• dün bir videoda gördüm, bir drag queen okulda küçük çocuklara "drag queen olmak istiyorsanız free palestine diye bağırmalısınız" diyordu. kafalar çok karışık.
  • yaşadığın ülkenin kurucu değerlerini bilmemek, öğrenmemek aptallıktır ve genel kültür ile alakası gayet de vardır.

    gündem takip etmek, hobilerinin yapılmayacağı, bahçenin sulanmaması anlamına gelmez. apolitik bir toplum yaratmak daha kolay koyun sürüsünü yönetmekten ötürüdür. bugün abd'de yüzlerce parti var. fakat bildiğimiz iki parti yarışta. tabii bunun birçok nedeni ve sonucu var fakat demokrasi böyle bir şey değil. aslında bizlere sunulan hangi dikta gelsin seçimidir ve dünyanın geneli de bu siyasi yönelime sapmıştır. sebebi ise belli, "kazı öldürmeden yolma" politiğinden ötürü.

    21. yüzyılda apolitik bir toplum yaratmak, her zengin zümrenin ve siyasi partilerin istediği temel odağı haline gelmiştir.

    şu an türkiye'de ve çevre ülkeler giderek depolitizasyon politikaları uygulamaktadır.

    eflatun'un sözüyle bitireyim, "siyaset ile uğraşmayacak kadar akıllı olanlar, daha aptallar tarafından yönetilerek cezalandırılırlar”
  • avrasyacıların tiktok'u yasakladığı için eleştirdiği ülke.

    aynı avrasyacıların öve öve bitirmediği rusya, çin, kuzey kore, iran gibi ülkelerde dünyadaki mevcut internetin en az %80'i yasaklı yalnız. çin google, facebook, youtube, uber, amazon, netflix gibi amerikan firmalarını yasaklayıp teknolojilerini çalıp kopyalarken sorun yok, abd tiktok'u yasaklamaya kalkınca dünya yıkılmış. tipik avrasyacı ikiyüzlülüğü.

    tiktok'un yasaklanması ta trump başkanken gündemdeydi ayrıca. olayın filistin meselesiyle alakası yok.
  • tik tok’u engellemeleri, merd-i kıpti vakası gibi (bkz: cambridge analytica). kendileri kontrol edemiyorsa, kimse kamu gündemini etkilememeli!

    o değil de, üniversitelerde israil protestoları olduğunu bilmiyordum. gerçek mi?
    israil elçiliği önünde kendini yakan askerden sonra beklenilir durum tabi de, haberi denk gelmedi (araştırınca gördüm haberleri).

    tanım: dünyanın jandarması.

    not: biri, avrupa’dan abd’ye gelen çok kişi olduğunu ama emeklilik hariç abd’den avrupa’ya giden hiç tanımadığını yazmış.

    abd’den bunu görmesi zor zaten, bunun için avrupa’dan gözlem yapması gerekiyor (ben almanya’da yaşayan bir sürü amerikalı tanıyorum mesela, biri mühendis, şeker hastası, amerikan sağlık sektörünün hırsızlığı yüzünden avrupa’yı tercih etmiş).
    ve, almanya’da emekli olup amerika’da ev alanlar da var. ama hep değil, arada yaşamayı tercih ediyorlar.

    ve, tabi ki amerika dünyanın en güçlü ve gelişmiş ülkesi, ama adil değil. cazibesi tartışılır.

    #163790948

    bir einstein da, israil protestolarını eleştirmiş. trollük mü yapıyor, ciddi mi emin olamadım.

    zira, kağıt üstünde de olsa, amerika’nın en büyük vaatlerinden biri özgürlüktür.

    #163790953

    amerika’da yaşayıp özgürlüğe laf etmek de…
  • bir amerikan ata sözüyle özetleyelim:

    “komşunun çimleri hep daha yeşildir.”

    uzaktan cennet gibi görünür. 90’lardaki kapitalist patlamanın zirvesinin ışıltısı kaldı akıllarımızda. ama o bir vitrindi, imajdı. amerika’da hayat zor. en azından hayat başka diyelim. yoksa hayat her yerde zor ama orada kesinlikle daha sert bir hayat var. türkiye’nin kıymetini, azıcık yurt dışı gören herkes fark eder bilir bana göre.

    insanlar olaya yanlış bakıyor, sınıfsal olarak üstlerde olmadığınız sürece ha amerika’da ha türkiye’de yaşıyorsunuz ne fark eder. her şey sınıfsaldır.
  • netanyahu bu ülkedeki üniversitelerdeki gazze protestolarına derhal müdahale edilmesini emretmiş.

    başka bir ülkenin başkanı bu ülkede kolluk kuvvetlerine, yargıya ve yönetime üst perdeden emir verebiliyorsa bu ülke pek özgür değil gibime geldi? israil'den emir alan süper güç mü olur? gazze'de yapılan katliamı protesto etmek ifade özgürlüğüne girmez mi? amerika'da ifade özgürlüğü yok mu kardeşim?
  • amerika'da hayat zor diyen bordrolu türkleri anlamakta zorlandığım ülkedir.

    amerika'da çok çalışmak gerek, amerika çok acımasız derler. bunu diyen sabah 6'da evinden çıkıp metrobüs çilesi çekmeyi, akşam evine 8'den önce girememeyi zorluk saymaz. sanki türkiye'de çok çalışmak gerekmemektedir hayatta kalmak için.

    amerika'da sağlık sistemini kötülerler, pahalı derler. türkiye'de kendi bordrosundan hem devlet sağlık sigortası için para kesilir hem de özel sigorta için para kesilir. yani 1 kez kullandığı hizmet için 2 kez para ödemek garip gelmez, fakat burda sigortasız hastaneye gidip skilen göçmenin korku dolu hikâyelerine kulak verir. baş ağrısı için, bel ağrısı için, ateş için, ishal için neredeyse ambulans çağırıp acile koşturmanın zaten normalde de yapılmaması gereken bir şey olduğunu, türkiye'de bu durumun doktorlar tarafından dahi taşak konusu edildiğini, şuna bak ne için acile gelmiş dendiğini kabul etmez. kakamı tutamadım acile gittim 1,5 saat bekledim sonra da 3000 dolar fatura çıktı derler. abd'de sigortasını bir kez, ve zahmet edip poliçeyi düzgünce okuyarak, deductible nedir, out of pocket nedir, copay, in network out of network nedir zahmet edip anlayarak yaptırmaz, sonra korkar da korkar, kötüler de kötüler.

    1 gün çalışmasan evsizsin geyiği yaparlar. bre dostlar, neredeyse hepiniz türkiye'de borç içinde yaşıyorsunuz, kredi kartının asgarisini ödeyerek dönüyorsunuz, 1 ay kirayı ödeyemeseniz türkiye'de evsiz değil misiniz? aradaki tek fark, orada ananızın, babanızın, eşinizin dostunuzun evine gidip çökecek olmanız. burda gidip çökecek bir sosyal çevrenizin olmaması, amerika'nın suçu mu?

    edit: #163820072 numaralı entry'deki kullanıcı, her nedense bu entry'yi doğrudan kendisine hitaben yazdığımı düşünmüş (bkz: megalomani) ve embesil, gerizekalı, mal, ulan, gavat, ezik kelimelerini boncuk gibi dizerek hiç tanımadığı birine ve kendisine dahi hitaben yazılmamış bu metne cevap döşenmiş. belli ki çok canını yakan bir deneyim yaşamış, bu üzücü, umarım tekrarını yaşamaz, fakat hayata bu denli saldırgan yaklaşan birinin deneyimlerinin böyle negatif amplifiye olması da sanıyorum biraz kaçınılmaz.
  • kaynak (bkz: rectal database) olmakla birlikte daha çok gözleme dayanarak, son 3 yılda giden türklerin %70 kadarının kaçak/ilticacı olduğu, bu yüzden 1 haftalık seyahat için bile vizeden red yeme olasılığı çok yüksek olan ülke.
  • edit: amerika'daki acile gitmenin ne kadar pahali olabileceği, acil durumunuz olsa bile birkac kez dusunmeniz gerekebilecegi hakkinda bir yazi paylasiyorum. birkac entry sonra sunlari adam sunlari yaziyor

    """baş ağrısı için, bel ağrısı için, ateş için, ishal için neredeyse ambulans çağırıp acile koşturmanın zaten normalde de yapılmaması gereken bir şey olduğunu, türkiye'de bu durumun doktorlar tarafından dahi taşak konusu edildiğini, şuna bak ne için acile gelmiş dendiğini kabul etmez. kakamı tutamadım acile gittim 1,5 saat bekledim sonra da 3000 dolar fatura çıktı derler. abd'de sigortasını bir kez, ve zahmet edip poliçeyi düzgünce okuyarak, deductible nedir, out of pocket nedir, copay, in network out of network nedir zahmet edip anlayarak yaptırmaz, sonra korkar da korkar, kötüler de kötüler."""

    ve simdi de asagidaki yazimi okuduktan sonra geri vites atip diyor ki sana yazmadim. yersen

    soyle bir yazi yazmamin ardindan (bkz: #163815354) baslikta bir tane daha embesil yakaladim (bkz: #163818699).

    ama bu seferki bildigin tam bir gerizekali cikti. adam tam bir mal yani.

    ulan gavat turkiye'yi niye karistiriyorsun simdi buraya ? turkiye ne alaka yani ? ben yazimda amerika turkiye'den daha kotu dedim mi ? turkiye'deki her sey cok iyi amerika cok kotu gibi bir laf ettim mi ? tek yazdigim acile giderken birkac kere daha dusunun anasini satayim. nasil bir zekaniz var sizin ?

    ayrica ben bordrolu falan da degilim ve ogrenciyim. ve acile de, ayagimda kirik oldugu suphesiyle okulun saglik biriminden randevu almaya calisirken, internet uzerinden gorustugum doktorun tavsiyesi ile gittim. bel agrisi icin falan degil. 7 senedir yasiyorum burada deductible nedir, out of pocket nedir, copay, in network, out of network nedir hepsini gayet iyi biliyorum (bak bunlari bilmedigimi nereden cikarmis ornegin onu da cok merak ediyorum) ve gittigim hastanenin sigortami kabul edip etmedigine bakarak gittim. adam resmen kafasindan senaryolar uydurmus laf ediyor. mal her yerde mal.

    ya hepsini gectim. buradaki amerikalilar bile burasinin saglik sisteminden illallah ediyorken, buna toz konduramayan, eksiklikleri gormek istemeyen, ortalama olarak cok fazla ucret kesildigi gercegini kabul etmeyen ve bu sisteme tek kelime laf ettirmeyen sadece ama sadece bizim turkler. sanki kendilerine hakaret etmisim gibi bir reaksiyon veriyorlar. niye ? bir tur eziklik var cunku. "dunyanin en iyi ulkesinde yasiyorum" diyememekten korkuyorlar. hepsi diyip genellemek istemiyorum ama onemli bir kisminin boyle oldugunu dusunuyorum.
hesabın var mı? giriş yap