ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
el chapo'nun oğlunu tutuklayan polise infaz
-
zamanında ibret-i alem olsun diye bu iti öldürselerdi en azından boşa ölmemiş olacaktı polis abimiz. şu an ailesi için endişe edilmelidir. devlet ailesini koruma altına almalıdır diyeceğim de hangi devlet? el chapo ya yardım ve yataklık eden devlet mi?
text walking lane
-
belçika'nın anvers şehrinde akıllı telefon bağımlıları için yapılmış özel yollara verilmiş isim.
o yollar ise şöyle;
yakında tüm dünyada kullanılması gereken bir projedir bence. telefonda bir şeyler yazarken ya da bakınırken önümüze çıkan insanları göremiyoruz. sonucu kırılmış telefonlar, gereksiz yere insanlarla tarışmaya girme vs... telefonlara bakmayı engellemek mümkün olmadığına göre böyle alanlar yaratmak çok daha akıllıca.
ablam telefona bakarken yoldan sapmış
28 aralık 2022 süleyman soylu basın açıklaması
-
4 ay kaldı yargılanmasına. bir sonraki basın açıklamasının nerede olacağını hepimiz iyi biliyoruz.
eşine trafik cezası yazan trafik polisi
-
işini iyi yapan polistir. bu polise mal diyen malın önde gidenidir.
köpek
-
bizim köpek biz yemek yerken yanımızda bekler. yemeğe falan sulanmaz ama başka bir yere de gitmez. çünkü bilir ki yemeğin sonunda bir ihtimal bir şeyler ona da atarız. çoğu zaman bundan kaçınıyoruz malum bizim yediğimiz yemekler köpeklere pek faydalı değil. bakmayın sokak köpeklerine onlar açlıktan tahta bulsalar yiyecek durumdalar. yoksa çerçöpten bulup yedikleri yemek artıkları da onlara son derece zararlı.
bizim köpeğin bu yemek sonunu bekleme huyunu bildiğimizden, bir şey verecek olursak öncesinde iki üç hareket yaptırıyoruz. emir komuta zinciri talimi yapsın, eğitimini pekiştirsin diye. mesela "otur, pati ver, afferin" deyip yemeğini veriyoruz. onun da en itaatkar zamanı o zaman oluyor. normalde üç kere tekrarladığın emri çat diye yapıyor. hatta öyle ki patiyi sen istemeden veriyor o kadar alıştı o rutine. ekmeğini patiden çıkarıyor.
geçenlerde bir şey deneyelim dedik. yemek sonunda artan bir et parçası için sevgilim bana döndü, "sedat otur" dedi, oturur gibi bi kaykıldım. köpek şaşkın şaşkın baktı "noluyo lan?" dercesine. olayı anlamaya çalışıyor. "pati ver" dedi, pati verdim ve...
havlaya havlaya üstüme koştu. "napıyosun yaaa sen!!? ne ekmeğimle oynuyorsun!!!" der gibi. normalde bize böyle tepkisel havlamışlığı hiç olmamıştı. kırk yılda bir havlasa da bu "hadi gel oyun oynayalım" diye olurdu. hayvan ilk defa adalet için isyan etti. ne de olsa yemeğin başından sonuna bekleyen oydu. halbuki ben sonunda iki üç hareketle ete konmuştum. aklıma bir anda bilim adamının suratına hıyar fırlatan gelir eşitsizliğine tepki veren kapuçin maymunu geldi. (bkz: kapuçin maymununun eşitsizliği reddetmesi)
gerçi adaletten mi yaptı yoksa bencil bir tekelcilikten mi bilemiyorum onu bak. otopark mafyası gibi yemek sonu artıklarına çöreklenmiş de olabilir. belki arkadaşları olsaydı onlar da ellerinde sopalarla dalardı bana. bak o da olabilir.
yine de her gün bizi şaşırtıyor adi köpek.
furkan bölükbaşı'nın isyanı
-
furkan trolü fiyakalı toz konmamış elbiseleri ile gezerken göremediği chp’li mvlerinden deniz yavuzyılmaz başında baretiyle arama çalışması yapıyordu. boş adamdır bu furkan önemseye değmez “aaağğbbbeeeiiii”
edit: #148939658 sen niye kudurdun len ööörrrrrdek?
ingilizceyle ilgili hatırlanan ilk şey
-
ben 5 yaşındayken, ingilizceden hiç anlamayan ve habire ingilizce dersinden çakan benden epey büyük komşu çocuğunu, eni vici vokke tadında uydurmasyon şarkılar söyleyerek delirtmem..
bütün dünya ingilizce konuşuyoruz da bi o konuşamıyo sanıyodu mal..
hayattan ve her şeyden bir anda soğutan şeyler
-
bir kız arkadaşın sevgilisiyle arasında sorunlar vardır. adam, kızı konuşmak için eve çağırır. kız, barışma umuduyla güle oynaya gider, giderken yolda beni arar ''ay barışıcaz galiba'' diye... saatler sonra kız tekrar arar, ağlamaktan zor konuşuyordur. adam kızı eve kapatıp saaatlerce dövmüş, hakaret etmiştir. kızın tüm vücudu çürük içinde, boğazının sıkılmasından sesi kısık çıkmakta, kulağından kan gelmektedir... ailesi çok kapalı olduğundan, erkek arkadaşı olma ihtimalini bile kaldıramayacağından (öyle söylüyor) ailesine hiçbir şey anlatamamaktadır... hastaneye gidip darp raporu almaktan da korkmaktadır çünkü adam sürekli arayıp ''evden dışarı adım atmak yok. ağrıyorsa bir yerlerin buz koy. beni oraya getirme'' diye tehdit etmektedir. adamın asker olması, kızın savcılığa yapacağı şikayetin çocuğun tutuklanmasını sağlamayacağını bilmesi ve yardım isteyecek bir ailesinin olmaması işleri daha da zor hale getirmektedir... tarih 25 mart 2013 ve ülkede kadınları psikopat erkeklerden koruyabilecek bir merci hala yok... tarih 25 mart 2013 ve ülkede muhafazakar aile adı altında kızlarını böylelerinin vicdanlarına terk eden aileler var... bugün tarih 25 mart 2013 ve daha söyleyecek hiçbir şey yok!
edit: bir çözüm bulundu gibi. iyi insanlar sağolsunlar. her karanlıkta bir aydınlık nokta varmış...
bu sözlük her derde deva.
edit 2: çözümü merak edenler olmuş. yazmak lazım. olur da benzer durumlar yaşanır falan... memurun amiri, müdürü, özel sektör çalışanının patronu varsa, askerin de üst rütbelisi var. çözüm o.
sırrı süreyya önder'in kobani'ye gitmesi
-
halkın çocuğu, direniş adamı, faşistlerin korkulu rüyası olan sırrı abe'nin kobane'ye gitmesi durumu.
henüz gerçekleşmemiştir. lakin apo'nun sol kolu olan sırrı abe'nin; ışid zulmü altında inim inim inleyen, megri megri diye bağıran hewallerin durumuna daha fazla kayıtsız kalamayacağı kanaatindeyim.
hayde sırrı abe.
%25 düşen petrol fiyatının benzine hiç yansımaması
-
kaç-ak saray'ın ve devam eden müştemilatının* maliyetinin vatandaştan pompa yoluyla finansmanı gereğidir.
yoksa devlet başkanı hala 1792 yılında inşa edilen bir binada oturan abd'de benzinin galonu 3 dolarlardan 2 dolarlar seviyesine indi bile!
türkiye'yi dünyanın en büyük 17. ekonomisi yaptık
-
1976 yılında dünyanın en büyük 17. ekonomisiydik
1979 yılında 16. büyük ekonomi olduk
1980 yılında askeri darbe sebebiyle 20. sıraya geriledik
1990 yılında 18. sıraya yükseldik
1993 yılında 17. sıradaydık
2000 yılında 18. sıradaydık
2007 yılında 17. sıradaydık
2015 yılında 18. sıradayız
ak parti'yi hep beraber tebrik ediyoruz. büyük başarı göstermişler. allah'ın kekoları.
ornitorenk dağa küsmüş dağ ornitorenk ne lan demiş
-
tavşan dağa küsmüş dağın haberi olmamış deyiminin daha incitici versiyonudur.
dağ, "tanımam bile kendisini" diyerek ornitorenk'in kırılgan ruhunda derin yaralar açmıştır.
marie curie
-
varsova daki evi freta sokaginda olan radyum bilgini. muze yapmislar evini. kimseciklerin olmadigi saatlerde gittiginizde ikinci katin merdivenlerinin bittigi yerde salona acilan kucuk sahanligin yanindaki kocaman pencereden, marie nin bir zamanlar kosup oynadigi bahceye bakmak, onun zamanindaki yasami o evin bizzat duvarlari arasinda hayal etmeye calismak onun hayatina dair yazilmis kitabi okumak kadar hos bir duygu. 16 freta sokağı varşova yolunuz dustugunde belki ugramak istersiniz.
barış isteyen bir kesime savaş açmak
-
(bkz: barış isteyen terorist)