim isterseniz.
  • özellikle east ve west coast tarafindaki highway'lerine asigim ben bunlarin.
    bu kadar mi zekice karayollari projesi yapilir?
    hem , nefis bir asfalt,
    en ucra kasabasina kadar ve ulkenin her yerinde,
    hem de ortalama yirmi dakika da bir exit'ler ve her exit'te tum ihtiyaclarinizi karsilayabileginiz tertemiz benzin istasyonlari...
    trafik levhalari, 6 yasindaki cocugun bile anlayabilecegi kadar basit ve zekice konumlandirilmistir.
    araba kullanmanin keyif hatta terapi gibi oldugu , muazzam otoyollara ve demiryollarina sahiptir.
    hele ki, east ya da west coast boyu gidiyorsaniz, nefis bir doga, arada birden bire karsiniza cikan surpriz goller ve okyanus manzarasi da size eslik eder.
    kara ve demir yollarini seviyorum.
  • şeffaf olmadığı iddiasını desteklemek için kullanılan veri ve anekdotların nereden geldiğini, nasıl mevcut olduğunu düşünmeyenlerin tuhaf yorumlarına konu olan ülke.

    (bkz: #163732057)

    paylaşılan, abd'nin şeffaflığını sorgulamakta kullanılan bilginin kaynağı için (bkz: government accountability office).

    (bkz: akıl)
    (bkz: fikir)
  • hayatında amerika görmemiş, amerika'ya vize başvurusu bile yapmamış adamların şeffaflıktan ve hesap sorulabilirlikten falan bahsetmesi aşırı komik.

    abd 1. dünya ülkeleri arasında bürokrasi ve özellikle de yerel yönetimlerde rüşvetin ve karanlık işlerin açık ara en çok olduğu ülkedir. isviçre'de, hollanda'da, belçika'da görmeyi hayal bile edemeyeceğiniz rezillikleri abd'de parmakla göstererek her yerde görebilirsiniz kolayca. öyle bir rüşvet ve birbirini susturma zinciri var ki, bu zincir o kadar büyük ve uzun ki, kimse dokunamıyor. bu sistemde var olmak isteyen de bir şekilde bu zincirin bir parçası oluyor.

    sabah 9'da işinde olmak yerine ekşide klavye şovmenliği yapan, ana baba evinde oturup hayatının zavallılığını abd'de doğmamaya bağlayan işsiz asosyaller de burada abd övüyor. ben mi neden işte değilim? çünkü ben abd'deyim, saat burda gece 2.31 *
  • bırakın abd topraklarında rüşvet alıp vermeyi, dünyanın herhangi bir yerinde abd'li bir kişi ya da kurumun rüşvet işine karışmasını suç kabul eden ülke.

    (bkz: foreign corrupt practices act)

    yaygın şekilde bilinen bir örnek olarak, (bkz: walmart) dahi fcpa dayanaklı suçlamalara istinaden $282m üzerinde ceza ödemiştir.
  • 20 yılı aşkın yaşadığım, vatandaşı olduğum, her eyaletini ziyaret ettiğim, çalıştığım, şirket kurup sattığım, yüzlerce insan çalıştırdığım, evlendiğim, çalıştığım endüstriyi temsilen federal hükümete danışmanlık dahi verdiğim, çok sevdiğim ülke.
  • dünyanın en ucube ve komik ülkesi. kültür savaşı denen şeyden dolayı adeta karpuz gibi ortadan ikiye bölünmüş ülke. türkiye bile bu kadar bölünmedi lol. bir tarafta solculuğu şüpheli kimlikçi sola bol bol cinsiyet yönelim ve etnik köken bandırıp sulandıran yeni nesil amerikalılar. diğer tarafta incille kafayı bozmuş yobaz faşist orta yaşlı amerikalılar. bu arada bir sosyalist olarak abd'deki solcular bana çok mal geliyor.
  • son 100 yıla damga vurmuş ülke
    böyle süper güç elbette diğer devletler gibi kurulur büyür gelişir ve ölür.
134 entry daha
hesabın var mı? giriş yap