ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
gökyüzündeki esrarengiz parmak izi
-
videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
bkz: esrarengiz parmak izi
edit: altından hangi dizi, hangi olay çıkacak akıllara sorular düşürür.
edit 2: gökyüzünde bir anda beliren parmak izi ipucu olabilir.
müşteri memnuniyetinin sıfır olduğu şirketler
-
tek geçerim (bkz: teknosa) kim bilir kaç türk vatandaşı sayelerinde tüketici hakem heyeti diye bir şeyin varlığından haberdar oldu.
halil sezai paracıkoğlu
-
--- alıntı ---
bir şarkıda ''oyy oyyy'' geçiyorsa halk müziğidir ''yo, yo'' geçiyorsa rap müziğidir ' ayy ayyy' geçiyorsa halil sezai'dir kesin o.
--- alıntı ---
yer yarılsa da içine girsem denilen anlar
-
çok büyük bir iş anlaşması ettiğiniz kişi ile telde konuşurken hatta bekletiyorum diyerek telefonun tuşuna tam basamamak ve "bu godoşa ne dicez şimdi biz " demeniz(yerinyarılması ne?canlı gömün beni )
kına gecesinde damadının boğazını kesen kayınpeder
-
lan avrupa'da amerika'da millet game of thrones izleyip "o çağlarda neler varmış" diyor, biz o çağlarda yaşıyoruz.
red wedding'i kendi kafasına göre canlandıran bir ruh hastası kayınpeder.
m. kemal'in zannedildiği kadar büyük olmaması
-
edit: olum entry girmeyin diyoruz, ısrarla entry giriyorsunuz. bu trollere destek veren sizsiniz amk. sazan gibi atlıyorsunuz başlığa.
cübbeli ahmet müridi birinin açmış olduğu başlıktır. entry girmeye gerek yok. eksi verip engelleyin.
elif aybüke koçak
-
tuhaf şekilde dali ve picasso örneği üzerinden savunulmaya çalışılan özenti kızceğiz. bak ilk entrydeki abi çok güzel ifade etmiş ; halıya sıçarsın ve bu sanattır dersin, eyvallah der kabul ederiz. mesela yere göğe sığdırılamayan fikret mualla'nın tablolarını beğenmem ben. çok basit gelir, ha keza abidin dino da öyle. ama bu estetik beğenme/beğenmeme süreci yapılan işin sanat olarak kabul edildiği gerçeğini değiştirmez.
bu kızın yaptığı foto maniplasyonlar, desenler bilmemneler bana göre gerçekten ucube denebilecek kadar kötü şeyler ama neticede birer sanat eseri. buradaki eleştirenlerin ortak paydası ise kızın "tavrı". kızım napıyosun sen? kaan tangöze böyle konuşurdu bak bi dönem. böyle ağır ağır, hafif dumanlı gibi. 2000lerin ortasında vardı bu ağır ve arızalı konuşma tarzıyla prim yapma. sonra o tipler de dahil olmak üzere herkes bu çiğliği fark etti ve döndü bu yanlıştan.
gerçek bir sanatçı nasıl konuşur biliyor musun? o sanatçı titizliğini, estetiğini diline de yansıtır. her kelimesinden doluluk akar, birikim akar. açın youtube'da cemal süreya'nın tv konuşmalarını dinleyin. adam tek bir cümlede bile anlam bulanıklığı oluşturmadan yoğun ama yalın bir türkçeyle anlatır meramını. fakat adamın sesindeki en başat duygu tevazudur. "siz hepiniz böceksiniz" yoktur onun sesinde. "ben kendimi ifade etme yollarına sahip olduğum için sanatçıyım" vardır belki. işte bu kızın sahip ol(a)madığı ve eleştirilen şey bu.
sinem kobal
-
kitap okumamakla övüneceğine kitap okuyor taklidi yapmış. güldüm ama kınamadım. en azından hangi tarafın doğru taraf olduğunu biliyor.
stephen hawking'in bilime katkısı
-
1966'da doktora tezini tamamladı; görelilik kuramı ve kara delikler üzerine çalışmalarını yoğunlaştırdı.
1970'de kuantum teorisi ve genel göreliliği kullanarak kara deliklerin radyasyon yaydığını öne sürdü.
1973'te kara deliklerin uzaya enerji ve parçacık yaydığını ve hatta patlayabildiklerini buldu; bunu bir sene sonra yayınladı. literatürde hawking radyasyonu olarak bilinir.
1976 yılında, karadeliklerin oluştukları zaman enerji yaymaya başladığını ve kütle kaybettiğini hesapladı.
1988'de zamanın kısa tarihini yayınladı; kitap bestseller oldu.
bu tarihten 2002'ye kadar 3-4 önemli kitap daha yayınladı ki içinde the theory of everything de var.
2004 yılında karadelik paradoksunu çözdüğünü açıkladı.
bunlar sadece birkaçı. doktora tezi dünyanın en çok okunan tezi. ayrıca google scholar atıf sayısı şu an itibariyle 131 bin. bu korkunç rakam karşısında saygıyla eğilirim.
üstad kadir mısıroğlu
-
bunlarin torunlari üstad tuğçe kazaz diye baslik acacaklar ilerleyen yıllarda.
insanı yurt dışına çıktığına pişman eden şeyler
-
sahip olabileceği harika hayatı gördükten sonra, kürkçü dükkanına dönmek zorunda olması.
(bkz: ignorance is bliss)