ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
psikososyal gelişim kuramı
-
erik erikson ‘un “insanın sekiz evresi” başlığı ile geliştirdiği dönemler kuramı, normal ve normal olmayan kişilik gelişmesini açıklamaktadır. erikson bu sekiz evreyi benlik gelişiminin aşamaları olarak tanımlamıştır. her evrede benlik, belli bir takım gelişmeleri tamamlamakta; sorunları çözmekte ve evreye özgü bir psikososyal bunalımı atlatmaktadır. evrelerin adı, benliğin o evrede geçirdiği psikososyal bunalıma verilen addır. erikson, her evrede benliğin karşılaştığı bir olumlu benlik öğesi, bir de bunun karşıtını belirtmiştir. bu sekiz evre söyledir :
temel güvene karşı güvensizlik
özerkliğe karşı utanç ve kuşku
girişimciliğe karşı suçluluk duygusu
çalışkanlığa karşı aşağılık duygusu
kimlik kazanmaya karşı rol karmaşası
yakınlığa karşı yalıtılmışlık
üreticiliğe karşı verimsizlik
benlik bütünlüğüne karşı umutsuzluk
erikson’un kuramının dayandığı temel düşünceler şunlardır:
· genel olarak insanların temel ihtiyaçları aynıdır.
· benlik ya da ego, gelişimin temel ihtiyaçların karşılanmasıyla oluşmaktadır.
· gelişim dönemler halinde meydana gelir.
· her dönem gelişim için fırsatlar sağlayan bir krizle veya psikososyal problemle nitelenir.
· farklı dönemler bireyin güdülenmesinde farklılıklar oluşturur.
rakının yurt dışında tutmamasının sebebi
-
kurtarılacak bir memleketleri olmamasından kaynaklanıyordur.
yurt dışından türkiye'ye gelince fark edilenler
-
yurtdışı ile ilgili bir anı anlatıldığında kendisine hava atıldığını zannedip komplekse giren insancıklar.
öğretmenlere zorunlu pcr testi yapılması
-
reyiz yerden göğe kadar haklı. ben olsam aşı olmayan öğretmeni kafese koyar şehir şehir gezdirirdim. aşı karşıtı öğretmen çocuğa ne öğretecek?
kişinin de'yi ayrı yazmama özgürlüğü
-
kişinin, yazdığı şeyi okuyan insanların işini zorlaştırma özgürlüğüdür.
bir metin de, özellikle uzun bir cümle de de ya da ki eki yanlış yazıldığı zaman, okuyan kişiyi ister istemez cümle başına döndürürki buda haliyle yazının akıcılığına zarar verir (görüldüğü üzere).
de ve ki eklerinin doğru yazılması uluslararası'nın bitişik, bir şey'in ayrı, birkaç'ın bitişik yazılması gibi bir şey değil. az da olsa okumayı kolaylaştıran ve değişmesinin pek imkanı/anlamı olmayan bir dil kuralı.
ayrıca iyi bir okur-yazar bu tür şeyleri otomatik yapar zaten. yapmadığında rahatsız olur. bunun üzerinden politika üretmeye gerek yok, space'e bas geç işte, daha kolay. zaten "ben biliyorum ama yazarken dikkat etmiyorum" diyen tipler genelde imla kurallarına hakim olmayan kişiler oluyor. yazarken dikkat etmeyecen de ne zaman dikkat edecen, konuşurken mi?
beyaz futbol
-
rasim ozan: ilhan cavcav bugün aziz yıldırım'dan daha yetenekli bir teknik direktör olduğunu kanıtladı.
tabi ortalık kısa süreliğine karıştı.
ahmet hakan'ın s. tepeli'ye müsamere çocuğu demesi
-
ahmet hakan'ın ne çocuğu olduğunu tartışmaya açan sözüdür.
dünyanın tam olarak yuvarlak olmayışı
-
en derin yeri 10 km olan okyanuslar olmayınca 12762 km çapa sahip dünyanın ödemiş patatesi gibi göründüğünü sanan insan beyanı. dünya neredeyse mükemmel bir küredir. hatta yüzeyindeki dağlar ve sair yükseltiler çapına göre o kadar önemsizdir ki oransal olarak bir bowling topundan daha pürüzsüzdür.
debe edit : (bkz: utku'yu yaşatalım)
yaran olaylar
-
dayım gençliğinde bir kızı beğeniyor, ailecek toplanıp istemeye gidiyorlar. kızın ailesi kızı veriyor. düğünde fark ediyorlar ki istediği kızın ablasını vermişler, bozmuyor evleniyor dayım da. meğer isterken kızın adı hiç geçmemiş. şimdi çocuklar, torunlar yaşayıp gidiyorlar. söylediklerine göre yengemin bu yanlış anlaşılmadan hala haberi yokmuş.
edit: bugün geldi yengem bu kadar lüzumsuz insan olamaz. kesin kardeşi gösterip ablayı kakaladılar zavallı dayıma.
edit2: anneme sordum tekrar düğünde değil söz kesilirken ablayı aldığını fark etmiş dayım. babayı almak gibi bir şey lan.