hesabın var mı? giriş yap

  • izmir'in gelişmişliğini gösterir. çünkü kadınlarımız cesur ve bilgili bu yüzden aile içinde şiddet gördüklerinde gidip polise, mahkemeye ve derneklere şikayet edip, yardım isteyebiliyorlar. bu yüzden şiddet oranları yüksek çıkıyor. doğu ve güneydoğu da ise kadınlar cehalet, korku, çaresizliki gelenek ve diğer nedenlerden dolayı şiddet gördüklerinde bunu aile dışında kurumlara (polis, mahkeme vb) anlatamıyorlar. kadına şiddet türkiye'nin doğu bölgelerinde daha çok yaygındır, ancak şikayet etme belirli bir bilinç gerektirdiği için batıda yaygındır. bundan dolayı resmi istatistiklerde batıdaki oranlar yüksek çıkıyor.
    önüne her gelen istatistikleri yorumlamaya kalkarsa da yukarıdaki gibi cahil ve saçma yorumlar ortaya çıkıyor.

  • böylesine yolculukta kılınan namazın adı 'şov namazı'dır. farz bile denilmez.
    çok istiyorsa, oturduğu yerden kılsın da, diğer yolcuların hakkına girmesin.

    edit: biz de biliyoruz lan farz olduğunu. tee bilmem nerden van'a giderken hem öğle hem akşam namazımı kılayım demek tamamen bencilliktir.
    3 dk molaymış pehh. mescite git-gel zaten 5-6 dk tutar. bir de üstüne en az 2 rekat namaz kılacaksın. minimum 12-13 dk falan.
    ee ben de budistim, kenarda 10 dk durdurup meditasyon yapacam. var mı iznin? eminim, kafir, zındık diye basbas bağırırsın.

  • 7 öğrenci bir eve doluşulur. sürekli "gürültü yapıyorsunuz" "eve geç geliyorsunuz" "merdivenlerde ses yapmayın" "bu kadar kişi eve doluşmayın" uyarılarıyla rahatsız eden apartman sakinleri, "gaz kaçağı var siz iyi misiniz" diye sormaz. tüm öğrenciler ölür. ertesi gün "zaten içiyorlarmış" denir.
    öğrenci evinde yaşanabilecek en dumur olaylar bunlardır.

  • yeşil yandıktan sonra önünde başka araba olmadığı halde kornaya basan taksiciye ise bu rekorun yanında bir de huni hediye edilir.

  • ülkenin içişleri bakanının (bilinçli ya da bilinçsiz) azmettiricisi olduğu olay.

    edit: adam teröristse ya da teröre desteği varsa, ve delilin de varsa tutuklarsın yoksa mafya gibi sokak ortasında yüzbinlerin oyunu almış (beğen ya da beğenme) milletvekiline saldıramazsın.
    bu yoldan çıkmış saldırganlığınızla, işinize gelmeyene terörist, vatan haini diyerek bu ülkenin başındaki en büyük bela ve teörist sizsiniz.

    yakın dönemde af ile salıverilen mafya pisliklerin ne için salındığı da anlaşılmıştır umarım.

    edit2: pkk terör örgütüdür, apo da terörist, ikisinin de suratına sıçayım.
    ama ortada milyonlarca insan var biz bu ülkede eziliyoruz diyerek hdp'ye oy veren... siz hepsi terörist, hepsine kibrit suyu diyerek neyi çözüyorsunuz? siz insanları böyle döverek ve öldürerek neyi çözeceksiniz? bu kadar insan bir sabah kalkıp tamam la biz ikna olduk hiç derdimiz yok en birinci vatandaş biziz mi diyecek? ne cins bir gerizekalısınız lan siz?

  • kemal kılıçdaroğlu'nun şu yaptığı sorumsuz ve dangalakça hatayı sırf akp'ye kıl olduğu için savunan, abuk subuk nedenlerle rasyonelize etmek isteyen insanlara bir sorum olacak:

    aynı şeyi -mesela- recep tayyip erdoğan'ın, herhangi bir durumda, herhangi bir koşul altında yapabileceğine inanıyor musun? şu pozisyona sence düşer miydi? bunun ihtimali var mı?

    ben söyleyeyim: yok.

    adama türkiye'yi güdüyor diye kızıyorsun, ama senin çobanın dağda yolunu kaybediyor. daha ne konuşuyorsun allahaşkına?

  • 1329 yılında osmanlılar ile bizans imparatorluğu arasında gerçekleşen savaş.

    osmanlılar 14. yüzyılın başlarından itibaren bizans'a karşı çeşitli savaşlara girişip topraklarını genişletmeye başlamıştı. bu savaşlardan en önemlisi de 1302 senesindeki koyunhisar savaşı'ydı. osmanlılar koyunhisar zaferiyle şöhretini etrafa yaymayı başarmıştı. ayrıca osman bey döneminde osmanlıların iznik ve bursa kuşatmaları başlamıştı. orhan bey saltanatının başladığı 1324 senesinde de bu kuşatmalar sürüyordu. orhan bey ilk olarak bursa'ya yöneldi ve 1326 senesinde şehri ele geçirmeyi başardı. bundan sonra dikkatini iznik ve izmit'e çevirdi. akıncılarını yollayarak izmit körfezinin kıyılarını ele geçirdi, hatta osmanlı kuvvetleri kandıra, kartal, samandıra'ya kadar ulaştılar.

    1328 senesinde bizans tahtına gelen üçüncü andronikos, dış politikada ilk iş olarak iznik'i osmanlı taarruzundan kurtarmak için hazırlıklara girişti. osmanlılarla savaşa girişmeden evvel bulgarlarla ve karesioğulları'yla barış antlaşması yapma gereği duydu. bu nedenle ilk olarak bulgar kralı iii. mihail* ile barış antlaşması yaptı. akabinde erdek'e gitti. orhan bey'i kuşkulandırmamak adına meryem ikonasını ziyaret etmek maksatlı bir seyahat olduğunu yansıttı. ardından biga'da karesioğulları beyi'yle buluşup bir antlaşma yaptı. bu antlaşmalardan sonra da osmanlılara karşı savaş hazırlıklarına resmen başladı.

    imparator, 1329 senesinin mayıs ayında trakya'dan hızlıca asker topladı. toplanan askerler üsküdar'a nakledildi. orhan bey, imparatorun bu hazırlıklarını öğrenince derhal ordusunu toplayıp, darıca-tuzla bölgesine geldi ve düşmanı beklemeye başladı. imparator üçüncü andronikos da ordusuyla iki günlük yürüyüşün sonunda palekanon'da* ordugahını kurdu.

    10 haziran 1329 tarihinde savaş başladı. savaşın ilk evresinde osmanlı ordusu, bizans ordusuna ağır darbe vurdu. imparator askerlerini geri çekmek zorunda kaldı ve savaş meclisini topladı. bu mecliste savaşı sonlandırıp geri çekilme kararı alındı.

    savaşın ikinci evresi geri çekilmeye başlayan bizans ordusuna karşı osmanlı ordusunun taarruza geçmesiyle başladı. bu taarruz karşısında imparator geri çekilmekten vazgeçip osmanlı ordusuyla tekrar savaşa girişmek zorunda kaldı. gerçekleşen savaşta imparator üçüncü andronikos bir ok ile bacağından yaralandı. imparatorun yaralanması hem ordusunun içinde hem de konstantinopolis'te bir panik havası oluşturdu. osmanlı ordusu, dağılmaya başlayan bizans ordusunu tarumar etmeyi başardı. savaşın sürdüğü esnada şansının kalmadığını gören imparator, askerlerini bırakıp gizlice deniz yoluyla konstantinopolis'e kaçtı.

    bu savaşın sonunda osmanlılar kocaeli'yi ele geçirip, üsküdar'a kadar ilerlediler. orhan bey savaştan bir yıl sonra bölgedeki varlığının devamlılığını sağlamak adına gebze'de külliye inşa ettirdi. diğer yandan iznik ahalisinin kurtuluşa dair tüm umutları yıkıldı ve kısa süre sonra şehir osmanlıların eline geçti.

    kaynaklar:
    + vladimir mirmiroğlu - orhan bey ile bizans imparatoru ııı. andronikos arasındaki pelekano muharebesi - belleten - cilt: 23 - sayı: 50 - nisan 1949.
    + halil inalcık - kuruluş dönemi osmanlı sultanları (1302-1481) - isam - 2010.
    + mustafa cezar - mufassal osmalı tarihi - cilt: 1 - türk tarih kurumu yayınları - 2010.
    + georg ostrogorsky - bizans devleti tarihi - çev: fikret ışıltan - türk tarih kurumu yayınları - 2011.

  • şimdi tam anlamadık kardeş. sen hem fenomene kızıyorsun, hem onu takip edenlere kızıyorsun, hem de o sayfaya reklam mı vermek istiyorsun?

  • çanakkale savaşlarının ülkemiz tarihinde farklı bir yeri var. 3 yıl sonra o topraklara müttefiklerin ayak bastığını bilsek de ww1'in gelibolu cephesini kazandığımızı biliriz, haklı ve mağrur gururunu yaşarız.

    fakat tarihimizde pek de alışık olunmadığı şekilde, hem dünyanın diğer ucundan gelen anzakları buraya getiren şeyin ingiliz emperyalizmi olduğunu bildiğimizden hem de cephe savaşında birçok kez yaşanan sıcak hadiseler sonrasında anzak milletlerine anlayış duyulmuş.

    gelibolu'da ölen anzak askerleri için atatürk'ün söylediği o ünlü sözler de bunun kanıtı. anzakların genç yaşlı demeden her sene gelip burada ayin düzenlemesi, onlara duyulan hoşgörü vs. savaştığımız diğer milletlerden farklı bir yaklaşım oluşmuş.

    erdoğan'ın bu sözleri ise bu 100 yıllık geleneği ve anlayışı, üç kuruşluk seçimlere malzeme etmek için müptezel bir katliamcıyı muhatap alıp nasıl yıkabildiğimizi gösteriyor. devlet terbiyesi ve geleneği ayrı bir şey. dikkatli bakan anlar.