429 entry daha
  • 6. sınıftayım. okulun tiyatro kolundayım. provalar tamam, şehir tiyatrosu kiralandı okul tarafından. bende oyunun en küçüğüyüm. çoğunluk 8. sınıf, ablalar abiler.

    hocamız bize biletler basmış, bizde o biletleri satıp salon kirasını denkleştireceğiz sözde. bende satarım diye epeyi almışım.(2 sıra kadar)

    sonra eve gelirken o biletleri kaybettim mi. gelip utana sıkıla babama söyledim, ağlamaklı oldum. babam bana bakıp güldü.

    -numaraları biliyor musun?
    -evet, dedim.
    -o zaman kuzenlerin, arkadaşların ve komşulara o sıraları tut. biletleri ben satın aldım.

    anlatmakla bitmez de, bir tanesi daha var.

    2. sınıftayım. 2001 krizi ezip geçmiş, babamın döviz borcu var.

    durumlar fena anlayacağın.

    bir cuma akşamı, salonda televizyonun karşısında, babaannemden kalma yün halının üzerine yüz üstü uzanmışım.

    dirseklerimde halı izi, ağzımla kalemi kemirip ödev yaparken, dizlerimi kırıp ayaklarımı da birbirine vurmayı ihmal etmiyorum.

    babam seslendi.

    -oğlum odana geçip yapsana ödevini, hem burada televizyon açık.
    ben söze girmeden, annem şöyle dedi.

    -odasına gitse de masası yok çocuğun. böyle bir yerleri ağıracak. sehpayı getireyim, dedi.

    diyalog burada bitti ve ses kesildi.

    cumartesi sabahı kahvaltıya kalkınca, merdiven kovasından seslere koştum. kapıyı açtım. babamın sesi, konuştuğu sesi tanıyorum ama çıkartamadım. biraz sonra yeşil bir çalışma masasının altında kaybolmuş selam abinin bana gülümseyişini gördüm o bembeyaz dişleriyle. boncuk damlaları, alnının kırışlarından yatayına süzülüp şakaklarında yol buluyordu.

    masayı 6. kattaki kapımızın önünde bıraktı.

    üniversiteye kadar kullanacağım masam karşımdaydı artık.

    büyüksün be baba…
  • hikaye uzun ama kısaca anlatmak gerekirse. zamanında 40 bin liraya araba aldı. ekspertizde tespit edilemeyen bir problem çıktı neredeyse motor yanıyordu.

    sorun tespit edildi ama çözümü arabanın 1/4 maliyetindeydi. arabayı yeni aldığımız için, eski sahibini aradık böyle böyle kandırmaşsın bizi (adamın bu durumu bildiğine dair ciddi emareler vardı ama kabul etmedi. ). buradan çözüm çıkmayınca babama sen de sat öyleyse dedik, madem ekspertizde sorun belli olmuyor.

    yok dedi, gitti 10 bin tl verdi yaptırdı. yaptırdı ama arabadan soğudu, satacam dedi. sonra ilana böyle bir sorun olduğunu yazdı koydu 40 bin tl ilana. bu sefer insanlar böyle bir badire atlatmış diye o fiyata almak istemedi. ilana yazmasak, oyle bir tamirat geçirdiğini kimde anlamaz. anlasa bile birşeyi yok arabanın zaten, ağır bir tamirattan geçti.

    neyse en son aracı zor bela 35 bin liraya satabildi.

    istese, direkt hiç masraf yapmadan aynı fiyata satabilecekken, kendisine bunu yakıştırmayıp bütün tamiratını yaptırıp, sonra da tüm bu aşamaları anlatıp ucuza satması etkilemişti beni, baba bir hareketti bence.

    edit: tutarlar küçük gözüküyor ama şuan için 400.000 tllik araç için 100.000 bin tl masraf yapmak gibi değerlendirince daha iyi anlaşılıyor.
  • normalde 80 personeli karşısında korkudan titrer ama müfettişin biri 5 personeli hapisle tehdit edince iş yerinde adamın üstüne yürümüş.

    müfettiş 5 personeli tutuklu yargılatınca da babam sabaha kadar duruşmaya hazırlanıp ifadesiyle personelleri beraat ettirdi.

    cezaevinin çıkışında babamın adına tezahürat yapmışlar. küçücük bebekleri babama teşekkür çiçeği getirmişler minnak elleriyle.

    benim haricimde 80 kişiye daha babalık yapması en baba hareketidir bence. dünya gözüyle daha kralına denk gelmedim öyle büyük adam
  • bakin abartısız anlatıyorum.
    ben kucukken boyle az cok hatırlıyorum.. benim amcamin oğlunu dövmüşlerdi. ama oyle boyle dövme değil. ustu basi kan revan, yirtik.. biz tabi korktuk. amcamlar yengemler korkuyor. amcamin oğlu 20 li yaşlarında o zamanlar. kimsede bisey yapamıyor korkudan. babam bi geldi.. olayi öğrendi. adamlarin yerini öğrendi. aldi amcamin oğlunu arabaya bindirdi tek başlarına gittiler. tabi biz iyice korktuk.. aradan saatler geçti. geldiler. arabadan babam ve atilla abi indi. sonra arkadan koltuktan 2 kisi daha indi. ama onlarında her tarafı mor.. babam adamları bulmuş bazilari kaçmış.. guzelce dovmus orada onları.. sonra eve getirdi. once yüzlerini falan yıkatti. sonrada yemek yedirdi. geri götürüp bıraktı.. yemin ediyorum olay aynen boyle oldu. çok kral adamdı rahmetli. hiç korkmazdi. o varken bilirdik ki bisey olursa arkamizda o vardı.. benim de bi anim vardi okul yillarinda. onu da baska zaman yazarım.
  • çocukken çok yaramazdım. 6 yaşımdayken almanya'da elime taş alıp italyan komşunun arabasının üzerine ismimi yazdım. babam beni sigortalattığı için
    arabanın masrafını sigorta karşılamıştı. " enkaz'ın canı sağ olsun sigortaya ödetiriz"
    dedi. yine de haklı olarak bana kızabilirdi fakat hiç kızmadı caaanuuummm babam.
  • 5 senelik ilişkimi yeni gömmüştüm. babam da ilişkide olduğum o çocuğu hiç onaylamamıştı ve sevmemişti, ama yine de sırf ben çocukla birlikteyken mutluyum diye de ses etmemişti. her neyse, çok kötü hissediyorum, ağlamak istiyorum ama bir türlü kendimi bırakıp ağlayamıyorum, hıçkıracak oluyorum, boğazımda bir yumru kalıyor. babamla tunalı'da yürüyüşe çıkmışız, yorulup kuğulu'da oturmuşuz. başımı omzuna koydum, saçımı okşadı, sarıldı. ben de kendimi oracıkta bırakıverdim ve ağlamaya başladım parkın ortasında. babam da bana sımsıkı sarıldı, geçecek kızım, hepsi geçecek, bunu ileride basit bir anı olarak hatırlayacaksın, sen çok mutlu olacaksın, gör bak diye. sonra ağlamam sakinledi, bir taksiye binip eve geçtik.
    bana dediği aynen şuydu evde: bu ağlamanı asla unutmam, o çocuğu da biliyorsun hiç sevmedim, ama ola ki sen bi hıyarlık edip o herife döndün, ben yüreğimi arkama atar, o çocuğa yine hoş geldin derim.

  • bir gün sabah kahvaltıda amcama çemkiriyor peder, amcam üniversite okuyor o sıra sevgilisi varken peder onu başkasıyla görmüş galiba, kahvaltıda ağzına sıçıyor. amcam bir ara ben erkeğim yapabilirim gibi bişey dedi, peder iyice dellendi, bunun kadını erkeği olmaz, yanlıştır yapmayacaksın dedi. ben ortaokuldayım o sıra.

    o mevzu hep aklımda kalmıştır. o gün bugün daha bir kere bir kadına yalan söylememişimdir, bir kere bile aldatmak aklımdan geçmemiştir.

    pederin bizi karşısına alıp oturtup tavsiye verdiği yoktuki, biz de dolaylı yoldan alırdık böyle
  • 1994 yılının son günlerinde iş gezisiyle japonyaya giden babamın arkadaşının ısrarıyla oradan bana playstation 1 alıp dönmesi. şaka maka japonya dışında ilk playstation sahibi insanlardan biri olmam, teknolojiden hiç anlamayan babamın farkında olmadan beni dünyanın en mutlu çocuğu yapması..
  • benim ve kardeşimin bilgisayarına google dns ayarlarını girmişti. tib sansürünü önlemek için.
  • çok var bir tanesi yakında biraderin başına gelmiş. peder okulu ziyaret ederken aynı odadaki biradere müdür yardımcısı sen sigara içiyor muydun diye sormuş, ardından bir sessizlik olmuş. peder dönüp biradere demiş ki : oğlum içiyorsan söyleseydin daha çok para göndeririz.
3 entry daha
hesabın var mı? giriş yap