• kadife sokak denen ümraniye toplaşgası yerde ne zaman bir olay çıksa muhakkak bağlantısı olan bir yerdir. bilhassa kartal, pendik ve tuzla'lı hipster dostlarımız burada takılır.
  • buraya elit mekan diyen olmuş.

    ahahahah
  • sürekli içeride parti var konser var ayağına insanları seçerek içeriye almayan yer. burası kadıköy, buraya yabancı mı gelir? yıllardır girip çıktığımız mekan, bu bahaneler nedir böyle? insan seçmek neyin kafası?
    kadıköy'den nefret etme sebebimsin arka oda. en sevdiğim yerlerden biriyken sayende barlar sokağından soğur oldum. kadıköy'de oturuyorum adam gibi sohbet edilesi bi yer için taksim'e mi gitmem gerekiyor?
    dün akşam yine aynı durum yaşandığı için bundan sonra sürekli hakkınızda yazacak ve insanların böyle bir mekana gitmesini önleyeceğim.
  • yıl 2012 olmuş hala şiddeti haklı gösterebilecek andavalların sözlükte yazarlık yaptığını bize gösteren mekan. hala "sor bir bakalım şişe kırana ne yapmışlar" diyebilecek kadar yandaş olabilmek ancak akepe iktidarında yaşanabilecek bir adam kayırmadır. anlamayanlar için bir kez daha gelsin; ünlü bir hanım şarkıcının ve yanındaki müzisyen arkadaşlarının kafasında bira şişesi kırmışlar. alooo? şişe kırmışlar. yargılı, yargısız infazı olmaz bu işin. direk suçtur ve suçu savunmak da en az işlemek kadar vicdani muhasebe gerektirir.

    peşin edit: herhangi bir özel mesaja cevap vermiyorum, kişisel algılamayın.

    özel mesajdan gelen edit: bu ülkede cem uzan'a bile oy vermiş bir kesim varken milletin kafasında şişe kıranları savunanlar olmasına artık şaşırmıyorum. keşke o şişeyi bir tarafınıza sokacak kadar hayvanlaşabilseydik diyorum bazen. sonra "sor bakalım niye sokmuş" diye savunacak yazar arkadaşlar bulmak istiyorum. sonra düşünüyorum ve düşündüklerimden utanıyorum. ama siz yine de şu pisliği savunmaktan utanmıyorsunuz.
  • dur bu yerle ilgili yazmazsam çatlarım;

    bir doğumgünüsü vesilesiyle gittik. kadıköy'de barlar sokağında işte. içeri girdik.

    müşteriyiz ya biz. hakkımız var herşeye. yer seçeriz, otururuz, sipariş veririz, kapris yaparız, istekte bulunuruz filan.

    yok efendim işte orda siz müşteri filan değilsiniz. her an enseye tokadı yeme ihtimali oldugunu bilmesi gereken böcüklersiniz. eziksiniz loosersınız olm siz!

    nerden mi anladık;

    menü var mı? dedim ben. sipariş vericez bakıp.

    yok!! dedi garson. "yok" bu kadar. ifadesiz bir yüz. kısa ve net bir cevap!

    ben: ...ıııı.. ne içelim o zaman biz?

    garson: alkollü? alkolsüz?(sıfır mimik aynen devam)

    b: alkollü..neler var acaba? (korkaraktan)

    garson: herşey var!

    ....ıııım..o zaman votkavişne olsun benim..(demek ki menü olmadan da sipariş verilebiliyormuş'u öğretti bana çok cool olan garson!)

    iki kişi aynı siparişten vermiştik. biri geldi biri gelmedi. gelmeyen benimki. gelende de buz var. buzu görünce "buzsuz" istmem gerektiğini hatırlıyorum. ve yne diyalog;

    ben: benim votkavişne gel..

    garson: (lafımın bitmesine izin vermeden) hazırlanıyor!

    b: yok ben "buzsuz" olsun diyecektim.

    g: koymuştur şimdi ya!!(suratını ekşiterek)

    b: (yeter ama!!) çıkarsın!!!

    bir daha diyalog kurmadık bizimle ilgilenme lütfunda bulunan bu abiyle.

    "doğumgünüyle ilgili hiçbir hizmetimiz yok. çatal tabak pasta kesme vs gibi. siparişlerinizi getiriym mi yine de?" dedi siparişimizi verdikten sonra!

    "bunları bekliyorsanız yok. kaprisinizi çekecek değiliz. işinize gelmezse siktirin gidin la burdan" ses tonuyla!!

    sen siktir git lan demeye dilim gitti gitti geldi. hayır elim ağır, agzını burnunu yırtıcam o olacak. tatsızlık olmasın doğum günü var diye sineye çektik.

    burdan umarım okuduklarını varsayarak kendilerine seslenmek istiyorum;

    manyak mısınız doktor siz? olayınız nedir? gelenlere sanki beleş yiyip içeceklermiş gibi davranmak neyin nesidir?

    evden çıkmadan önce kendiyle 5 saat ilgilenen gaydırı guppak 3-5 çakma cool erkek garson koyunca oluyo mu bu işler? tarz filan mı yapmış oluyosunuz?

    hayır haftanın bir günü o da hava güzelse dolacak sıradan bir mekanınız var. hiçbi numarası yok. ne serviste ne sunumda ne de hizmetlilerde. bugün o "sarışın kız" oraya geliyo diye gelen yurdum erkeği yarın o "sarışın kız" başka mekana gitmeye başladığında oraya gidecek!

    bu kendini bu kadar önemseme haliniz size "kim la bu salaklar" dedirtir ancak ki dedirtti!*

    e biz orda 10 kişiydik hepimiz çevremizdeki en az bir kişiye "kadıköyde arka oda diye bi yer var oraya gidicez" dediğinde "aman sakın. boktan bi yer orası. çok
    kalitesiz" diyeceğiz. o bir kişi kendi çevresindeki bir kişiye dese sen hesap et. hesap ederken karizman saçın küpen bozulacak diye korkmazsan tebi.

    saçmalamayın evlat. yatırım yapmışsın kendini topla biraz. cool görünücem derken hadsiz olmuşun haberin yok.

    son olarak entrymi bir bakınızla sonlandırmak isterim; (bkz: bi siktir git çay koy)

    ha burdan da millete söyliym "sakın gitmeyin olm bok gibi bi yer"
  • garsonlarindan birinin (cember sakalli alterno) kalkan musterinin ardindan orospu cocuklari dedigini kulaklarimla duydugum mekan. onlarla sahsi bir problemi olabilir dicem ama yok herkese karsi abuk subuk hareketler ve tavirlar da cabasi. gideceklerin bilgisi olsun. ben sahsen biraktim.
  • mekanın berbat olması bir yana, sahipleri solcuymuş gibi görünen ve davranan faşist akp'lilerdir. yıllardır şunlara para kazandırıyorsunuz.

    gitmeyin, gitmeyin, gitmeyin!!!
  • kapıya dikmişler birilerini, girmek istediğinizde "kapalıyız" diyor.

    ahahsdafd, damsız almıyoruz diyin, özel parti var diyin, doluyuz diyin, rezervasyonsuz almıyoruz diyin, ama kapalıyız nedir? ne mi yaptım? aradım içerideki arkadaşları, hepsini dışarı çıkartıp yandaki mekâna oturttum.

    arkadaşlarım demese farkında bile olmadığım mekândı, olmasam da olurmuş.
  • babalar gibi karga ve hera dururken muzikleriyle, dekoruyla, ozellikle de calisanlariyla zayıf bir mekan.
  • müziğinin hayrına gidip kapıdaki arkadaş tarafından saygısızca geri çevrildiğim mekan.

    kadıköyde türlü mekan var. o almazsa diğeri alır. fakat doğup büyüdüğüm yerde bu tavır can sıkıyor.

    damsız almıyoruz gerekçesi kadar itici bir sebep olamaz.

    sarkıntılık yapacak birine mi benziyorum diyorum kapıdaki arkadaşa, sarkıntılık yaparsın demedim damsız almıyorum dedim diyor. bir bira içmek için dama ihtiyacım var evet.

    sevgili işletmeci unutmasın, dün de bugün de yarın da kadıköylüyüz ama onun ne kadar kadıköyde kalacağını göreceğiz.
hesabın var mı? giriş yap