insanı yurt dışına çıktığına pişman eden şeyler
-
-
özgülük.her horoz kendi çiftliğinde öter.
-
(bkz: dönüş)
-
sahip olabileceği harika hayatı gördükten sonra, kürkçü dükkanına dönmek zorunda olması.
(bkz: ignorance is bliss) -
(bkz: türk pasaportu)
özellikle karayoluyla farklı gümrük kapılarından, farklı ülkelere geçiş yapıyorsanız memurların ya da güvenlik görevlilerinin saçma sapan sorularına maruz kalabiliyorsunuz. örneğin fransa'dan isviçre'ye geçiyorsunuz, hususi pasaportunuz ve transit vizeniz de var ama karayolu geçişi için vignette almak zorundasınız, ermeni bir arkadaşınızla seyahat ediyorsunuz, bandrol satılan büroda "bir türk ve bir ermeni birlikte ne yapıyor?" gibi saçma sapan bir soruyla bile karşılaşabilirsiniz. "sana ne yarraam!" da diyemiyorsunuz. ne avrupalı'lar ne de abdli'ler öyle gözünüzde büyüttüğünüz gibi iyilik, modernlik timsali insanlar değiller. ama onların gözünde bizim imajımız yerlerde. -
ilk bahar olmasına rağmen bir kere bile güneş açmaması hep basık hava olması
(bkz: almanya) -
geri döndüğünde hayattan zevk alamayacağı düşüncesi
-
(bkz: yurtdisina cikis harci)
-
dönünce hesap yapıyorum;
güzel ülkemin parası değersiz arkadaş. her harcamada 1 e 3 bana girdiği için döviz kurundaki farktan pişmanlık duyuyorum.
1 tl yi 1 dolar / 1 euro diye düşün öyle harca diye tavsiye eden dostlarıma da ayar oluyorum. nasıl düşünelim kardeşim üç-üç buçuk kat fark var arada. -
özellikle viyana dan dönüşte yaşadığım bu boktan ülkeye dönüyor olmak hissi
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap