173 entry daha
  • tuhaf şekilde dali ve picasso örneği üzerinden savunulmaya çalışılan özenti kızceğiz. bak ilk entrydeki abi çok güzel ifade etmiş ; halıya sıçarsın ve bu sanattır dersin, eyvallah der kabul ederiz. mesela yere göğe sığdırılamayan fikret mualla'nın tablolarını beğenmem ben. çok basit gelir, ha keza abidin dino da öyle. ama bu estetik beğenme/beğenmeme süreci yapılan işin sanat olarak kabul edildiği gerçeğini değiştirmez.
    bu kızın yaptığı foto maniplasyonlar, desenler bilmemneler bana göre gerçekten ucube denebilecek kadar kötü şeyler ama neticede birer sanat eseri. buradaki eleştirenlerin ortak paydası ise kızın "tavrı". kızım napıyosun sen? kaan tangöze böyle konuşurdu bak bi dönem. böyle ağır ağır, hafif dumanlı gibi. 2000lerin ortasında vardı bu ağır ve arızalı konuşma tarzıyla prim yapma. sonra o tipler de dahil olmak üzere herkes bu çiğliği fark etti ve döndü bu yanlıştan.

    gerçek bir sanatçı nasıl konuşur biliyor musun? o sanatçı titizliğini, estetiğini diline de yansıtır. her kelimesinden doluluk akar, birikim akar. açın youtube'da cemal süreya'nın tv konuşmalarını dinleyin. adam tek bir cümlede bile anlam bulanıklığı oluşturmadan yoğun ama yalın bir türkçeyle anlatır meramını. fakat adamın sesindeki en başat duygu tevazudur. "siz hepiniz böceksiniz" yoktur onun sesinde. "ben kendimi ifade etme yollarına sahip olduğum için sanatçıyım" vardır belki. işte bu kızın sahip ol(a)madığı ve eleştirilen şey bu.
76 entry daha
hesabın var mı? giriş yap