ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
son feci bisiklet
-
sincapa fısıldayan soliste sahip müzik grubu.
gruptaki fecilik buradan geliyor olsa gerek. kız düşürcem diye bu kafar detaylı çalışmaya gerek yok lan. öyle marjinalliğin amk.
ekrem imamoğlu'nun 235 bin liralık saati
-
ooo çamur başladı, rüşvet olarak saat alanların partisinin çomar aktrolleri erken başlamışlar mesaiye.
kaçmış ak-it
caps
türkçede en kıl olunan ifade
-
(bkz: 10 numara 5 yıldız)
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"biri canınızı mı sıktı? o anda insanın %70' inin su olduğunu düşünün. uğruna can sıktığınız şey az daha kassa karpuz olacakmış en nihayetinde"
edit: uzun süredir en beğenilen entry'min bu olmasına valla bozuluyorum
(bkz: sözlük bana bi şey anlatmaya çalışıyor galiba)
krize rağmen vatandaşın çılgınca alışveriş yapması
-
normal olandır.
para duruduğu yerde hegün %10 değer kaybettiği sistemlerde, hiperenflasyon durumunda gerçekleşir.
herkes parayı şimdiden harcama, alabileceğine alma yarışına girer. bunda garip olan hiçbirşey yoktur.
tem kavacık kavşağında köprüden önce son çıkış yazıyor ya. he şu anda kriz o noktada, az kaldı ama o kavşak geçildi geçilecek. işte o zaman görürsün kimse bir şey satın alabiliyor mu, evde aç aç oturuyor mu..
bu krizden çıkmanın artık tek yolu da, erken seçimdir. başka da hiçbir çözümü yoktur.
çocukluktan akılda kalan tatlar
-
tüplü çokokrem. sanki diğer çikolatalardan farklıydı.
evlenirdim denilen dizi karakterleri
-
aşk-ı memnudaki nihat
gözü karısı*ndan başkasını görmüyor, onu her kosulda ailesine karsi koruyor, mukemmel bir baba, duzenli bir isi var, caliskan... daha ne olsun.
behlülle eğlenip nihatla evlenen peyker, idolümsün.*
barış için bir çocuğuna da sen kürtçe isim ver
-
türkler olarak genelde zaten bir ya da iki çocuk sahibi olduğumuzdan, onlara koyacağımız isimler bizim için en değerli kişi ya da kavramlara ait.
on çocuğumuz olsaydı belki birine koyardık ama... kısmet.
edit: anadolu'nun dilleri elbette zenginliğimiz. mesela romeika.
balçiçek ilter
-
"ve biiiz linç edildik, enver"
değil mi, tüh tüh... linç edilmişler, çok üzücü doğrusu...
linç deyince aklıma geldi, zaten çıktığı hiç olmuyor da;
(bkz: ali ismail korkmaz)
alkollü içeceklere ekstra zam gelecek olması
-
bu millet sigarayı ve içkiyi bıraksa, bir de arabayı bırakıp hollandalılar gibi bisiklet sürmeye başlasa devlet iflas eder.
zamlara ekstra fiyat gelmesi durumudur.
cam kenarı bilet almayıp cam kenarına oturan insan
-
herkesin hayatinda en az bir kere karsilastigi insan tipidir. genelde 40 yas uzeri teyzeler ve amcalardan olusan bir kitledir ayni zamanda. ben de sirf koridorda oturmamak icin bir sonraki seferi bekleyenlerden birisi olarak oldukca nefret ederim bu tiplerden ve her seferinde hicbir kriteri umursamadan yaparim uyarimi, araya muavini sokarsaniz daha da cesaretlenir bunlar, yapmayin, direkt kendiniz dalin olaya ki etrafina yandas toplayamasin. bi teyzeye demistim, pencere kenari benim yerim gecebilir miyim, diye de, ugrastirma gizim beni otur orda iste, demisti ben de bakislarimla oraya gecmek istedigimi belli etmistim de 9 saatlik yol boyunca osurmustu. bazen cok da zorlamamak lazim sanki. ne cikacagi belli olmuyor.
ecevit'in avrupa birliği'ne girmeyi reddetmesi
-
evet böyle abuk bir iddia var karaoğlan hakkında. iddiayı abuklaştıransa gerçeklikten uzak olması değil, ortaya atılış biçimi. koşulsuz gel katıl davetini reddetmiş diyen geri zekalıları bile gördük.
halbuki olay şu:
yunanistan o zaman avrupa ekonomik topluluğu olarak bilinen birliğe başvuru yapıyor, birlik içerisinde yunanlılardan tiksinen bir kaç devlet de bu başvuru zorlaşsın, sulandırılsın ve sonunda kabul edilmesin diye türkiye’nin de başvurmasını istiyor ve bu amaçla o dönem iç kargaşa içerisindeki türkiye’nin başında zayıf bir hükemetle bulunan ecevit’e bir sözcü gönderiliyor. bu sözcü de katılma başvurusunda bulunmaya davet ediyor ecevit’i. yani öyle şartsız, koşulsuz alma söz konusu bile değil. 60 milyonluk, berbat ekonomili, iç savaşlı türkiye alınmaz nasıl olsa, bari onları da olaya dahil edelim de şu yunanlıları uzak tutsunlar gibi bir yaklaşım.
zaten o dönemde türkiye’de tam bir batı karşıtlığı hakim. abd ambargo koymuş, biz de ambargoya misilleme olarak amerikan üslerini söküp atmışız ülkeden. muhalefet tamamen batı karşıtı söyleme sahip. iktidar da anti emperyalist ayağına batı karşıtı. yani o anda iktidarda cem toker bile olsa başvuruda zor bulunurdu. hatta cem toker olsa amaaaaan başvuru maşvuruyla mı uğraşacam der istifa edip miami’ye tatile giderdi.