• sen aşkımızın bir meyvesisin yavrum.
  • (baba silmaril her zaman ki gibi atı$tıracak bir$eyler aramaktadır,hatta yaptığı eylem aramak değil sadece sorup getirtmektir)
    bs* : üzüm getirsene yiyelim
    as* : üzüm kalmadı bitti.
    bs : dün bi ton üzüm almı$tım ne zaman bitti,neyse....
    ----
    bs : yiyecek tatlı bir$eyler var mı ya,kek falan yapsana
    as : uğra$amam kekle mekle,pötü bör al *
    bs : neyse bo$ver o zaman..
    ----
    bs : çay mı içsek..?
    as : sen gelmeden içtim.
    bs : ....

    bs : fare zehiri var mı?
  • anne: bi dilaraları arasana
    sigata: bende kontör yok, babamın telefonunu aliim?

    anne çantasından babanın telefonunu çıkartır.

    baba: bu benim telefonum gün geçtikçe konum değiştiriyor gibi
    anne: ee taşımazsan yanında olacağı bu
    baba: sevmiyorum, cebime koyuyorum cebim sarkıyor; belime koyuyorum kendimi çoban gibi hissediyorum

    sigata telefonla konuşur, 1 dk geçmeden telefona mesaj gelir;

    baba: aria'dandır.
    sigata: hı hı.. evet.. hattınızdaki kontör kısa bir süre içerisinde tükenecektir..bikbikbik
    baba: işte ben kullanmayınca böyle oluyor, hiç bilmiyorsunuz tasarruf filan.

    sigata ve anne ve crazybat: kikirikakarikikiri

    baba: tam kapitalizmin yetiştirmeyi istediği bireylersiniz...
    anne: çok şükür elhamdülillah!
  • anne ve baba salon da sessiz sessiz oturmaktadir donen camasir makinasina uzun uzun bakan anne kafasini kaldirmadan babaya sorar

    anne -camasirlari uzun programda mi yikayayim kisa programda mi ?
    baba :( baska bir noktaya bakip ) uzun da yika ama sen bilirsin temiz olmaz*
    kahkaha durmaz ,duramaz
  • sigata: ya ben bu gece de rüyamda saçmasapan şeyler gördüm yaa bilinçaltım sapıttı artık iyice..
    anne: a ha!* rüyamda sana çok kızmıştım mustafa..
    baba: gene ne yaptım ben ya?
    anne: bulaşık makinesindeki kirli tabakları raflara yerleştirmiştin böyle yemekli yağlı pis pis tabakları
    herkes yarılır..
    baba: ee?
    anne: üstüne üstlük "ben yapmadım!" diyordun, ben de biliyorum, sen bilerek yaptın onu çok eminim beni sinir etmek için yaptın işte!
    baba: haha gazabından korkmuşumdur, zaman kazanmak için öyle diyorumdur.
    anne: sonra diyorum ki sana hazırlan artık, bilmemkimin kızı bilmemkimin nişanına yetişcez.
    baba: çalışmam gerekiyordur?
    anne: evet allahın cezası! "dersim var, soru çözcem ben.." dedin. allahım delirttin beni rüyamda... mustafa kalk diyorum nişan diyorum... zaten kaldırmışın pis tabakları raflara... zaten sinirliyim... {bu arada anne anlattıkça agresifleşmektedir...}
    baba: ama dersim var gülfer, öğrencilerim var onları sınava hazırlıyorum, biliyorsun...

    {anne birden rüya modundan çıkar ve alien halt eder..}

    anne: zaten hep öğrencilerin hep öğrencilerin! senin yüzünden hiçbir yere gidemiyoruz.. hiçbir şey yapamıyoruz ailecek.. çok tembelsin evden çıkma konusunda! beni hiç düşünmüyorsun! kimseyle görüşemiyoruz artık farkında mısın? geçende de zaten şuraya senin yüzünden gidemedik de bikbikbikbikbikbik!!!!

    baba: imdat?!
  • anne: necati hoşgeldin.. aldın mı burak'ın fotolarını!! (baba liseden mezun olan kardeşin okuluna gitmiş, mezuniyet fotolarını almıştır)
    baba: aldım aldım... (suratı biraz limoni, kendisi az buçuk keyifsizdir)
    anne: ver bakıyım...
    baba: al.. (anne zarfı açarken baba dikkatle tepki olcer)

    anne: necati bu burak değil ki!!!
    baba: değil mi... ?
    anne: sen oğlunu tanımıyo musun necati???
    baba: ya aslında bana da bi gariplik var gibi geldi, ama butun resimlere baktım burak'ınki yoktu, en çok bu çocuk benziyodu bende bunu aldım geldim...
    anne: bulamadıysan başka çocuğun resmini niye alıyosun??
    baba: emin olamadım ne biliyim, fotografcı da iste abi sana cok benziyo kesin senin oğlundur bu dedi... yanılttı beni eşek herif...

    bu sırada ben ve kardeşimin gülmekten gozunden yaş gelmiştir, anne sinirinden güler, hatta baba da dayanamaz kendi kendine güler...

    baba: ya bakın ama kravata da dikat ettim bak burak seninki de boyle çizgili değilmiydi oğlum ya... ??
    anne: necati ilk iş yarın gidiyosun o okula değiştiriyosun o resimleri, bu olaydan da bahsetmiyoruz kimseye...

    not: bu olay tek bir kelimesi abartılmadan aktarılmıştır.
  • baba-bu cocuklari hep sen boyle simarttin
    anne -ben mi simarttim senin yuzunden oldu ne istedilerse aldin
    b- sana da aldim
    a- ben bu kadar cocuk dogurdum sa...![durur] elbette alican bana
    b- ben mi dedim dogur?
    a- yok ben kendi basima dogurdum ...ben istedim hepsini
    b- evet hepsini tek basina dogurdun benim haberim yoktu
    a- evet nedense ilk cocuktan sonra dogum zamani senin hep is gezilerin oldu
    b-o kadar cok hamile kaldin ki is gezilerim sana yetisemedi sabah gidiyorum aksam geliyorum cocuk dogurmussun
    -aksam geldigin vakitleri unutmussun o zaman
    - ne diyorsun kadin sen
    - ne diycem ne dedigini bilmiyorsun sen!! *
  • ben anne karnında 9. ayımın son dakikalarını doldururken..

    anne: necati kalk, sancım başladı, geliyoo!
    baba: karıcım biraz dayan, son on dakkası maçın!
  • baba: gel hadi viksi de buldum bana masaj yap
    anne: tamam tamam otur önüme
    baba: çekme beni yaa belimi kırcan*
    anne: saçmalama be gel
    baba: çekmesene yaaa sen eğil
    anne: amma dın dın dın çene çattık ya
    baba: ama öyle yaptım oldu anlayışıyla yapıyosun tekniğiyle yap şunu özen göster...
    anne: bak beni deli etme
    baba: badana mı yapıyosun yaa
    anne: daha ne yapayım be!
    baba: düzgün yap..
    anne: ayhhhh!!! parmaklarım koptu git! oturdu önüme...
  • bir yarışma programında soru sorulur; tv başında aile...

    tv : aşağıdakilerden hangisi dört ayak üzerinde uyuyan hayvanlardan biridir?

    anne: nurettin!
    baba: havva!
    koma: (sessiz sessiz) fesüphanallah...ilahikütüel.. hıırmır mırhır..mır..hırr
    anne: sadece ayakta değil, koltukta, sandalyede ,dağda bayırda hatta nöbette de uyuyabilir.
    baba: git allah'ını seversen. seni de biliyoruz. hasan özdemir yakalamamışmıydı seni yıllar önce sen küçükleri koruma şube müdürlüğündeyen?
    anne: hayır bea! ben kitap okuyordum; uyumuyordum.
    koma: ehhh.. eytere bea
    anne: oğlum ne oldu böyle sen hiç böyle konuşmazdın?
    baba: üniversiteye gidince değişti bu. eski oğlumuz kalmadı. ne saygılıydı eskiden... vıdı vıdı vıdı vıdı vıdı vıdı...
    (bkz: sözlüğün yan etkileri)
hesabın var mı? giriş yap